16 Nisan 2005.
Trabzon Atatürk meydanı'nda bir tarih yazıldı.
On binlerce Trabzonlu vatansever vatanına, bayrağına, milli ve manevi bütün değerlerine sahip çıkmak için bu meydanda tek bilek tek yürek oldu.
On binler, kadını, erkeği, yaşlısı, genci, hatta kundaktaki bebeğiyle, Türk bayrağının yerinin yerler değil, gökler olduğunu, hatta vatan sevdalılarının, bu aziz milletin gönlü olduğunu ispatladılar.
Bayrağımız şerefimiz, namusumuz ve bağımsızlığımızın sembolüdür.
Bağımsız Türkiye Partisi Trabzon teşkilatı tarafından organize edilen "Kuşatma Altındaki Türkiye" adlı mitingine katılanlarda Türkiye Cumhuriyetini kuran ceddimizin Kuvayı Milliye ruhunu seyrettik.
Kuvayı Milliye ruhu yeniden canlandı ve bu vatanın sahipsiz olmadığı gerçeği yeniden haykırıldı.
İkinci Kuvayı Milliye hareketi önderi ve BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş'a milletimizin gösterdiği ilgi ve alaka muhteşemdi.
Trabzon, içinden çıkan bu bilge insanı bağrına basmıştı.
Son günlerde Trabzon aleyhinde olan spekülasyonlardan yorulan Trabzonlular Sayın Baş'ın yıllardır AB, ABD, IMF ve onların yerli taşeronları hakkında söylediği gerçeklerin doğruluğunu görünce, hastalıkları doğru teşhis eden ve her bir probleme milli çözümler sunan bu değerli hemşerilerine koştular ve coşkulu konuşmasını pür dikkat dinlediler.
Neler neler vardı Haydar Baş'ın konuşmasında...
BOP'un gerçek yüzü, Sevr'in uygulandığı gerçeği, ABD müttefikliğinin kaybettirdikleri, AB hayali, TCK'deki değişikliklerin hedefi, Abdullah Öcalan meselesi, Irak, Ege, Casus Belli, Kıbrıs, toprak ve maden satışları, Güneydoğu meselesi, bayrak olayları, misyonerlik, Dinlerarası Diyalog, BTP'nin bütün bu olaylara bakışı...
Ve daha nice konular.
Bu coşku sadece Trabzon'da mı yaşanıyor? Hayır.
Daha geçenlerde yapılan Ankara Tandoğan mitingi de bundan farksızdı.
Tandoğan'da da yüzbinlerce vatansever Haydar Baş'la kenetleşti.
Türkiye içinden çıkan ve problemlere milli projeler sunan liderine koşuyor ve büyük bir samimiyetle sahip çıkıyor.
BTP yetkililerinin açıklamalarına göre milletimizden gelen yoğun talepler üzerine bu mitingler yurdun dört bir tarafında yapılacak.
Türkiye'de artık bir Haydar Baş gerçeği var.
Özellikle son yıllarda gerek ekonomide, gerek sosyal hayatında, gerek iç ve dış siyasette darbe üstüne darbe yiyen vatandaşımız artık Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve onun sunduğu çözümleri konuşuyor, tartışıyor.
AB ve ABD taşeronluğu yapan mütareke basını, ülkeyi satma sevdalısı olan mandacı zihniyete sahip sahte aydın bozuntuları ne kadar Haydar Baş gerçeğini gizlemeye çalışırsa çalışsın, artık Sayın Baş dilden dile, gönülden gönüle dolaşıyor, fikirleri her ortamda konuşuluyor ve tartışılıyor.
Peki, gündem eden medya hiç yok mu? Tabii ki var.
Nasıl her tarafta mandacılığı kendine şiar edinmiş Damat Ferit varisi tipler varsa, bugün Kuvayı Milliye düşüncesine sahip Mustafa Kemal ve arkadaşlarının varisleri de var.
Nasıl Kurtuluş mücadelesi zamanında "gelin Batılılara teslim olalım" diyen mütareke basını varsa, bugün "Hayır, kanımızın son damlasını verinceye kadar bu vatan asla düşmana teslim edilemez" diyen Kuvayı Milliye ruhuna sahip basınımız da var.
Trabzon'da Atatürk meydanında 5 tane çapulsuza sahip çıkan ve milletimizi suçlayan zihniyetin elbette ki bu onbinlerce vatan sevdalısının haberini vermesi beklenemez.
Bu manada Kuvayı Milliye ruhuna sahip, içinden çıkan ve "Türkiye'yi milli projelerle kâinat devleti yapacağım" diyen bilge insan Prof. Dr. Haydar Baş'ın değerli fikirlerini manşetine ve ekranlarına taşıyan, vatanına, bayrağına ve milletine sahip çıkana sahip çıkan Anadolu basınımızı da tebrik ediyorum.
Mandacı zihniyete sahip olanlar ne kadar güce sahip olurlarsa olsunlar, gerçekleri ne kadar örtmeye çalışırlarsa çalışsınlar asla unutmamaları gereken bir gerçek vardır:
"GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ".
Trabzon Atatürk meydanı'nda bir tarih yazıldı.
On binlerce Trabzonlu vatansever vatanına, bayrağına, milli ve manevi bütün değerlerine sahip çıkmak için bu meydanda tek bilek tek yürek oldu.
On binler, kadını, erkeği, yaşlısı, genci, hatta kundaktaki bebeğiyle, Türk bayrağının yerinin yerler değil, gökler olduğunu, hatta vatan sevdalılarının, bu aziz milletin gönlü olduğunu ispatladılar.
Bayrağımız şerefimiz, namusumuz ve bağımsızlığımızın sembolüdür.
Bağımsız Türkiye Partisi Trabzon teşkilatı tarafından organize edilen "Kuşatma Altındaki Türkiye" adlı mitingine katılanlarda Türkiye Cumhuriyetini kuran ceddimizin Kuvayı Milliye ruhunu seyrettik.
Kuvayı Milliye ruhu yeniden canlandı ve bu vatanın sahipsiz olmadığı gerçeği yeniden haykırıldı.
İkinci Kuvayı Milliye hareketi önderi ve BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş'a milletimizin gösterdiği ilgi ve alaka muhteşemdi.
Trabzon, içinden çıkan bu bilge insanı bağrına basmıştı.
Son günlerde Trabzon aleyhinde olan spekülasyonlardan yorulan Trabzonlular Sayın Baş'ın yıllardır AB, ABD, IMF ve onların yerli taşeronları hakkında söylediği gerçeklerin doğruluğunu görünce, hastalıkları doğru teşhis eden ve her bir probleme milli çözümler sunan bu değerli hemşerilerine koştular ve coşkulu konuşmasını pür dikkat dinlediler.
Neler neler vardı Haydar Baş'ın konuşmasında...
BOP'un gerçek yüzü, Sevr'in uygulandığı gerçeği, ABD müttefikliğinin kaybettirdikleri, AB hayali, TCK'deki değişikliklerin hedefi, Abdullah Öcalan meselesi, Irak, Ege, Casus Belli, Kıbrıs, toprak ve maden satışları, Güneydoğu meselesi, bayrak olayları, misyonerlik, Dinlerarası Diyalog, BTP'nin bütün bu olaylara bakışı...
Ve daha nice konular.
Bu coşku sadece Trabzon'da mı yaşanıyor? Hayır.
Daha geçenlerde yapılan Ankara Tandoğan mitingi de bundan farksızdı.
Tandoğan'da da yüzbinlerce vatansever Haydar Baş'la kenetleşti.
Türkiye içinden çıkan ve problemlere milli projeler sunan liderine koşuyor ve büyük bir samimiyetle sahip çıkıyor.
BTP yetkililerinin açıklamalarına göre milletimizden gelen yoğun talepler üzerine bu mitingler yurdun dört bir tarafında yapılacak.
Türkiye'de artık bir Haydar Baş gerçeği var.
Özellikle son yıllarda gerek ekonomide, gerek sosyal hayatında, gerek iç ve dış siyasette darbe üstüne darbe yiyen vatandaşımız artık Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve onun sunduğu çözümleri konuşuyor, tartışıyor.
AB ve ABD taşeronluğu yapan mütareke basını, ülkeyi satma sevdalısı olan mandacı zihniyete sahip sahte aydın bozuntuları ne kadar Haydar Baş gerçeğini gizlemeye çalışırsa çalışsın, artık Sayın Baş dilden dile, gönülden gönüle dolaşıyor, fikirleri her ortamda konuşuluyor ve tartışılıyor.
Peki, gündem eden medya hiç yok mu? Tabii ki var.
Nasıl her tarafta mandacılığı kendine şiar edinmiş Damat Ferit varisi tipler varsa, bugün Kuvayı Milliye düşüncesine sahip Mustafa Kemal ve arkadaşlarının varisleri de var.
Nasıl Kurtuluş mücadelesi zamanında "gelin Batılılara teslim olalım" diyen mütareke basını varsa, bugün "Hayır, kanımızın son damlasını verinceye kadar bu vatan asla düşmana teslim edilemez" diyen Kuvayı Milliye ruhuna sahip basınımız da var.
Trabzon'da Atatürk meydanında 5 tane çapulsuza sahip çıkan ve milletimizi suçlayan zihniyetin elbette ki bu onbinlerce vatan sevdalısının haberini vermesi beklenemez.
Bu manada Kuvayı Milliye ruhuna sahip, içinden çıkan ve "Türkiye'yi milli projelerle kâinat devleti yapacağım" diyen bilge insan Prof. Dr. Haydar Baş'ın değerli fikirlerini manşetine ve ekranlarına taşıyan, vatanına, bayrağına ve milletine sahip çıkana sahip çıkan Anadolu basınımızı da tebrik ediyorum.
Mandacı zihniyete sahip olanlar ne kadar güce sahip olurlarsa olsunlar, gerçekleri ne kadar örtmeye çalışırlarsa çalışsınlar asla unutmamaları gereken bir gerçek vardır:
"GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025