Terör artık şehirlerde… Sadece İzmir’de 40 günde 23 cinayet işlendi

İzmir'de son 40 gün içerisinde basına yansıyan olaylarda 23 kişi cinayete kurban gitti, onlarca insan ise yaralandı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Av. Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, "1 ay önce çıkan kanunda bu tür suçlara 2 yıla kadar erken tahliye getirildi. İnfaz sisteminde ciddi sorunlarımız var. Bir diğer sorun ise bireysel silahlanma. Hukuk sistemine olan güvenin güçlendirilmesi gerekir" dedi.

İzmir'de son 40 gün içerisinde basına yansıyan silahlı, bıçaklı vb. kavgalarda 23 kişi cinayete kurban gitti, onlarca insan yaralandı. Mega kentte yaşanan cinayetlerin yoğunluğu vatandaşı tedirgin edecek seviyelere ulaştı. Yaşanan olaylara dair açıklamalarda bulunan Av. Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, infaz sisteminde ciddi sorunlar olduğunu söyledi.

"Bu tür suçlara 2 yıla kadar erken tahliye getirildi"



Ruhan Erdem, "Kasten öldürme suçları Türk Ceza Kanununa göre en ağır cezayı gerektiren suçlardır ki müebbet hapis cezasını gerektiriyor ve belirli bazı durumlar söz konusu olduğunda da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyor. Bu açıdan bakıldığı zaman mevcut yaptırım sisteminde değil; ama infaz yasasında sorun gözüküyor.

Bu cezaların ne kadarının infaz kurumunda çektirildiği konusuyla ilgili ciddi sorunlarımız var; çünkü cezaevlerinde zaman zaman aşırı yoğunlaşma tahliye imkanına yol açıyor. Bir ay önce çıkan kanunda da bu tür suçlara 2 yıla kadar erken tahliye getirildi. Cezaevlerindeki doluluğu azaltmak için maalesef bu tür çözümler oluyor zaman zaman. Birinci sebebin bu olduğunu düşünüyorum. İnfaz sisteminde ciddi sorunlarımız var" dedi.

En önemli sorunlardan biri de bireysel silahlanma



Bir diğer sorunun ise bireysel silahlanma olduğuna değinen Erdem, "Silah çok kolay ulaşılabilen bir araç haline geldi. Tabii bunun çok çeşitli sebepleri var. Ruhsatlı silah alma işini zorlaştırmanın, ruhsatsız silaha olan talebi artıracağı görülüyor. İnsanların silaha başvurmasının toplumda bir güven sorununun olduğunu gösteriyor.

Öncelikle bu sorunu çözmek lazım. İnsanların can güvenliğinin tehlikeli olduğu durumlarda, ilk başta yaptıkları bir silahı sahiplenmek oluyor. Dolayısıyla hukuk sistemine olan güvenin tesisi ve insanların bu güvenlik duygusunun tatmini noktasında silaha olan talebin azaltılması lazım.

Elbetteki silahla ilgili getirilen düzenlemeler günümüzün ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz, bunun güncellemesi düşünülebilir; ama tek başına çözüm de değildir. Benim düşünceme göre de ruhsatsız silah bulundurmanın ve taşımanın cezaları son derece düşüktür. Buradaki temel problemin hukuk sistemine olan güven. Bu yapılırsa, silaha olan talebin ve bu tür olayların azalacağını düşünüyorum" diye konuştu.

"Yargının üzerine çok büyük görevler düşüyor"

Yaşanan cinayetlere ilişkin yaptığı araştırmaya da değinen Erdem, şöyle devam etti:

"Genellikle aralarında yargıya yansımış husumet olan kişiler arasında gerçekleşiyor bu olaylar. Bu da şunu gösteriyor; yargı, ani reaksiyon gösteremiyor bu olaylara ve insanlar arasındaki husumet giderek derinleşiyor. Bu noktada İnsanlar arasındaki husumetleri biran önce çözüme kavuşturup kesin sonuca bağlama noktasında yargının da üzerine çok büyük görevler düşüyor. Yargı organları biran önce çözüm üretmesi gerekiyor ki bu olayların önüne geçmek mümkün olabilsin."