Sünnilik Amerikancılık değildir

Dünkü yazımızın devamı olarak ele alacağımız bu konu aslında Şii- Ehl-i Sünnet tartışmasından kaynaklanmaktadır.
Şii ve Sünni kavramlarının tarifi bakımından zaman zaman hataya düşülüp yapılmaması gereken yanlışlar yapılmaktadır.
Şii veya Şia ne demektir? Hz. Ali (as) ve Ehl-i Beyt tarafı olmak demektir. Hz. Ali (as) ve Ehl-i Beyt’ini sevenlerin adına Şia denir.
Birazdan göreceğiz ki, Hz. Ali (as) ve Ehl-i Beyt, Kur’an ı Kerim ayetleri ve peygamberin (sav) hadisleri ile beraber ümmetin tamamına örnek gösterilen insanlardır.
Ehl-i Sünnet ise; sünneti, Peygamber’in (sav) sünnetini topyekün yaşayan insanların adına denir.
Şimdi Ehl-i Sünnet sınıfından bazıları, Şianın yani İmam Ali (as) ve Ehl-i Beyt tarafının Peygamber Efendimizin (sav) sünnetini yaşayanların dışında imiş gibi göstererek onlara düşman olmanın bir fazilet olduğunu zannetmektedirler.
Ehl-i Kitap’tan olduğu halde Kur’an ve sünneti inkar eden kişi ve kurumlara hak nazarı ile bakmak gafletinde olanlar vardır.
Mesela, Hz. Ali’yi (as) sevenler sünnetin dışında gösterilirken; emperyalist felsefeyi ve de ABD’yi Müslüman Sünni olarak göstermeye çalışan bedbahtlar vardır.
Batılı hak göstermeye çalışıp, bizzat batılın içine düştüğü halde acınacak hallerine ağlaması gerekenler, Şiiliği küfürle itham edip, küfrün bataklığına saplananlar sanki Sünnidir gerekçesi ile Amerikanlaşmayı savunmaktadırlar.
Şimdi gelelim, “Şiilik nedir ve Ehl-i Beyt kimdir” sorusunun cevabına?
Şia Hz. Ali’ye (as) taraf olanlar demektir. Hz. Ali’nin (as) hakkında mevcut olan ayet ve hadisleri bu manada kısa da olsa ele almamız lazımdır.
Binlerce hadisi şerif imam Ali’nin (as) üstünlüklerinden bahsetmektedir. Ayeti kerimelerde de örnek alınacak kişinin İmam Ali (as) olduğu beyan edilmektedir.
Tevbe Suresi’nin 119. ayeti İmam Ali (as) hakkında inmiştir: “Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve doğrularla beraber olun.” (Nuru’s-Sakaleyn Tefsiri c.2, sayfa 281, İsbat’ül Hüdat c.2, sayfa 99)
Nisa Suresi 59. ayet de İmam Ali (as) hakkında inmiştir: “Ey iman edenler, Allah’a itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de.” ( Kemalü’d Din, sayfa, 222)
Bunlar gibi 300 ayeti kerime İmam Ali (as) hakkında nazil olmuştur.
Ve Hz. Peygamber’in (sav) İmam Ali (as) için buyurduğu binlerce hadis vardır.
“Hiç şüphesiz Ali (as) hak ile beraberdir. Hak da onunla… Onların bu beraberliği havuz başında bana ulaşıncaya kadar asla bozulmaz.” (Bihar’ül Envar, c.38, sayfa 32 )
“Hiç şüphesiz, benim kardeşim, vezirim ve ehlim arasındaki halifem ve kendimden sonraya bıraktıklarımın en iyisi, Ali b.Ebu Talib’tir. O borcumu eda edecek ve vaadlerimi yerine getirecektir.” (El-Emali, Şeyh Müfid, sayfa, 61)
Ve de Şia tarafı olan Ehl-i Beyt Allah’ın müminler içerisinde en mümtaz olarak vasfettiği kullarıdır.
Kuran’ı Kerim’de yer alan aşağıdaki ayetler Ehl-i Beyt ile ilgilidir.
TATHİR AYETİ (Ahzab 33): “Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tertemiz bir hale getirmek diler.”
MEVEDDET AYETİ (Şura 23): “De ki sizden tebliğe karşılık bir ücret istemiyorum, istediğim ancak yakınlarıma sevgidir ve kim güzel ve iyi iş yaparsa onun mükafatını arttırırız. Şüphe yok ki, Allah bağışlayandır, iyiliğe mükafatla karşılık verendir.”
MÜBAHALE Ayeti (Al-i İmran 61): “Artık sana gelen bunca ilimden sonra onun hakkında seninle çekişip tartışmalara girişirlerse, de ki: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım, biz bizzat gelelim, siz de gelin. Ondan sonra karşılıklı lanetleşelim de Allah’ın laneti yalan söyleyenlerin üstüne olsun.” (Al-i İmran 61)
EBRAR AYETLERİ (İnsan Suresi 11-12): “… Ve ona ihtiyaçları olduğu halde yemeklerini yoksula ve yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlar.”
Ve Ehl-i Beyt hakkında da bir hadise yer verelim:
“Ehl-i Beyt’imin yeri ümmetimin içinde Nuh’un gemisi gibidir. Kim buna binerse kurtulmuştur.”
Binlerce hadiste Hz. Peygamber (sav) Ehl-i Beyt’ini sevmiş ve övmüştür.
Hal böyle iken İmam Ali (as) ve Ehl-i Beyt, ayet ve hadislerle beraber Allah’ın sevdiği ve seçtiği kullar olmasına rağmen, siyaset oyunları ile batıla saplananlar ne Şia’yı ne de Ehl-i Beyt’i ağzına alma hakkına sahip değildir.
Biz bugünü de görüyoruz, dünü de biliyoruz. Amerikan emperyalizminin safında olacaksın, Sünniyim diyeceksin ve milyonlarca Müslümanın ölümüne göz yumacak ve kirletilen kadın namuslarına kulak tıkayacaksın.
Senin zannettiğin Sünnilik bu ise, o halde bu senin zannın da Müslümanlık değildir.