Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes Film Festivali'nde "En İyi Yönetmen" ödülünü kazanması, Türk Sineması'na doping etkisi yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, Cannes Film Festivali'nde Ceylan'ın "En İyi Yönetmen" ödülünü almasının Türkiye açısından çok olumlu etki yaptığını söyledi. Ödülün alınması kadar Ceylan'ın törendeki cümlesinin de önem taşıdığını vurgulayan Çelik, şöyle konuştu: "O cümle aslında Türkiye'de sanatı birleştirdi. Hem devletle, hem de halkla sanat arasındaki bağı da güçlendirdi. Şimdi bu cümleyle beraber çok farklı söylemler ortaya çıktı. İnşallah bundan sonraki süreçte yine sanat camiamızda insanların, sanatçılarımızın ülkemizden övgüyle bahsederek bu tür ödülleri almaları bizi daha da çok sevindirecek." Almanya'da yeni yetişen genç yönetmenlerin bulunduğunu, onların da 3-5 yıl içinde isimlerinden çok ciddi şekilde söz ettireceklerine inandığını dile getiren Abdurrahman Çelik, Türk Sineması'nın yurt dışına açılımında bu yönetmenlerin büyük rol oynayacağını söyledi. Çelik, bu konudaki hedeflerini de şöyle aktardı: "Türk Sineması'nın yurt dışına açılmasının artık zamanı geldi. Türkiye'de yılda 40-45 film üretiliyor. Bu yıl 50 civarında olabilir, yani bu gittikçe yükselecek. Ama ortalaması 5-6 yılda 70 civarına oturur. Bu oturmadan sonra bizim asıl dışa açılma konusunda bir projeksiyon koymamız lazım. Aynı zamanda, yurt dışından Türkiye'ye gelecek yatırımları da artırabiliriz. Bu, Türkiye'deki film şirketlerinin ve buradaki teknik altyapının güçlenmesini de sağlayacak. Onlar gelip bizimkilerle ortaklık kuracak. Bu mekanizma da bize bazı şeyleri öğretecek. Yurt dışına, Hollywood'a açılmayı bazı yapım şirketlerimize sağlayacak. Bu bir etkileşimdir. Bu stratejiyi düzgün kurgulayabilirsek Türk Sineması adına bana göre çok iyi şeylerin olacağı bu gidişat gösteriyor."
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, Cannes Film Festivali'nde Ceylan'ın "En İyi Yönetmen" ödülünü almasının Türkiye açısından çok olumlu etki yaptığını söyledi. Ödülün alınması kadar Ceylan'ın törendeki cümlesinin de önem taşıdığını vurgulayan Çelik, şöyle konuştu: "O cümle aslında Türkiye'de sanatı birleştirdi. Hem devletle, hem de halkla sanat arasındaki bağı da güçlendirdi. Şimdi bu cümleyle beraber çok farklı söylemler ortaya çıktı. İnşallah bundan sonraki süreçte yine sanat camiamızda insanların, sanatçılarımızın ülkemizden övgüyle bahsederek bu tür ödülleri almaları bizi daha da çok sevindirecek." Almanya'da yeni yetişen genç yönetmenlerin bulunduğunu, onların da 3-5 yıl içinde isimlerinden çok ciddi şekilde söz ettireceklerine inandığını dile getiren Abdurrahman Çelik, Türk Sineması'nın yurt dışına açılımında bu yönetmenlerin büyük rol oynayacağını söyledi. Çelik, bu konudaki hedeflerini de şöyle aktardı: "Türk Sineması'nın yurt dışına açılmasının artık zamanı geldi. Türkiye'de yılda 40-45 film üretiliyor. Bu yıl 50 civarında olabilir, yani bu gittikçe yükselecek. Ama ortalaması 5-6 yılda 70 civarına oturur. Bu oturmadan sonra bizim asıl dışa açılma konusunda bir projeksiyon koymamız lazım. Aynı zamanda, yurt dışından Türkiye'ye gelecek yatırımları da artırabiliriz. Bu, Türkiye'deki film şirketlerinin ve buradaki teknik altyapının güçlenmesini de sağlayacak. Onlar gelip bizimkilerle ortaklık kuracak. Bu mekanizma da bize bazı şeyleri öğretecek. Yurt dışına, Hollywood'a açılmayı bazı yapım şirketlerimize sağlayacak. Bu bir etkileşimdir. Bu stratejiyi düzgün kurgulayabilirsek Türk Sineması adına bana göre çok iyi şeylerin olacağı bu gidişat gösteriyor."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.