Hükümet yetkilileri tarımda yaşanan sıkıntıları hep kuraklığa bağladılar. Ardından küresel kriz çıktı, bu sefer de bahanelere krizi eklediler. Ama tarım ve gıda sektöründe yaşanan kriz gerçekte ne kuraklıktandı, ne de küresel krizden.Asıl sorun iş bilmemezlikti, herhangi bir milli projeye sahip olmamaktı, yabancılardan alma akılla iş yapmaya çalışmaktı. Neticede bu yıl kuraklığın olmadığı en üst makamlarca ifade edilmesine rağmen tarımdaki sıkıntılar artarak devam ediyor.Çiftçiler maliyetlerdeki yüzde 100'e varan aşırı artışlardan şikayet ediyorlardı, hükümet herhangi bir çözüm buldu mu? Hayır.Çiftçiler açıklanan ürün alım fiyatlarının düşüklüğünden, hatta maliyetlerini dahi karşılamadığından şikayetçiydi, çözüldü mü? Hayır.Çiftçiler ürettikleri, emek harcadıkları halde zarar ettiklerini, aldıkları kredileri ödeyemediklerini, hacizlik olduklarını, ne var ne yok kaybettiklerini haykırıyorlardı, duyuldu mu, önlem alındı mı? Hayır.Çiftçiler, Hükümetin açıkladığı fiyatlar her ne kadar taban fiyat olarak ifade edilse de gerçekte tavan fiyat olduğundan, alımların sınırlı kaldığından ve tüccarların eline düşen çiftçilerin ürünlerinin yok pahasına gittiğinden şikayetçiydi, çözüldü mü? Hayır. Çiftçiler, ürün desteklerinin yetersizliğinden şikayetçiydi, halledildi mi? Hayır.Çiftçiler, parasızlık ve hükümetin varolan su kaynaklarını değerlendirmemesi nedeniyle ürününü yeterli sulayamadı, ürün tarlada yandı, çözüldü mü? Tabii ki hayır. Gıda sektörü, serbest piyasa diye diye her türlü spekülasyona açık hale getirildi. Birileri büyük meblağlarda haksız kazanç elde ederken, vatandaş gıda fiyatlarındaki astronomik zamlardan darbe yedi, üretici ise bu fiyat artışlarından zerre kadar pay alamadı, hükümet ne yaptı? Sadece spekülasyon yapmayın dedi. Çiftçi öyle dedi olmadı, böyle dedi olmadı, sonunda meydanlara koştu, derdini hukuki bir zeminde aramaya, sesini duyurmaya çalıştı, peki sonuç ne? Ananı al da git cevabını aldı.Halbuki maliyetler yüksek, aşağıya çekilmeliydi. Çiftçiye para basıp yüzde 50 avans verilebilirdi. Yerli gübre, yerli tohum, yerli mazot sağlanabilirdi. Bu ürün girdilerindeki dolaylı vergiler kaldırılabilirdi. Çiftçilerin ödemeyedikleri borçların faizleri sıfırlanıp, ana parası ödeyebileceği şekilde taksitlenebilirdi. Çiftçilerin ürünü bizim milli servetimizdir, çiftçi de öyle, tarlası da. Dolayısıyla çiftçi, tarlası ve ürünü devlet eliyle sigortalanabilirdi. Çiftçiye ürün alım garantisi verilerek teşvik edilebilirdi.Ürün fiyatlarını çiftçilerin oluşturduğu kooperatifler, çiftçi lehine, maliyetleri göz önünde bulundurarak belirleyebilirdi.Yapılan bilimsel çalışmalarda mevcut su kaynaklarımızın sadece üçte birini kullanıyoruz. Bu kaynaklar devlet eliyle devreye sokulup, çiftçinin sulama problemi rahatlıkla çözülebilirdi. İsrail'in deniz suyuyla tarım su ihtiyacını karşıladığı hesaplandığında, bu teknoloji ülkemize transfer edilebilirdi. Damlama su tekniği yaygınlaştırılabilirdi.Ama hükümet bunların hiçbirini yapmadı. Yapmamasının izahını da kuraklığa ve küresel krize bağladı. Halbuki bütün bunlar yapılsaydı, küresel kuraklık ve kriz, bizim için büyük bir nimet ve fırsat olacaktı. Türkiye buğday, mısır, baklagil, tütün, pamuk... ambarı olacaktı.Yukarıdaki bahsettiğimiz bütün çözümler Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin çözümleridir.Başımızı sürekli duvarlara vuracağımıza artık akıllanıp, beceriksizliklerine bahane üretenleri değil, çözümü olanları iş başına getirelim.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Atatürk: Camileri yenilemek görevimizdir / 03.01.2025
- 2024’e bakarak 2025’ten umutlanabiliyor muyuz? / 01.01.2025
- ‘Biz korkuyu Kerbela’da bıraktık’ / 31.12.2024
- Güçlü devlet, milletine hizmet edendir / 28.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- Asgari ücreti kim belirliyor; komisyon mu, yabancılar mı? / 25.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- 2024’e bakarak 2025’ten umutlanabiliyor muyuz? / 01.01.2025
- ‘Biz korkuyu Kerbela’da bıraktık’ / 31.12.2024
- Güçlü devlet, milletine hizmet edendir / 28.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- Asgari ücreti kim belirliyor; komisyon mu, yabancılar mı? / 25.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024