Bugünlerde Başbakan'dan ve şakşakçılarından mutlusu yoktur herhalde. Devlet kurumları, ÖSYM, polis teşkilatı, istihbarat, yüksek yargı derken askeride hizaya getirdiler (!) İleri demokrasi adına benim istediğim olur, benim gözüme giren koltuğa oturur, mantığını bir fiil uygulamaya geçirdiler. Genelkurmay Başkanı'nın, Kuvvet Komutanları'nın istifa veya emekliliklerini isteme gerekçelerinin hükümet nazarında bir değeri yok. İktidara göre bu istifaların yorumu da yine demokratik hakkın kullanılması, anlamına geliyormuş. Sizce?..Bu istifalar iç medyayı üçe böldü. Endişe ile karşılayanlar, sevinç naraları atanlar, bekle gör taktiği ile duruma göre şekil alanlar. Kaygılananların ortak görüşü eskiden asker darbe yapardı, şimdi ise askere darbe yapıldı. Askeri darbelerin izleri 2 ila 3 yılda silinir. Etkileri 10 veya 15 yılda biterdi. Şimdiye kadar böyle oldu. Ama sivil darbelerin etkileri ve sonuçları ne olur? diye sorarsak, Hitler, Mussolini, Saddam, Mübarek, vs. örneklerine iyi bakmak, iyi algılamak lazım diye düşünüyorum. Bu istifalar dış basında da hükümetin zaferi olarak yorumlandı. Financial Times; "Askerlerin kanatları biraz daha kırpılacak" Der Spiegel; "Erdoğan, ordunun omurgasını kırdı" The Wall Street Journal; "Laik orduyu yeniden şekillendirme fırsatı" Reuters; "Erdoğan, güveneceği generalleri kendi seçti".Siyasi iktidar zafer sarhoşu, galip gelmiş. Öyle diyor yandaş ve yalakalar. Peki kime karşı galip gelmiş? Şanlı Türk Ordusu'na. Artık Genelkurmay Başkanı'nın adını kimsenin bilmesine gerek yokmuş, bir köyde iki muhtar olmazmış, asker de bir devlet memuruymuş vs. söylemleri ortalıkta geziyor. Ama azıcık Türkiye'nin sağına-soluna baksalar; Yarın kapılarının önünde canlarına, namuslarına göz dikecek conileri görürlerdi. Allah göstermesin böyle bir durumda seçtikleri muhtar, Beyaz Saray'da çay içerken onlar can ve namus derdine düşecekler haberleri yok. Asker ise devlet memuru ya... mesaisi bittiği için evine gidecek! Bu işler bu kadar basitleşmemeli. Millet, devlet kurumlarına karşı kışkırtılmamalı. Kendi askerine, kendi yargısına, kendi siyasetçisine vs. güvenmeyen bir millet zamanla kendini de inkar eder ve sürü haline gelir. Çakallar zaten kapıda. Havlamalarını duymuyor musunuz? İktidarın görevi devlet kurumlarını kendi siyasi mantığına, ideolojisine göre şekillendirmek değil millete hizmet ve devletin bekası için en iyi konuma getirme çabası olmalıdır. Bulunduğumuz coğrafya itibariyle ordumuzun ayrı bir önemi vardır. Unutmayın ki; "Zamanımızda devleti millete, sivili askere karşı getirerek, sanki farklı bir millet varmış gibi, sanki farklı siyaset Türkiye'ye hakim olmuş gibi devlet millete, sivil askere düşman oldu. Öyle değil mi? Siyaset sahnesinde yer aldığımız tarihten bu yana devletle milletin, siville askerin barışmasından başka çıkar yol yoktur, dedik. Doğru söylemedik mi? Onun için her birimize düşen vazife bu yüce milleti, bir bilek, bir yürek, yapmaktır? Oyun Anadolu coğrafyasına, oyun Türk milletine, oyun Türk devletine... Zannetmeyin ki, orduya ve devlete yapılan yanlış, devlet ve orduyla sınırlıdır. Hedef sizsiniz. Asıl hedef Türk milletidir. Kendisini koruyan zırhı olmayan devletin ayakta durabilmesi mümkün olabilir mi? O halde bu ordu, bu devlet yok olacak ki, bu millet sürü haline gelsin. Oynanan oyun günümüze kadar bu milleti sürü yapma oyunudur?" (Prof. Dr. Haydar Baş Yeni Mesaj 15-06-2010)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025