Siyaset ilmi ustalık gerektiren, toplum nabzını tutmayı, toplumu anlamayı, ona göre strateji geliştirmeyi şart kılan bir ilimdir. Toplumu idare edenler birlik ve beraberliği, milletin arasındaki sevgi ve muhabbetin devamını sağlayacak icraatlara imza atmalıdır. Yani, milletleri idare edenler, o toplumu birleştiren harç konumunda olmalıdırlar. Olabilmelidirler. (Olmuyor veya olamıyorlarsa gitmelidirler).Bugün enteresan bir süreçten geçiyoruz. Terörün tavan yaptığı, her gün şehit verildiği bir dönemde adeta "yangına körükle gitmek" misali hassas konular gündem ediliyor, tartışmalar açılıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılanlar, terör probleminin başımızı ağrıttığı bu zaman diliminde hem de bizzat sayın başbakanımızın ağzından gündeme getiriliyor. Bu ve benzeri meseleler tartışılmasın, konuşulmasın demiyoruz. Ancak, burada sorulacak soru şu: Bu tartışmaların zamanı şimdi midir? Veya neden bu tartışmalar için bu hassas zaman seçilmiştir? Bunu şimdi tartışmak gerçekten toplum olarak yararımıza mıdır? Bundan ne bekleniyor? Bu, sadece muhalefet partisini köşeye sıkıştırmak için yapılan bir manevra mı yoksa daha farklı bir maksat mı söz konusu?Bu konunun, bizi tazminat ödemeye kadar götürecek ucu açık bir mesele olduğu açıkken, sormak gerekir ki, bir sürü problemle uğraştığımız şu zaman diliminde başımıza bir gaile daha almanın bize ne faydası olabilir? Eğer bu adım gerçekten bir hakkın teslimi ise, bu teslimat için neden on yıl beklendi ve neticede terörün zirvede olduğu, etrafımızın savaş çemberiyle sarıldığı bir zaman seçildi?Her gün bir vatan evladının kaybedildiği bir dönemden geçerken, bedelli askerlik konusunun gündeme taşınması nasıl izah edilecek? Bu meseleyi şu anda gündem etmek uygulamaya koymak yararımıza mıdır? Bu konu kamuoyu vicdanında derin yaralar açmıyor mu? Şehit aileleri "paramız olsaydı çocuklarımız ölmezdi" deme noktasına geldiler. Ki bu son derece üzücü ve düşündürücü bir noktadır. Bu itibarla tekrar söylüyoruz ki:Topluma liderlik edenler, kamuoyu önünde neyi, ne zaman, ne kadar ve ne için gündeme getireceklerini çok iyi hesap etmelidirler. Aksi taktirde felaket kaçınılmaz olur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Hamza Baş / diğer yazıları
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü (2) / 25.07.2014
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü / 24.07.2014
- Aydınların zafiyeti / 13.02.2014
- İdareci kadroları seçerken / 25.12.2013
- Mevlana'yı anlamak / 20.12.2013
- Kim bir zalime yardım ederse / 17.12.2013
- Fransa'nın gerçeği / 26.12.2011
- Kapanmayan yara; Kerbela / 06.12.2011
- Ilımlı İslam deyince / 03.12.2011
- Vicdani red konusuna farklı bir bakış / 01.12.2011
- Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesinin iç yüzü / 24.07.2014
- Aydınların zafiyeti / 13.02.2014
- İdareci kadroları seçerken / 25.12.2013
- Mevlana'yı anlamak / 20.12.2013
- Kim bir zalime yardım ederse / 17.12.2013
- Fransa'nın gerçeği / 26.12.2011
- Kapanmayan yara; Kerbela / 06.12.2011
- Ilımlı İslam deyince / 03.12.2011
- Vicdani red konusuna farklı bir bakış / 01.12.2011