Tam kapanma, niçin?
Malum pandemi salgını bilmem kaçıncı zirveye çıktığı ve insanlarımız bölük bölük, katar katar öldüğü için.
Neden böyle olduk, niçin bu iş böyle oldu ve nasıl oldu da dünyada birçok ülke normalleşmeye adım adım geçerken biz hızlı adımlarla zirvelere koşuyoruz?
Hem günlük vaka sayıları hem de günlük vefat sayıları sürekli tırmanışta, neden?
İktidar partisinin lebalep kongreleri milletin canından, milletin hayatından, yoklukla-yoksullukla pençeleşen kitlelerin feryadından daha mı önemliydi?
Nisan ayı boyunca her gün açıklanan yüzlerce vefat sayısı, aileleri feryada boğan tarifsiz acılar, birilerinin vicdanlarını sızlattı mı, sızlatıyor mu acaba?
Söz konusu tam kapanma süresince kendime ev ödevi belirledim, gece-gündüz çalışmayı düşünüyorum.
Mart ayının sonunda iktidar partisinin yaptığı büyük kongresinden başlayarak geriye doğru bütün il ve ilçe kongrelerinin kayıtlarını bulup tek tek inceleyerek, hem tıka-basa dolu salonları hem de yapılan konuşmaları gözden geçireceğim.
Seksen bir vilayetten otobüs otobüs, uçak uçak taşınan kitlelerin Ankara'ya neler getirdikleri ve Ankara'dan ülkenin dört bir yanına neler taşıdıkları elbette bu işin uzmanlarınca titizlikle incelenmelidir.
Biz ancak, bizzat kendilerinin ilan edip te asla uymadıkları "maske, mesafe ve temizlik" kuralları açısından bir değerlendirme yapabiliriz.
İktidar partisinin Genel Başkanının tele-konferans yolu ile katıldığı kongrelerden ziyade, bizzat giderek, lebalep dolu salonları alkışladığı ve toplanan kalabalıklar tarafından alkışlandığı kongreleri tekrar tekrar izlemeyi düşünüyorum.
Pandemiye rağmen şehirlerin kocaman salonlarını lebalep dolduran kitlelerin durum-vaziyetleri, hal ve hareketleri, "maşallah barekellah" övgülerine verdikleri tepkiler, ülke olarak son halimizle ilgili önemli ipuçları verecektir diye düşünüyorum.
Ülke haritası lebalep kıpkırmızı olduğu halde bu lebalep kongreleri düzenleyenlerin, katılanların ve katılamayıp ta uzaktan alkışlayanların yüzlerinin kızarıp kızarmadığını merak etmeye devam edeceğim, kim bilir belki de bu merakım hiçbir zaman giderilemeyecek.
Partili-partisiz, partizan ya da değil, bu ülkenin vatandaşı olup bir miktar da vicdan sahibi olan hemen herkesi bu uzun kapanma döneminde böyle bir ev ödevine davet ediyorum.
Bu incelemeden çıkaracağımız sonuçların, bundan sonraki "oy" hareketlerinde oldukça belirleyici olacağı muhakkaktır.
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025