Sınırsız olan insanın ihtiyaçları değil, ihtiraslarıdır. İnsanın doymayan tarafı karnı değil, gözüdür. Ancak şu ana kadar, insanın ihtiyaçları sınırsız, kaynaklar ise sınırlı görülmüştür. Haddi zatında sınırsız olan kaynaklardır. Sınırlı olan ise ihtiyaçlardır.
Yanlışlık, uygulanan ekonomi modellerinde İnsanın ihtiyaçlarının sınırlı olmasına ve bu kadar sınırsız kaynak bulunmasına rağmen, dünya nüfusunun büyük bir kısmının açlık çekiyor olması şu ana kadar uygulanan ekonomi modellerinin ve politikalarının inanılmaz yanlışlar içermesinden kaynaklanmaktadır. Gerçek olan şudur ki; insanın yemek, içmek, ısınmak, giyinmek, barınmak vb. çok karmaşık olmayan sınırlı ihtiyaç kalıpları varken; bu ihtiyaçlarını karşılamak için dünya üzerinde yüzlerce, hatta binlerce bilinen ve bilinmeyen kaynak mevcuttur.Kapitalist ekonominin kuramcıları, -başta Malthus gibi karamsar ekonomistler olmak üzere- "ihtiyaçları sınırsız, kaynakları sınırlı" gördükleri için nüfusun belli bir oranda tutulmasına gayret göstermişler, böylece doğum kontrolleri bu ekonomi modellerinin bir sonucu olarak karşımıza çıkmıştır. Yine sömürgeci ülkeler de, kaynakların sınırlı olduğu yanılgısından yola çıkarak, bu kaynakların dünya insanlığına yetmeyeceği sonucuna varmış ve bunları kendi kontrollerine almak için dünyayı kana bulamışlardır.
"Kaynaklar sınırlı" anlayışı sömürgeciliğe yol açmıştırElbette sömürgeciliğin tek sebebi bu değildir, ancak bu anlayışın kökleri kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız olduğu yanılgısına dayanmaktadır. Temel prensip olarak üretimi karşılayacak talebin oluşturulması ve yoğunlaşması hedefine kilitlenmesi gereken ekonomi modelleri, tam tersi bir yaklaşımla çözümü talebin kısılmasında görmüşlerdir. Neticede insanlık adeta varlık içinde yokluk çekmiştir.İnsanla ilgili bir diğer konu da bireylerin davranışlarının hangi şartlarda ve ne derecede toplum çıkarlarına katkıda bulunabildiğidir. Acaba tamamı ile serbest ve kuralsız bırakılan bireyler ekonomiyi hangi şekilde etkiler? Ekonominin ilerlemesine mi katkıda bulunur, yoksa ekonominin dengelerinin bozulmasına mı neden olur? Gerek canlı, gerekse cansız varlıklar olsun hepsinin bağlı olduğu bazı kurallar vardır. Bir sabah kalktığımızda Ay'ın başka bir yörüngede dönmeye başladığını görmemiz mümkün olmadığı gibi, koyunun ot yerine et yediğini görmemiz de mümkün değildir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER:Prof.Dr. V. A. Lisichkin / Rusya Bilimler AkademisiModel, 200 yıllık aldatmacayı ortadan kaldırıyorBurada Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli konusunda çok önemli bir uluslar arası bilimsel toplantı yapılmaktadır. Bu ekonomi modeli, stratejik açıdan son derece önem taşımaktadır. Milli Ekonomi Modeli, asıl dünya iktisat tarihi açısından çok önem arz ediyor. Prof. Dr. Haydar Baş beyin geliştirmiş olduğu bu model, yaklaşık 200 yıldan bu yana kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız aldatmacası karşısında son derece farklı bir açılım beraberinde getirmektedir. Model aynı zamanda kaynakların sınırsız, ihtiyaçların sınırlı olduğu tezini getirmektedir. Burada profesörler ve dünyanın sayılı ekonomistleri Milli Ekonomi Modeli'nin farklı boyutlarını da öne çıkarmaktadırlar. Yine bunlardan çok net bir şekilde şunu görebiliyoruz; sayın Prof. Dr. Baş'ın geliştirmiş olduğu model birçok açıdan da son derece önemli ve orijinal bilgileri beraberinde getirmektedir. Yine bu modelin bir başka özelliği, işsizliğe getirmiş olduğu çözüm? Bugün gerek gelişmekte olan, gerek gelişmiş olan ülkelerin temel problemi işsizliktir. Maalesef ne kapitalizm, ne de liberal ekonomi anlayışı burada herhangi bir çözüm getirmemektedir.
Yanlışlık, uygulanan ekonomi modellerinde İnsanın ihtiyaçlarının sınırlı olmasına ve bu kadar sınırsız kaynak bulunmasına rağmen, dünya nüfusunun büyük bir kısmının açlık çekiyor olması şu ana kadar uygulanan ekonomi modellerinin ve politikalarının inanılmaz yanlışlar içermesinden kaynaklanmaktadır. Gerçek olan şudur ki; insanın yemek, içmek, ısınmak, giyinmek, barınmak vb. çok karmaşık olmayan sınırlı ihtiyaç kalıpları varken; bu ihtiyaçlarını karşılamak için dünya üzerinde yüzlerce, hatta binlerce bilinen ve bilinmeyen kaynak mevcuttur.Kapitalist ekonominin kuramcıları, -başta Malthus gibi karamsar ekonomistler olmak üzere- "ihtiyaçları sınırsız, kaynakları sınırlı" gördükleri için nüfusun belli bir oranda tutulmasına gayret göstermişler, böylece doğum kontrolleri bu ekonomi modellerinin bir sonucu olarak karşımıza çıkmıştır. Yine sömürgeci ülkeler de, kaynakların sınırlı olduğu yanılgısından yola çıkarak, bu kaynakların dünya insanlığına yetmeyeceği sonucuna varmış ve bunları kendi kontrollerine almak için dünyayı kana bulamışlardır.
"Kaynaklar sınırlı" anlayışı sömürgeciliğe yol açmıştırElbette sömürgeciliğin tek sebebi bu değildir, ancak bu anlayışın kökleri kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız olduğu yanılgısına dayanmaktadır. Temel prensip olarak üretimi karşılayacak talebin oluşturulması ve yoğunlaşması hedefine kilitlenmesi gereken ekonomi modelleri, tam tersi bir yaklaşımla çözümü talebin kısılmasında görmüşlerdir. Neticede insanlık adeta varlık içinde yokluk çekmiştir.İnsanla ilgili bir diğer konu da bireylerin davranışlarının hangi şartlarda ve ne derecede toplum çıkarlarına katkıda bulunabildiğidir. Acaba tamamı ile serbest ve kuralsız bırakılan bireyler ekonomiyi hangi şekilde etkiler? Ekonominin ilerlemesine mi katkıda bulunur, yoksa ekonominin dengelerinin bozulmasına mı neden olur? Gerek canlı, gerekse cansız varlıklar olsun hepsinin bağlı olduğu bazı kurallar vardır. Bir sabah kalktığımızda Ay'ın başka bir yörüngede dönmeye başladığını görmemiz mümkün olmadığı gibi, koyunun ot yerine et yediğini görmemiz de mümkün değildir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLER:Prof.Dr. V. A. Lisichkin / Rusya Bilimler AkademisiModel, 200 yıllık aldatmacayı ortadan kaldırıyorBurada Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli konusunda çok önemli bir uluslar arası bilimsel toplantı yapılmaktadır. Bu ekonomi modeli, stratejik açıdan son derece önem taşımaktadır. Milli Ekonomi Modeli, asıl dünya iktisat tarihi açısından çok önem arz ediyor. Prof. Dr. Haydar Baş beyin geliştirmiş olduğu bu model, yaklaşık 200 yıldan bu yana kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız aldatmacası karşısında son derece farklı bir açılım beraberinde getirmektedir. Model aynı zamanda kaynakların sınırsız, ihtiyaçların sınırlı olduğu tezini getirmektedir. Burada profesörler ve dünyanın sayılı ekonomistleri Milli Ekonomi Modeli'nin farklı boyutlarını da öne çıkarmaktadırlar. Yine bunlardan çok net bir şekilde şunu görebiliyoruz; sayın Prof. Dr. Baş'ın geliştirmiş olduğu model birçok açıdan da son derece önemli ve orijinal bilgileri beraberinde getirmektedir. Yine bu modelin bir başka özelliği, işsizliğe getirmiş olduğu çözüm? Bugün gerek gelişmekte olan, gerek gelişmiş olan ülkelerin temel problemi işsizliktir. Maalesef ne kapitalizm, ne de liberal ekonomi anlayışı burada herhangi bir çözüm getirmemektedir.