"Taşfırın Erkek"ten "Prizma" erkeğe ya da "çocuklar duysun ama kocam duymasın"

Siz ve biz onu ilk gösterime TGRT'de başlayan "Çocuklar Duymasın" adlı diziden bu derece çok iyi tanıdık. Son derece kıskanç bir koca ve bu kıskançlık karşısında amansız mücadele veren "personel müdürü" bir eş.

Erkek "taş fırın" kadın ise hep mırın kırın.

Ama aralarında vuku bulan geçimsiz hal, "çocukların duymaması" için hep mutfakta masaya yatırılır.

Birbirlerine mutfakta hakaret ediyorlardır.

Abidin, personel müdürür...

Domates tezgahı açıklığında eşini, okul arkadaşıyla sinamaya gitmesine asla razı olmayan son derece muhafazakar bir koca ve kadın haklarını sonuna kadar kullanıma açmış bir eş.

"Kaval ve Şişhane düalizmi" yani.

Bu mutfak aşkı Tomy ile "mercimeği fırına vermekle" sonuçlandı.

Aslında Türk aile yapısını hedef tahtasına koymuş "Çocuklar Duymasın" adlı dizi Enver Abi'nin TGRT'sinin ilk hizmeti değil.

Şu an canlı ve cansız günde iki kez yayımlanan "Kadının Sesi" adlı program, "Çocuklar Duymasın" adlı diziden Türk aile yapısı için daha zararlı.

Kim kocasını aldatmış?

Kim boynuzlamış?

Kim ihanet etmiş?

Nasıl etmiş?

Nasıl becermiş?

Ve bütün bunlar nasıl yapılır? Programın içeriği bu.

Dinî duyarlılığı hakkında zerre şüphem olmayan sayın Enver Ören beyin, diğer bütün şıklar bir yana İslam'ın şu ölçüsünü en az benim kadar bildiğine inanıyorum.

"Allah kötülükte aşikareliği (hiç) sevmez"

Bu ayette anlatılmak istenen, kötülüğün, başkalarını yapmaya teşvik edecek düzeyde alenen yapılmamasıdır.

Bir arkadaşım anlattığı için bir akşam sonuna kadar izledim, tablo bu.

"Çocuklar Duymasın" dizisinin "çocuklara örnek" personel müdürü bayan, kocası tarafından yabancı bir erkekle şok baskında yakalandı.

12 yıl nikahsız, üç yıl nikahlı birliktelik bu baskın sonrası tarihe karışmışsa da, birkaç ay sonra yine dost olurlarsa şaşmayın.

Çok şükür ki, sayın çift "imam nikahlı" değildi.

Ah bir de imam nikahlı olsalardı, işte o zaman görürdünüz...

Birilerinin niyet ve maksatları tamam da, beni asıl üzen o bir diğerleri.