Türk ekonomisi ve Ankara krizi

AKP hükümeti, küresel krizi Türkiye'nin krizine bahane edemez. Ne yapalım, küresel kriz, Türk ekonomisi de batırıyor, diyemez.Küresel kriz vardır; doğrudur.Türk ekonomisi de küresel krizden elbette etkilenmektedir.Ancak tam bu kriz kavşağında iki gerçeği görmek gerekiyor.Türkiye iki krizin çapraz ateşi arasındadır. Bunlardan birisi küresel krizdir, diğeri ise AKP krizidir.Küresel krizden etkileniyoruz; çünkü Türk ekonomisi, liberal-kapitalizm anlayışına kuyruk yapılmıştır, kendi ayakları üstünde duracak esaslardan mahrum bırakılmıştır, ekonomi yönetimi IMF'ye kapıkulu olmuştur.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin ifadesiyle, elin delik deşik gemisine, batan gemisine binersen, sen de onunla batarsın! Türk ekonomisinin küresel vaziyeti işte bu "sürekli batış" eksenindedir.Ancak bu noktada şunu görmemiz şart; dünyanın 80'i aşkın devleti, küresel krizin dalgalarından Prof. Dr. Baş'ın model ve projeleriyle korunuyor. Türk ekonomi yönetiminin basiretsizliği ve kör tassubu, milletimizin Prof. Dr. Baş'ın model ve projelerinden istifade etme nasibini kaldırıyor.Türk ekonomisindeki AKP krizi ise, önceki dönemlerin IMF'ci ve ecnebiye endeksli anlayışının tıpatıp aynı ve hatta teslimiyette daha da önde duran yapısından kaynaklanıyor. AKP'nin Türk ekonomisine dair, darda kaldığında vatanı satmak, işletmeleri ecnebilere devretmek, anası ağlamış halka vergi salmak, faiz ve taviz yüklü kerşılıksız banknotları dış borç olarak almak, KDV'yi artırmak, tüketicinin sırtında boza pişirmek ve üreticiye hiçbir şey vermemek dışında bir yöntemi yok!2010 bütçesinin bu eksendeki müflis vaziyeti ortada?80'i akın devlet Prof. Dr. Baş'ın projeleriyle tüketici kesimi canlandırıyor. AKP'de tık yok!Prof. Dr. Haydar Baş bey, madem ki para emek ve üretimin karşılığıdır, devlet neden milletinin emek ve üretimi karşılığında para basmıyor? Kendi parasını basmayan devlet, hangi akılla ecnebinin karşılıksız banknotunu faiz ve taviz maliyetiyle içeriye ithal ediyor?! Bu yöntemlerle devletin ve milletin GSMH'sı, neden dışarıya transfer ediliyor, diye soruyor. Yeni para denklemini ortaya koyuyor. Oyunu bozuyor. Milleti ve piyasayı parasız bırakmamanın formülünü sunuyor, projelendiriyor.AKP'nin ve onları körükörüne işbaşına getirenlerin nasipsizliğin ve milletin anasını ağlatan parasızlığın kaynağı, işte bu gerçeği görmemektir.Türkiye'nin karşılıksız banknotlarını dilendiği devletler, işsiz insanına 1500 Euro maaş verirken; Türk ekonomsini idare ettiğini zannedenler, gece-gündüz çalışan insanına 450-500 TL'lik asgari ücreti dahi çok görüyor. Bu anlayış ekonomiyi batırmaktan başka hiçbir adım atamaz. Küresel krizden önce, bu Ankara krizi devleti batırıyor, milletin anasını ağlatıyor.Prof. Dr. Baş ise asgari ücreti 2000 TL yapmakla kalmıyor, her vatandaşa 500 TL vatandaşlık maaşı ve ayrıca her ev hanımına 500 TL ev hanımı maaşı bağlayacağını açıklıyor, hesabını-kitabını yapıyor. Tüketiciyi ayağa kaldırmanın ne olduğunu aleme gösteriyor.Türkiye bu gerçeği fark etmediği müddetçe, Türk ekonomisi küresel kriz ve Ankara krizleriyle batmaya, yok olmaya mahkumdur.