Her bireyin en azından başını sokabileceği bir eve ihtiyacı vardır. Bu sebeple evi olmayanlara, "sıfır faizli, uzun vadeli ve maliyetine ev verilerek kira öder gibi bireyler ev sahibi olacak"tır.
Bu ev için ödenecek olan kira miktarına denk taksitler, vatandaşlık maaşını geçmeyecek düzeyde olacaktır. Bu sebeple evi olmayanlara ev projesi Sosyal Güvenlik'te 10. madde olarak Sosyal Devlet/Milli Devletin temel hizmetleri arasında yerini almıştır.
Sosyal devlet, vatandaşı koruma altına alıyorAyrıca,- Vatandaşa, her hangi bir ücret ödemeden verilecek sağlık hizmeti,- Her hangi bir prim ödemesi alınmadan asgari geçim seviyesine karşılık gelecek miktarda verilecek emeklilik maaşı,- Ev hanımlarının "insan işçisi" statüsünde emekli edilerek maaşa bağlanması,
Doğan her çocuk için 15 bin TL verilecek- Doğan her çocuğa bugünkü para ile 15 bin TL'ye karşılık gelecek nakdi yardımlar,- Engelli, özürlü ve çalışamayacakların geçimlerinin devlet tarafından üstlenilmesi ve benzeri birçok uygulama, yukarıda değindiğimiz 9 temel riske karşı, Sosyal Devlet/Milli Devlet'in vatandaşlarını gerçekten koruma altına alan bir Sosyal Güvenlik anlayışına verilecek bazı örneklerdir.
Gençlerin eğitimi vatandaşa yük olmayacakSosyal Devlet'in ikinci ayağı ise "sosyal hizmetler"dir. Bu bağlamda eğitim hizmeti, kültür hizmetleri, din hizmetleri, spor hizmetleri vb. faaliyetleri bu bölümde ele alabiliriz.Eğitim hizmetlerini "Eğitim" bahsinde detaylı olarak bu konuya değineceğiz; ancak burada belirtmemiz gereken yönü, gençlerin eğitim masraflarının, anne-babanın sırtında değil, devletin sorumluluğu içerisinde olduğudur. Bireylerin sahip oldukları kabiliyetleri açığa çıkarmak, onları kendi kültürüne göre eğitmek, çağdaş bilgilerle donatmak öncelikle devletin vazifesidir ve her vatandaşının hakkıdır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. Sabden Orazalı / Kazakistan Bilim Adamları Kurul BaşkanıDevlet ve millet ayağa kalkacakGloballeşme ile zayıf ve gelişmiş ülkeler arasındaki açık gittikçe büyümektedir; milli iktisada karşı uluslararası spekülatif sermaye tehlikesi baş göstermektedir; devletlerin iktisat üzerindeki kontrollerini kaybedip, bu kontrolü kendi hükümetlerinden yabancı ülkelere, uluslararası şirketlere, uluslararası kuruluşlara kaptırmalarıdır. Globalleşme sürecinde Türk devletleri, geri kalmış diğer ülkeler, bu sürece nasıl karşı koyabilirler? Büyüyen ve gittikçe hazımsızlaşan bu süreçle kendi iktisatlarımız ne derecede rekabet edebilirler? İşte bu noktada elimizde bir tez var. Milli ekonomi modeli tezi ve bu tezin sosyal devlet anlayışı: Ülkelerin gerektiğinde her türlü mal ve hizmeti üretebilme gücüne sahip olmasının, kendi içlerinde dengeli ticareti geliştirebilmelerinin, iç ve dış harcamalarını borçlanmadan temin edebilmelerinin yollarına yapılan saptamaları burada görüyoruz. Burada, ülkelerin ve milletlerin kalkınmasının ve ekonomik bağımsızlığının ayakta tutabilmelerinin, globalleşmenin kötü etkilerinden kurtulabilmelerinin yolları anlatılmaktadır. Bu sayede öncelikle devletin kendisi ayağa kalkacak ve sonrasında bu durum sosyal devlet anlayışıyla vatandaşa yansıyacaktır. Dengeli, müreffeh ve gelişmiş, dünya ile rekabet edebilen bir ülke oluşturmak mümkün olabilecektir.
Bu ev için ödenecek olan kira miktarına denk taksitler, vatandaşlık maaşını geçmeyecek düzeyde olacaktır. Bu sebeple evi olmayanlara ev projesi Sosyal Güvenlik'te 10. madde olarak Sosyal Devlet/Milli Devletin temel hizmetleri arasında yerini almıştır.
Sosyal devlet, vatandaşı koruma altına alıyorAyrıca,- Vatandaşa, her hangi bir ücret ödemeden verilecek sağlık hizmeti,- Her hangi bir prim ödemesi alınmadan asgari geçim seviyesine karşılık gelecek miktarda verilecek emeklilik maaşı,- Ev hanımlarının "insan işçisi" statüsünde emekli edilerek maaşa bağlanması,
Doğan her çocuk için 15 bin TL verilecek- Doğan her çocuğa bugünkü para ile 15 bin TL'ye karşılık gelecek nakdi yardımlar,- Engelli, özürlü ve çalışamayacakların geçimlerinin devlet tarafından üstlenilmesi ve benzeri birçok uygulama, yukarıda değindiğimiz 9 temel riske karşı, Sosyal Devlet/Milli Devlet'in vatandaşlarını gerçekten koruma altına alan bir Sosyal Güvenlik anlayışına verilecek bazı örneklerdir.
Gençlerin eğitimi vatandaşa yük olmayacakSosyal Devlet'in ikinci ayağı ise "sosyal hizmetler"dir. Bu bağlamda eğitim hizmeti, kültür hizmetleri, din hizmetleri, spor hizmetleri vb. faaliyetleri bu bölümde ele alabiliriz.Eğitim hizmetlerini "Eğitim" bahsinde detaylı olarak bu konuya değineceğiz; ancak burada belirtmemiz gereken yönü, gençlerin eğitim masraflarının, anne-babanın sırtında değil, devletin sorumluluğu içerisinde olduğudur. Bireylerin sahip oldukları kabiliyetleri açığa çıkarmak, onları kendi kültürüne göre eğitmek, çağdaş bilgilerle donatmak öncelikle devletin vazifesidir ve her vatandaşının hakkıdır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER
Prof. Dr. Sabden Orazalı / Kazakistan Bilim Adamları Kurul BaşkanıDevlet ve millet ayağa kalkacakGloballeşme ile zayıf ve gelişmiş ülkeler arasındaki açık gittikçe büyümektedir; milli iktisada karşı uluslararası spekülatif sermaye tehlikesi baş göstermektedir; devletlerin iktisat üzerindeki kontrollerini kaybedip, bu kontrolü kendi hükümetlerinden yabancı ülkelere, uluslararası şirketlere, uluslararası kuruluşlara kaptırmalarıdır. Globalleşme sürecinde Türk devletleri, geri kalmış diğer ülkeler, bu sürece nasıl karşı koyabilirler? Büyüyen ve gittikçe hazımsızlaşan bu süreçle kendi iktisatlarımız ne derecede rekabet edebilirler? İşte bu noktada elimizde bir tez var. Milli ekonomi modeli tezi ve bu tezin sosyal devlet anlayışı: Ülkelerin gerektiğinde her türlü mal ve hizmeti üretebilme gücüne sahip olmasının, kendi içlerinde dengeli ticareti geliştirebilmelerinin, iç ve dış harcamalarını borçlanmadan temin edebilmelerinin yollarına yapılan saptamaları burada görüyoruz. Burada, ülkelerin ve milletlerin kalkınmasının ve ekonomik bağımsızlığının ayakta tutabilmelerinin, globalleşmenin kötü etkilerinden kurtulabilmelerinin yolları anlatılmaktadır. Bu sayede öncelikle devletin kendisi ayağa kalkacak ve sonrasında bu durum sosyal devlet anlayışıyla vatandaşa yansıyacaktır. Dengeli, müreffeh ve gelişmiş, dünya ile rekabet edebilen bir ülke oluşturmak mümkün olabilecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.