Bundan önceki yerel seçimlerde Çorlu'da halka bir konuşma yapma imkanı bulmuştum. “Niçin Prof. Dr. Haydar Baş ve niçin Bağımsız Türkiye Partisi?” diye. Ve buna cevaben şöyle demiştim: Birincisi, Prof. Dr. Haydar Baş milliyetçidir. Ne demektir milliyetçilik? Haydar Baş Hocanın vatanını milletini özünden ve kendinden çok sevmesi onun için nasıl her türlü soruna yardımcı olabilirim düşüncesi ile projeler üretmesidir. Bu ürettiği projeleri ve kurtuluş yollarını her türlü fedekarlığı göze alarak yapması dağ-taş, köy-şehir demeden Türkiye'yi dolaşması onun nasıl ekonomik siyasal toplumsal tehlikelerden korunacağını anlatması ve milletimizi ayıktırmasıdır. Bunun için Milli Ekonomi Modeli ile Türk milletinin ekonomik, siyasi ve askeri bağımsızlığını tekrar nasıl kazanacağını tekrar bir dünya lideri devlet ve millet olmanın yollarını düşünmesi araması ve bulması hem kendi milletine hem de dünyaya ekonomik krizden kurtuluş reçetesini vermesidir.
Ayrıca bu yöntemin uygulama sistemi olarak milli devlet ve sosyal devlet anlayışı ile tekrar yeniden büyük Türkiye için güçlü devlet, güçlü millet ve güçlü orduya nasıl sahip olunacağını tek tek açıklamasıdır. Haydar Baş Hocanın milliyetçilik anlayışı kafatası milliyetçiliği ya da başka milletleri horgörme dışlama ayrıştırma değil dünyaya örnek olmuş Türk-İslam anlayışı ile sevgide, hoşgörüde kardeşlikte birleştirici bir milliyetçiliktir. Burada işin özü gerçekten tek bayrak tek devlet tek millet tek vatan ile birleştirici bir anlayıştır.
İkinci özelliği, Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in dindarlığıdır. Buradaki dindarlık anlayışı İslam dininin emirlerini en güzel şekilde yerine getirirken Kur'an’ı en büyük rehber, Peygamber Efendimizin hayatını ve uygulamalarını da en iyi örnek olarak yaşaması ve anlatmasıdır. Hocamızın din anlayışı, karşısındaki insanın din anlayışını ve inancını kırmadan, incitmeden saygı göstermesidir. Buradaki dindarlık ibadetin ve inancın esasında insanların daha iyi insan, Allah’a kul ve Peygamberimize daha iyi bir ümmet olabilmek için vasıta olarak kullanmasıdır. Şu anda bir çok siyasetçinin ve partinin kullandığı gibi dini siyasete ve ticarete alet etmemesidir. ''Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür'' diyerek esasında dini, milletimizde sevgi, inanç ve hoşgörüde birleştirici bir unsur olarak görmesi ve sahip çıkmasıdır. Bu özelliği ile özellikle Türk Milletinin üzerinde oynanmak istenen Alevi-Sünni ayrışmasının ve İslam Dünyasında ortaya konmak istenen Sünni-Şii kavgasını önlemek için yaptığı Ehl-i Beyt toplantıları ve bu yönde yazdığı ilmi eserlerdir. Bu sayede bu İslam mezhepleri arasında esasında imani-itikadi fark olmadığını ortaya koyması ile islam dünyasına konulan fitne fesat tuzağını önlemesidir.
Üçüncü özelliği; Prof.Dr. Haydar Baş Bey’in Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan saygı ve sevgisidir. Buradaki saygı ve sevgi Atatürk’ün askeri, siyasi ve devlet adamlığına olan saygı ve sevgiden kaynaklanır. Bu sevgi ve saygı şekilci ve katı bir amaçtan ziyade Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetinin İstiklal Harbi ile kurtuluşu 1923’ten, ölümü olan 1938’e kadar olan uyguladığı milli politikalar, siyasi ekonomik anlayış ve uygulamalarıdır.
Bu sayede Türk Milletinin parçalanan Osmanlı İmparatorluğu’nda çeşitli bölgelerinden gelen Müslüman değişik etnik yapıların tekrar Türk Milleti adı altında birleştirmesi, tasada ve kıvançta ortak bir millet yaratma sevdasını örnek almasıdır. Nitekim, Atatürk’ün yaşadığı dönemde 1923-1938 yılları arasında dünya büyük bir ekonomik kriz ile karşı karşıya iken Türkiye, Milli İktisat Kongresi ile, Devletçilik yolu ile büyük yatırımları devletin yapması, Halkçılık anlayışı ile Türk halkına yatırm için teşvik ve destek verilmesi sonucu Türkiye 15 yıllık dönemde her yıl %10-15 oranında bir gelişme hızı göstermiştir.
Hocamız bunu da ele alarak şimdiki dönemde bunu daha ileri bir şekli olan Milli Ekonomi Modeli’ni ortaya koymuştur. Böylece Türkiye’nin Mustafa Kemal Atatürk gibi tekrar milli bir devlet ve sosyal devlet olmanın yolları belirlenmiştir.
Şimdi, bu özelliklere baktığımız zaman Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in sahip olduğu milliyetçi-dindar ve Atatürkçü özelliklere sahip kaç tane siyasi lider ve bu görüşleri savunan BTP dışında kaç tane siyasi lider biliyorsunuz? Çünkü bu özellikler Türk Milletini birleştiren çimentodur. Bu özelliklere sahip olan lidere ve O’nun programını uygulayacak olan BTP’ye şu anda Türkiye’nin her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. En kısa zamanda bu gerçeği Türk Milletinin görmesi, anlaması, istemesi ve O’na sahip çıkmasını diliyorum.
Ayrıca bu yöntemin uygulama sistemi olarak milli devlet ve sosyal devlet anlayışı ile tekrar yeniden büyük Türkiye için güçlü devlet, güçlü millet ve güçlü orduya nasıl sahip olunacağını tek tek açıklamasıdır. Haydar Baş Hocanın milliyetçilik anlayışı kafatası milliyetçiliği ya da başka milletleri horgörme dışlama ayrıştırma değil dünyaya örnek olmuş Türk-İslam anlayışı ile sevgide, hoşgörüde kardeşlikte birleştirici bir milliyetçiliktir. Burada işin özü gerçekten tek bayrak tek devlet tek millet tek vatan ile birleştirici bir anlayıştır.
İkinci özelliği, Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in dindarlığıdır. Buradaki dindarlık anlayışı İslam dininin emirlerini en güzel şekilde yerine getirirken Kur'an’ı en büyük rehber, Peygamber Efendimizin hayatını ve uygulamalarını da en iyi örnek olarak yaşaması ve anlatmasıdır. Hocamızın din anlayışı, karşısındaki insanın din anlayışını ve inancını kırmadan, incitmeden saygı göstermesidir. Buradaki dindarlık ibadetin ve inancın esasında insanların daha iyi insan, Allah’a kul ve Peygamberimize daha iyi bir ümmet olabilmek için vasıta olarak kullanmasıdır. Şu anda bir çok siyasetçinin ve partinin kullandığı gibi dini siyasete ve ticarete alet etmemesidir. ''Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür'' diyerek esasında dini, milletimizde sevgi, inanç ve hoşgörüde birleştirici bir unsur olarak görmesi ve sahip çıkmasıdır. Bu özelliği ile özellikle Türk Milletinin üzerinde oynanmak istenen Alevi-Sünni ayrışmasının ve İslam Dünyasında ortaya konmak istenen Sünni-Şii kavgasını önlemek için yaptığı Ehl-i Beyt toplantıları ve bu yönde yazdığı ilmi eserlerdir. Bu sayede bu İslam mezhepleri arasında esasında imani-itikadi fark olmadığını ortaya koyması ile islam dünyasına konulan fitne fesat tuzağını önlemesidir.
Üçüncü özelliği; Prof.Dr. Haydar Baş Bey’in Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan saygı ve sevgisidir. Buradaki saygı ve sevgi Atatürk’ün askeri, siyasi ve devlet adamlığına olan saygı ve sevgiden kaynaklanır. Bu sevgi ve saygı şekilci ve katı bir amaçtan ziyade Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetinin İstiklal Harbi ile kurtuluşu 1923’ten, ölümü olan 1938’e kadar olan uyguladığı milli politikalar, siyasi ekonomik anlayış ve uygulamalarıdır.
Bu sayede Türk Milletinin parçalanan Osmanlı İmparatorluğu’nda çeşitli bölgelerinden gelen Müslüman değişik etnik yapıların tekrar Türk Milleti adı altında birleştirmesi, tasada ve kıvançta ortak bir millet yaratma sevdasını örnek almasıdır. Nitekim, Atatürk’ün yaşadığı dönemde 1923-1938 yılları arasında dünya büyük bir ekonomik kriz ile karşı karşıya iken Türkiye, Milli İktisat Kongresi ile, Devletçilik yolu ile büyük yatırımları devletin yapması, Halkçılık anlayışı ile Türk halkına yatırm için teşvik ve destek verilmesi sonucu Türkiye 15 yıllık dönemde her yıl %10-15 oranında bir gelişme hızı göstermiştir.
Hocamız bunu da ele alarak şimdiki dönemde bunu daha ileri bir şekli olan Milli Ekonomi Modeli’ni ortaya koymuştur. Böylece Türkiye’nin Mustafa Kemal Atatürk gibi tekrar milli bir devlet ve sosyal devlet olmanın yolları belirlenmiştir.
Şimdi, bu özelliklere baktığımız zaman Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in sahip olduğu milliyetçi-dindar ve Atatürkçü özelliklere sahip kaç tane siyasi lider ve bu görüşleri savunan BTP dışında kaç tane siyasi lider biliyorsunuz? Çünkü bu özellikler Türk Milletini birleştiren çimentodur. Bu özelliklere sahip olan lidere ve O’nun programını uygulayacak olan BTP’ye şu anda Türkiye’nin her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. En kısa zamanda bu gerçeği Türk Milletinin görmesi, anlaması, istemesi ve O’na sahip çıkmasını diliyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Hidayet Sarı / diğer yazıları
- Türkiye’de hekime şiddetin nedenleri / 25.05.2021
- Türk toplumunda psikososyal sorunların nedenleri / 24.05.2021
- Tek kişilik akıl mı ortak akıl mı? / 22.05.2021
- Şımartılmış Hasta Sendromu ve sağlık çalışanlarına şiddet / 21.05.2021
- Covid-19 salgını ile artan sorun: Kadına şiddet, aile içi şiddet / 27.03.2021
- 8 Mart Kadınlar Günü’nde kadına şiddet! / 10.03.2021
- Sağlıkta dönüşümün bedeli - sağlık israfı - sağlık iflası / 07.03.2021
- Türk milleti neden mutsuz! / 05.03.2021
- 'İnandığın yolda yürü' / 02.03.2021
- Sağlık alanında kötü gidişat ve defansif tıp / 22.02.2021
- Türk toplumunda psikososyal sorunların nedenleri / 24.05.2021
- Tek kişilik akıl mı ortak akıl mı? / 22.05.2021
- Şımartılmış Hasta Sendromu ve sağlık çalışanlarına şiddet / 21.05.2021
- Covid-19 salgını ile artan sorun: Kadına şiddet, aile içi şiddet / 27.03.2021
- 8 Mart Kadınlar Günü’nde kadına şiddet! / 10.03.2021
- Sağlıkta dönüşümün bedeli - sağlık israfı - sağlık iflası / 07.03.2021
- Türk milleti neden mutsuz! / 05.03.2021
- 'İnandığın yolda yürü' / 02.03.2021
- Sağlık alanında kötü gidişat ve defansif tıp / 22.02.2021