Rizespor karşısındaki Trabzonspor'u seyrederken işin açıkçası içimi bir hüzün sardı.
Daha iki sezon önce tüm Türkiye'yi sallaya sallaya şampiyon olan takım nerede Rize karşısındaki takım nerede diye düşünmemek elde değil.
Hani abartı gibi olmasın ama içimdeki hüzün az kalsın gözyaşlarına dönüşecekti.
Şimdi bir düşünün mazisinde Ali Kemaller, Necdetler, İskenderler, Turgaylar, Ogünler, Hamiler ve daha niceleri olan koskoca Trabzon'un o ilk yarıdaki hali neydi öyle?
Bu takımın onca şampiyonluğu var. Müzesi kupalarla dolu.
Böyle bir tarih ve böyle başarılar tabii ki böyle sönük kadrolar ile elde edilmedi.
Daha sezon başında her şeyin onun üzerine kurgulanacağı söylenen Abdülkadir Ömür nerede? Yedek kulübesinde. Böyle iş olur mu?
Büyük umutlarla iki sezon önce Trabzon'a gelen Visca'yı sahada ara ki bulasın.
İlk 11'de ama vücudu var ruhu yok.
Peki o şampiyonluğu getiren Nwakaeme ve Cornelius nerede. Onlar şehirde bile değiller çünkü takımdan gittiler.
Trabzon zor günler geçiriyor. Gidişat iyi değil.
Bunun yapılamayan transferler ya da şu veya bu yönetimin görevde olması ile de alakası yok.
Taraftar ne yapsın? Çile çekiyorlar.
Bir türlü çözüm bulunamayan ekonomik sıkıntı kulübün belini büküyor. Gelmeyen transferler ve hasret kalınan galibiyetler.
Trabzonspor 4 büyükten biri ama yaşanılan süreç bu markayı ağır yaralıyor. Nasıl bir çözüm bulunacak belli değil.
Fakat bir an önce bir çözüm getirilmeli. Büyük camia Trabzon'un bu sıkıntıların üstesinden geleceğine inanıyorum.
Maça gelirsek. Maç genel olarak tempolu ve hareketli geçti.
Fakat ilk yarıda Trabzonspor mahkum denmese de kötü denebilecek bir performans gösterdi.
Rizespor özellikle ilk devre defansta kalabalık kalıp Trabzon'a alan vermezken Trabzonspor bu kalabalığa çözüm üretecek bir formül bulamadı.
Trabzonspor'un kalesinde gördüğü ilk golde Trabzonluların iki pozisyonda itirazları olsa da bunda haklı değildiler.
Gol öncesi Rize'nin kazandığı serbest vuruş kararı doğru idi.
Bakasetas iki eliyle rakibini iterek faul yaptı.
Golden hemen önce orta ile golü atan Mocsi'ye asist yapan Emirhan'ın topu elle kontrol ettiği iddiası da doğru değil.
Çünkü artık topun koltuk altı hizasına kadar olan bölgeye teması elle oynama olarak değerlendirilmiyor.
Bütün bunların dışında ilk yarım saatten sonra Bardhi kötü oyuna isyan eder gibi gözüktü ve biraz çaba gösterdi.
Fakat bunlar sonuç getirmediği gibi Trabzon bu devre tamamlanmadan kalesinde bir gol daha gördü.
Bu golde Larsen ve Eren'in topu bir türlü uzaklaştıramaması dikkat çeken hataydı.
İkinci yarı ilk yarıya nazaran daha bir istekli ve hücum eden Trabzon vardı.
Oyuna sonradan giren Fountas takımını sürükleyecek gibi gözükse de onun bu çabaları sınırlı kaldı.
Oyuna çok geç giren Abdülkadir Ömür de takımı sırtlamaya çalışsa da pek etkili olamadı.
Sonuçta Trabzonspor 2 gol bulmuş olsa da karşılaşmayı 2-3 kaybetmekten kurtulamadı.
Trabzonspor bir sezona daha kötü başladı. Henüz erken ama sorunlara bir çözüm bulmak lazım. Aksi takdirde bir sezon daha heba olacak.
Daha iki sezon önce tüm Türkiye'yi sallaya sallaya şampiyon olan takım nerede Rize karşısındaki takım nerede diye düşünmemek elde değil.
Hani abartı gibi olmasın ama içimdeki hüzün az kalsın gözyaşlarına dönüşecekti.
Şimdi bir düşünün mazisinde Ali Kemaller, Necdetler, İskenderler, Turgaylar, Ogünler, Hamiler ve daha niceleri olan koskoca Trabzon'un o ilk yarıdaki hali neydi öyle?
Bu takımın onca şampiyonluğu var. Müzesi kupalarla dolu.
Böyle bir tarih ve böyle başarılar tabii ki böyle sönük kadrolar ile elde edilmedi.
Daha sezon başında her şeyin onun üzerine kurgulanacağı söylenen Abdülkadir Ömür nerede? Yedek kulübesinde. Böyle iş olur mu?
Büyük umutlarla iki sezon önce Trabzon'a gelen Visca'yı sahada ara ki bulasın.
İlk 11'de ama vücudu var ruhu yok.
Peki o şampiyonluğu getiren Nwakaeme ve Cornelius nerede. Onlar şehirde bile değiller çünkü takımdan gittiler.
Trabzon zor günler geçiriyor. Gidişat iyi değil.
Bunun yapılamayan transferler ya da şu veya bu yönetimin görevde olması ile de alakası yok.
Taraftar ne yapsın? Çile çekiyorlar.
Bir türlü çözüm bulunamayan ekonomik sıkıntı kulübün belini büküyor. Gelmeyen transferler ve hasret kalınan galibiyetler.
Trabzonspor 4 büyükten biri ama yaşanılan süreç bu markayı ağır yaralıyor. Nasıl bir çözüm bulunacak belli değil.
Fakat bir an önce bir çözüm getirilmeli. Büyük camia Trabzon'un bu sıkıntıların üstesinden geleceğine inanıyorum.
Maça gelirsek. Maç genel olarak tempolu ve hareketli geçti.
Fakat ilk yarıda Trabzonspor mahkum denmese de kötü denebilecek bir performans gösterdi.
Rizespor özellikle ilk devre defansta kalabalık kalıp Trabzon'a alan vermezken Trabzonspor bu kalabalığa çözüm üretecek bir formül bulamadı.
Trabzonspor'un kalesinde gördüğü ilk golde Trabzonluların iki pozisyonda itirazları olsa da bunda haklı değildiler.
Gol öncesi Rize'nin kazandığı serbest vuruş kararı doğru idi.
Bakasetas iki eliyle rakibini iterek faul yaptı.
Golden hemen önce orta ile golü atan Mocsi'ye asist yapan Emirhan'ın topu elle kontrol ettiği iddiası da doğru değil.
Çünkü artık topun koltuk altı hizasına kadar olan bölgeye teması elle oynama olarak değerlendirilmiyor.
Bütün bunların dışında ilk yarım saatten sonra Bardhi kötü oyuna isyan eder gibi gözüktü ve biraz çaba gösterdi.
Fakat bunlar sonuç getirmediği gibi Trabzon bu devre tamamlanmadan kalesinde bir gol daha gördü.
Bu golde Larsen ve Eren'in topu bir türlü uzaklaştıramaması dikkat çeken hataydı.
İkinci yarı ilk yarıya nazaran daha bir istekli ve hücum eden Trabzon vardı.
Oyuna sonradan giren Fountas takımını sürükleyecek gibi gözükse de onun bu çabaları sınırlı kaldı.
Oyuna çok geç giren Abdülkadir Ömür de takımı sırtlamaya çalışsa da pek etkili olamadı.
Sonuçta Trabzonspor 2 gol bulmuş olsa da karşılaşmayı 2-3 kaybetmekten kurtulamadı.
Trabzonspor bir sezona daha kötü başladı. Henüz erken ama sorunlara bir çözüm bulmak lazım. Aksi takdirde bir sezon daha heba olacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025