Suriye’den, Suriye yönetimi aleyhine, dış güdümlü muhalif görünümlü teröristler lehine o kadar yalan yanlış haberler geliyor ki, bu haberlerin revaçta olduğu gazetelerin önemli yazarlarından bile “bu kadar yalan yeter” tarzında sesler yükseliyor.
El Arabiya gazetesini bilirsiniz. Hani şu Suriye’deki teröristlere her türlü propaganda desteği sağlayan, Suriye yönetimini her fırsatta eleştiren gazetelerden birisi…
Fakat bir El Arabiya yazarı gazetesinin mevcut politikasının dışına çıkarak oldukça ilginç bir değerlendirme yaptı. El Arabiya’nın tanınmış yazarlarından Eman el Şenavi’nin değerlendirmeleri geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesinin internet sitesinde de yayınlandı.
Şimdi yazarın bu değerlendirmelerini aktaralım.
Şenavi, Suriye’den haber veren uluslar arası haber ajanslarının haberlerini muhalif grupların sözcülerine, muhaliflere hizmet eden Yerel Koordinasyon Komiteleri’ne ve Suriye Devrimi Genel Komisyonu’na dayandırdıklarını ve bunlardan alınan haberlerin gerçekleri yansıtmadığını ifade ediyor.
Şenavi’nin haberinde görüşlerine yer verdiği Ortadoğu Analisti Şermin Narvani ise gelen verilerin süzgeçten geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Narvani’nin Suriye’deki ölü sayılarıyla ilgili sorduğu şu sorular dikkat çekici:
“Ölümler nasıl teyit ettiriliyor? Teyit eden kişi kim, bu kişiler çıkarları için hareket ediyor olabilir mi? Ölenlerin tamamı sivil mi? Siviller rejim yanlısı mı, muhalif mi? Suriye güvenlik güçlerinin ölen 2 bin mensubu da buna dahil mi? Silahlı grupların üyeleri de sayılıyor mu? Bir siville, sivil giyimli milis arasındaki fark nasıl ayırt ediliyor?”
İşte bu sorulanlar dikkate alınmadan, Batı destekli bir takım basın ve medya organları Suriye yönetimine vurup duruyor.
Bunlara bir soru da biz ekleyelim: Sivilleri gerçekten Suriye yönetimi mi öldürüyor yoksa teröristler mi? Suriye yönetimi zaten hedef tahtasındayken göz göre göre niçin sivilleri katletsin, bu sizce mantıklı mı?
Suriye yönetimi içişleri bakanlığı düzeyinde yaptıkları basın açıklamalarında sivil katliamlarının görünüşte muhalif özde ise terörist olanlar tarafından yapıldığını delilleriyle ortaya koyuyor ama Suriye’den gelen haberleri sadece muhaliflerden alan ajanslar için bu açıklamalar pek bir şey ifade etmiyor.
Şenavi, muhaliflerden gelen bilgiler sorgulanmadan doğru kabul ediliyor, silahlı grupların silah taşımaktaki tek amacının masum sivilleri korumak olduğu ve ölümlerin faillerinin detayları bilinmeyen “güvenlik güçleri” olduğu varsayılıyor.
Yani bir tarafta sivilleri katletse de masum kabul edilen muhalifler, diğer tarafta ise sivilleri katletmediğini delilleriyle ortaya koysa da suçlu ilan edilen, yargısız infaz edilen Suriye yönetimi var.
Şanavi’nin yaptığı şu tespiti de özellikle dikkatlerinize sunuyorum:
“Suriye’deki koşullar değiştikçe bu tür haberlere gösterilmesi gereken özen de artıyor. Saldırının koşullarını anlatmadan ölü sayısını vermek artık kesinlikle yeterli değil. Çünkü günümüzde muhalif grupların Suriyeli sivilleri hedef aldıkları, insan hakları ihlalleri gerçekleştirdikleri ve Suriye dışından gelen silahlı kişilerin rejim güçlerini provoke ettiği iddiaları büyüyor.”
Bütün bunları biz değil, Suriye yönetimine muhalif bir gazetenin yazarı söylüyor.
Türk siyasiler, bu gerçekleri dikkate alarak, yalan yanlış bilgilerle ya da birilerinin doldurmasıyla Suriye’ye tampon bölge ya da askeri müdahale gibi büyük bir yanlışın içine asla girmemelidir.
El Arabiya gazetesini bilirsiniz. Hani şu Suriye’deki teröristlere her türlü propaganda desteği sağlayan, Suriye yönetimini her fırsatta eleştiren gazetelerden birisi…
Fakat bir El Arabiya yazarı gazetesinin mevcut politikasının dışına çıkarak oldukça ilginç bir değerlendirme yaptı. El Arabiya’nın tanınmış yazarlarından Eman el Şenavi’nin değerlendirmeleri geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesinin internet sitesinde de yayınlandı.
Şimdi yazarın bu değerlendirmelerini aktaralım.
Şenavi, Suriye’den haber veren uluslar arası haber ajanslarının haberlerini muhalif grupların sözcülerine, muhaliflere hizmet eden Yerel Koordinasyon Komiteleri’ne ve Suriye Devrimi Genel Komisyonu’na dayandırdıklarını ve bunlardan alınan haberlerin gerçekleri yansıtmadığını ifade ediyor.
Şenavi’nin haberinde görüşlerine yer verdiği Ortadoğu Analisti Şermin Narvani ise gelen verilerin süzgeçten geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Narvani’nin Suriye’deki ölü sayılarıyla ilgili sorduğu şu sorular dikkat çekici:
“Ölümler nasıl teyit ettiriliyor? Teyit eden kişi kim, bu kişiler çıkarları için hareket ediyor olabilir mi? Ölenlerin tamamı sivil mi? Siviller rejim yanlısı mı, muhalif mi? Suriye güvenlik güçlerinin ölen 2 bin mensubu da buna dahil mi? Silahlı grupların üyeleri de sayılıyor mu? Bir siville, sivil giyimli milis arasındaki fark nasıl ayırt ediliyor?”
İşte bu sorulanlar dikkate alınmadan, Batı destekli bir takım basın ve medya organları Suriye yönetimine vurup duruyor.
Bunlara bir soru da biz ekleyelim: Sivilleri gerçekten Suriye yönetimi mi öldürüyor yoksa teröristler mi? Suriye yönetimi zaten hedef tahtasındayken göz göre göre niçin sivilleri katletsin, bu sizce mantıklı mı?
Suriye yönetimi içişleri bakanlığı düzeyinde yaptıkları basın açıklamalarında sivil katliamlarının görünüşte muhalif özde ise terörist olanlar tarafından yapıldığını delilleriyle ortaya koyuyor ama Suriye’den gelen haberleri sadece muhaliflerden alan ajanslar için bu açıklamalar pek bir şey ifade etmiyor.
Şenavi, muhaliflerden gelen bilgiler sorgulanmadan doğru kabul ediliyor, silahlı grupların silah taşımaktaki tek amacının masum sivilleri korumak olduğu ve ölümlerin faillerinin detayları bilinmeyen “güvenlik güçleri” olduğu varsayılıyor.
Yani bir tarafta sivilleri katletse de masum kabul edilen muhalifler, diğer tarafta ise sivilleri katletmediğini delilleriyle ortaya koysa da suçlu ilan edilen, yargısız infaz edilen Suriye yönetimi var.
Şanavi’nin yaptığı şu tespiti de özellikle dikkatlerinize sunuyorum:
“Suriye’deki koşullar değiştikçe bu tür haberlere gösterilmesi gereken özen de artıyor. Saldırının koşullarını anlatmadan ölü sayısını vermek artık kesinlikle yeterli değil. Çünkü günümüzde muhalif grupların Suriyeli sivilleri hedef aldıkları, insan hakları ihlalleri gerçekleştirdikleri ve Suriye dışından gelen silahlı kişilerin rejim güçlerini provoke ettiği iddiaları büyüyor.”
Bütün bunları biz değil, Suriye yönetimine muhalif bir gazetenin yazarı söylüyor.
Türk siyasiler, bu gerçekleri dikkate alarak, yalan yanlış bilgilerle ya da birilerinin doldurmasıyla Suriye’ye tampon bölge ya da askeri müdahale gibi büyük bir yanlışın içine asla girmemelidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025