Talebi belirleyen üç temel unsur vardır: Bireyin o mamule veya hizmete duyduğu ihtiyaç, bireyin gelir düzeyi ve ürünün fiyatıdır.
Bu üç unsurun çeşitli koşullarda talep üzerindeki etkisi değişmektedir. Bazen gelir baskın unsur iken, bazen ihtiyaç öne çıkmakta, bazen ise fiyatlar genel düzeyi etkili olmaktadır.Dolayısı ile denge analizini sadece bu unsurlardan birinin mesela fiyatların değiştiğinden yola çıkarak yapmak mümkün değildir. Talep fonksiyonu aşağıdaki gibidir:a1 : Gelir değişkenia2 : Fiyat değişkenia3 : İhtiyaç değişkeniKısaca bu üç unsuru ele alırsak:Bunlardan birincisi, ihtiyaçtır. Bireylerin bir şeyi talep etmesi için talep ettiği şeyden bir fayda elde etmesi, ona ihtiyaç duyması gerekir.İkincisi, talep ettiği şeyin fiyatı... Elbette fiyatta meydana gelen değişiklikler bireyin o mamule olan talebinin miktarını değiştirecektir.Üçüncüsü ise, bireyin sahip olduğu gelirdir. Hem talepte, hem de talep miktarında değişiklik yapacağı gibi gelirdeki değişiklik talep eğrisinin eğimini de değiştirir. Elbette talep dediğimiz zaman bireyin o anda talep edileni satın alacak güce malik olmasını kastediyoruz. Aksi takdirde maddi imkanı olmadığı halde bireyin bir şey istemesi, sadece temenniden ibaret olacaktır.Tek tek bu unsurların talebi nasıl etkilediğini inceleyelim. İhtiyaç talebin olmazsa olmaz şartıdır. Yeterşart değildir ama gerek-şarttır. Bireyin o mala veya hizmete duyduğu ihtiyaç elde ettiği maddi ve veya manevi fayda ile alakalıdır. İkame mallar bu faydayı azaltır. Mesela sadece kepek ekmek bulunan bir yerde, buğday ekmeği sâtılmaya başlarsa elbette kepek ekmeğe duyulan ihtiyaç da azalacaktır. Ayrıca insanların içinde bulundukları çevre, sosyoekonomik şartlar, inançları ve zamanla gelir düzeyinde meydana gelen değişiklikler de bireylerin ihtiyaçlarında değişiklikler meydana getirir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi / BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr. Ömer Eyercioğlu Gaziantep Üniversitesi
İhtiyaçlara cevap verebilecek tek ModelYeni dünya düzeninin amacı, global dünyayı bir büyük köy ve insanlığı da işçiler haline getirmektir. Bu dünyanın idarecileri de dünyanın zenginliğini elinde bulunduran küçük bir grup ailelerden oluşacaktır. Günümüz ekonomik göstergeleri bu gidişin ipuçlarını vermektedir; dünya ticaretinin %65'ini 500 büyük uluslar arası şirket kontrol etmekte ve geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin kaynakları, gelişmiş ülkelerin menfaatleri doğrultusunda kullanılmaktadır. Gelişmiş ülkeler diğer ülkelere demokrasi, serbest ekonomi ve insan hakları konularını empoze etmektedirler. Ayrıca özelleştirme politikalarını desteklemekte, yabancı sermayeyi özendirmekte ve milli devletlerin küçülmesini savunmaktadırlar. Bütün bunlar ilk bakışta empoze edilen ülkelerin menfaatlerine gibi görünmesine rağmen, aslında emperyalist işgalin kilometre taşları olup "böl-ve-yönet" anlayışından kaynaklanmaktadır. Bu gidiş, gelecek nesil için daha fazla sefalet, kan ve gözyaşı getirecektir. Bundan dolayı insanlık, liberalizm ve sosyalizmin bu yıkıcı etkilerini ortadan kaldıracak yeni bir ekonomik modele ihtiyaç duymaktadır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın sunduğu Milli Ekonomi Modeli (MEM) yukarıda belirtilen ihtiyaçlara cevap verebilecek yeni bir modeldir ve tek adaydır.
Bu üç unsurun çeşitli koşullarda talep üzerindeki etkisi değişmektedir. Bazen gelir baskın unsur iken, bazen ihtiyaç öne çıkmakta, bazen ise fiyatlar genel düzeyi etkili olmaktadır.Dolayısı ile denge analizini sadece bu unsurlardan birinin mesela fiyatların değiştiğinden yola çıkarak yapmak mümkün değildir. Talep fonksiyonu aşağıdaki gibidir:a1 : Gelir değişkenia2 : Fiyat değişkenia3 : İhtiyaç değişkeniKısaca bu üç unsuru ele alırsak:Bunlardan birincisi, ihtiyaçtır. Bireylerin bir şeyi talep etmesi için talep ettiği şeyden bir fayda elde etmesi, ona ihtiyaç duyması gerekir.İkincisi, talep ettiği şeyin fiyatı... Elbette fiyatta meydana gelen değişiklikler bireyin o mamule olan talebinin miktarını değiştirecektir.Üçüncüsü ise, bireyin sahip olduğu gelirdir. Hem talepte, hem de talep miktarında değişiklik yapacağı gibi gelirdeki değişiklik talep eğrisinin eğimini de değiştirir. Elbette talep dediğimiz zaman bireyin o anda talep edileni satın alacak güce malik olmasını kastediyoruz. Aksi takdirde maddi imkanı olmadığı halde bireyin bir şey istemesi, sadece temenniden ibaret olacaktır.Tek tek bu unsurların talebi nasıl etkilediğini inceleyelim. İhtiyaç talebin olmazsa olmaz şartıdır. Yeterşart değildir ama gerek-şarttır. Bireyin o mala veya hizmete duyduğu ihtiyaç elde ettiği maddi ve veya manevi fayda ile alakalıdır. İkame mallar bu faydayı azaltır. Mesela sadece kepek ekmek bulunan bir yerde, buğday ekmeği sâtılmaya başlarsa elbette kepek ekmeğe duyulan ihtiyaç da azalacaktır. Ayrıca insanların içinde bulundukları çevre, sosyoekonomik şartlar, inançları ve zamanla gelir düzeyinde meydana gelen değişiklikler de bireylerin ihtiyaçlarında değişiklikler meydana getirir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi / BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf.Dr. Ömer Eyercioğlu Gaziantep Üniversitesi
İhtiyaçlara cevap verebilecek tek ModelYeni dünya düzeninin amacı, global dünyayı bir büyük köy ve insanlığı da işçiler haline getirmektir. Bu dünyanın idarecileri de dünyanın zenginliğini elinde bulunduran küçük bir grup ailelerden oluşacaktır. Günümüz ekonomik göstergeleri bu gidişin ipuçlarını vermektedir; dünya ticaretinin %65'ini 500 büyük uluslar arası şirket kontrol etmekte ve geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin kaynakları, gelişmiş ülkelerin menfaatleri doğrultusunda kullanılmaktadır. Gelişmiş ülkeler diğer ülkelere demokrasi, serbest ekonomi ve insan hakları konularını empoze etmektedirler. Ayrıca özelleştirme politikalarını desteklemekte, yabancı sermayeyi özendirmekte ve milli devletlerin küçülmesini savunmaktadırlar. Bütün bunlar ilk bakışta empoze edilen ülkelerin menfaatlerine gibi görünmesine rağmen, aslında emperyalist işgalin kilometre taşları olup "böl-ve-yönet" anlayışından kaynaklanmaktadır. Bu gidiş, gelecek nesil için daha fazla sefalet, kan ve gözyaşı getirecektir. Bundan dolayı insanlık, liberalizm ve sosyalizmin bu yıkıcı etkilerini ortadan kaldıracak yeni bir ekonomik modele ihtiyaç duymaktadır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın sunduğu Milli Ekonomi Modeli (MEM) yukarıda belirtilen ihtiyaçlara cevap verebilecek yeni bir modeldir ve tek adaydır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.