Ülkemizde spor denince aklımıza futbol gelir. Futbol denince de, benim aklıma Trabzonspor gelir. Onun için ben, TS'yi yazacağım? Ben, TS taraftarıyım. TS, benim için paraya, güce ve değişik saha dışı komplolara karşı emekle, azimle, yürekle bir başkaldırışın sembolüydü. TS en kötü dönemlerinde bile oynadığı futbolla herkesin beğenisi kazanır, maçları heyecanla izlenir ve Milli Takıma en az direk oynayan 3 futbolcu verirdi. TS'li futbolcular, oyunlarıyla, kişilikleriyle öne çıkardı. Paparazzilere konu olmazlardı. Yönetimlerin ise her zaman bir duruşu ve saygınlığı vardı. Taa ki?Evet, taaaki bu son yönetime kadar. Şike süreci malum. Bu süreci siyasi menfaatleri için kullananları da biliyorsunuz. TS'nin haklılığını bizzat Yargıtay onayladı. UEFA verdiği kararla "TS şampiyon" dedi. Ama federasyon demedi. Daha doğrusu dedirtmediler. TS yönetimi (o zaman ki) kupa için resmi girişimlerini yaptı. Bizlerde, o günlerde "şampiyonluk kupasının" ne Fenerbahçe'de, ne de federasyonda olmadığını, kupanın başbakanlıkta olduğunu, avazımız çıktığı kadar bağırarak anlatmaya çalıştık.TS taraftarının çoğu ve Trabzon şehri bu gerçeği görmedi veya kabullenemedi. Suçlu aramaya kalktı. Hedefe Fenerbahçe'yi ve federasyonu koydu. Haliyle istediğini alamadı. Ama siyaset, Trabzon şehrinden ve taraftarının önemli bir kısmından istediğini aldı ama hak ettiğini vermedi. Sürecin uzaması taraftarın sabrını taşırdığı gibi Sadri Şener yönetimini de yıprattı ve bunu fırsata çevirmek isteyenlerin kumpaslarıyla seçime gidildi. Şimdi ki başkan seçildi.Şimdi ki başkanın, seçim öncesi ve sonrası söylemleri AKP'nin kuruluş ve iktidara geldiği ilk günlerin kopyası gibiydi. Hesap soracağız, kulübün hakkını yedirtmeyeceğiz, taraftarımızı mutlu edeceğiz, yerlinin de yerlisine döneceğiz, şampiyonluk özlemlerini bitireceğiz, dünya takımı yapacağız, "ya kupayı alacağım ya da kupa beni alacak, (aldı kupayı ama kupa papazını) vs. vs. vs.Çok geçmedi yeni başkanın, TS'nin değil bir AKP'nin taraftarı hatta holiganı olduğu ortaya çıktı. Düşünsenize bir futbol takımının başkanı, iktidar partisinin İstanbul'daki mitinginde boy gösteriyor. Parti otobüsünün üstünde iktidar partisinin lideriyle el ele pozlar veriyor vs. Böyle bir duruş spor ahlakına yakışır mı?Ve kıyım başladı. Yerlinin yerlisine döneceğiz, mantığıyla Tolunay Hoca harcandı. Süper ligi zorlayan 1461'nin hocası TS'nin başına getirildi. Aynı zamanda 1461 takımından 5, 6 oyuncu TS kadrosuna alındı. TS'nin alt yapısı olan 1461 kulübü darmadağın edildi. Şimdi 1. Ligden de düştüler. Bu süreçte yerlinin yerlisi olan Reşit Akçay harcandı. Sevgili Hami hoca harcandı. A takımına alınan 1461 futbolcuları diğer Anadolu kulüplerine gitti. Yani harcandılar. Yerlinin yerlisi, diyenler bir anda yabancılara hem kapıyı, hem de TS kasasını ardına kadar açtı. 21 oyuncu aldı. Birde yeni hoca tuttular. Lig başladı. Milyon dolarlık topçular ver, kaç yapamıyor. Efendim! Yeni takımız. Hadi ya? Yerim böyle yeni takımı! Ruh yok, heyecan yok, azim yok, aldığının karşılığında ortaya konan emek yok? Ama ortada artistlik yapan bir hoca var. Her fırsatta kulübü, futbolcularını, hakemi, rakip takımları eleştiren, hakaret varı söylemlere giren bir teknik direktör. Yapmaya çalıştığı açık! Birincisi, dünya kupasında elde ettiği imajı kaybetmemek için sorumluluğu başkalarına atıyor. İki, Trabzon'dan kovulmak istiyor ama eli boşta gitmem, diyor.TS yönetimi ise hala pembe tablolar içinde. Taraftarı uyutmak için Fenerbahçe'yle dalaşmaya, hakaret varı cümleler sarf etmeye devam ediyor. Taraftar da gerçektende uyutulmuş vaziyette. "Tık" yok. TS ülkemizin başarı ve taraftar bazında sayılı kulüplerinden biri. Geçen ay Trabzon'a gittim. Stadın direkleri yeni kurulmuş. Nasıl iş bu! Urfa'ya, Konya'ya, Başakşehir'e, Erzurum'a, Seyrantepe'ye milyonlarca dolarlık harcamalarla bir, iki senede stat diktiren siyaset, her daim % 60 üzerinde oy aldığı Trabzon şehrine senelerdir bir stadı neden dikmedi?Kısaca! Hem TS, hem federasyon ve diğer kulüplerimizin yöneticilerinin, yönetime talip olanların bir an önce üzerlerindeki siyasi formaları çıkarıp, iktidarların el, eteğini öpmekten vazgeçip, taraftarın adamı olmaya davet ediyorum? Yoksa o bereketsiz elleri öptükçe ülke sporumuz daha da kötüye gidecek?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025