Suyumuz boşa akıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, toplam yüzölçümü 77.95 milyon hektar olan Türkiye'nin tarım alanları 28.05 milyon hektarı (toplam alanın yüzde 36'sı) buluyor. Bu alanların 25.85 milyon hektarı, bir diğer ifadeyle yüzde 92.2'si sulanabilir alan. Bu alan İngiltere'den daha büyük bir alanı içeriyor. Ekonomik olarak sulanabilir alan yüzölçümü ise 8.5 milyon hektarı buluyor. Bu da Hollanda, Belçika, Lübnan ve Lüksemburg'un toplam alanından daha büyük bir alanı ifade ediyor.Buna karşın Türkiye, ekonomik olarak sulanabilir 8.5 milyon hektarlık alanın 4.97 milyon hektarını sulayabiliyor, 3.53 milyon hektarını sulayamıyor. Yeraltı suyuBir diğer ifadeyle Hollanda'nın yüzölçümüne yakın bir alan ekonomik olarak sulanabildiği halde sulanamıyor. Türkiye'ye düşen yıllık ortalama yağış miktarı 501 milyar ton gibi dev bir rakama ulaşıyor. Yıllık yağışın yüzde 37'si yüzey akışı olarak akıyor. Bu da 186.05 milyar tonu buluyor. Bu akıştan yıllık tüketilebilir su miktarı 95 milyar tonu buluyor. Buna karşın yıllık fiili tüketim 33.3 milyar tonda kalıyor. Yeraltı suyu olarak yıllık çekilebilir 12.3 milyar tonluk suyun ise fiilen 6 milyar tonu tüketiliyor. Yani yarısından azı.Enerjide de durum aynıTürkiye suyu enerji kaynağı olarak da yeterince değerlendiremiyor. Türkiye'nin yıllık hidrolik enerji potansiyeli 125 milyar kilovatsaati (KWH) buluyor. Oysa 2005 Yılı Programı'na göre, Türkiye, 2005 yılında 118 milyar 50 milyon KWH termik, 44.4 milyar KWH hidrolik, 100 milyon KWH jeotermal, 50 milyon KWH de rüzgar kaynaklı elektrik enerjisi üretecek. Toplam fiili üretim 162.6 milyar KWH olacak. Toplam 125 milyar KWH olan hidrolik potansiyelinin sadece 44.4 milyarını, bir başka anlatımla üçte birini (yüzde 35.5'ini) ancak değerlendiren Türkiye, bu kaynağın tamamını değerlendirseydi elektrik üretiminin dörtte üçünden fazlasını bu kaynaktan yapıyor, elektrik üretimi için ithal kaynaklar olan doğalgaz, fuel-oil, motorin, nafta, LPG kullanmıyor olacaktı.