Sil! Yeniden Baş'la

İngiltere'de Devlet Bakanı Mark Harper, çalıştırdığı temizlikçinin, sahte belgeyle çalıştığını, 6 Şubat 2014' de fark ettiğini açıklayarak durumu İçişleri Bakanlığı'na da bildirip istifasını açıklamış!Dünyada ne salaklar varmış!Başbakan'a da; "Hiçbir noktada yasaları çiğnememiş olsam da göç yasalarını sıkılaştırmak için çalışmalar yürüten bir bakan olarak böyle konularda kendimi sıradan insanlardan daha yüksek kriterlerle yargılamalıyım. Ben politikanın bir takım oyunu olduğuna inanıyorum. Bu nedenle size, iktidar partisine ve ülkeye zarar vermemek adına bakanlıktan istifa etmem gerektiğine karar verdim. Neden olduğum utanç dolayısıyla özür dilerim" diye bir mektup yazmış! Salaklığı gördünüz mü?Bir ada olan İngiltere'de, gemisini kurtaramayan bir salağı bakan etmişler! O da çalıştırdığı işçisinin, çalışma izni olmadığını fark edememiş! Fark edince de istifa etmiş! Salak!...Demokrasiyi, İleri Demokrasiyi bir beşik gibi habire sallayarak uyutan Türkiye'de neler olduğunu; "Demokrasi gereken durakta inilecek tramvaydır" diyen İleri Demokratların; "Bir Bilal uğruna Ya Rab, ne Savcılar batıyor!" diye destanlar yazdığını bilseler, insanlıklarından da utanır bu salaklar galiba!Bana bir İngiliz'i de methettirdin ya! Allah sorsun Recep Tayyip!Günlerdir, yollardayız! Köy TV'nin yürekli II. Kuvay-ı Milliyeci ekibi birlikte; en sessiz, en ıssız ve karanlık dağlardayız! En tenha yollarda, sokaklarda ve Efelerin evlerindeyiz!BTP İzmir İl Başkanı Sevgili Adem Birinci'nin, Karadeniz insanının güzel özelliklerinden olan samîmi öfke parlamaları, BTP İzmir İl Gençlik Kolları temsilcisi Sevgili İsmail Çevik'in sakinliği arasında benim işim, kolaylaşıyor tabi!Adem Başkan meseleyi ustaca kapıyor, önündeki müdafaacıları nefis çalımlarla geçiyor ve pratik zekâsını raket gibi kullanan İsmail'e pas veriyor, o da öyle usta bir şekilde bana havâle ediyor ki meseleyi; bana da sadece bir tos vurarak -özür kafa vurarak- samîmi Türk Köylüsü hafızasına bir iz bırakmak kalıyor!Her seferden farklı bir feyz, farklı bir şevk alarak ve bir slogan üreterek dönüyoruz! Son gezimizde; "Bu saatten sonra bize yorulmak ayıp, durmak suç!" sloganı taşıverdi gönüllerimizden!Dün Tire'de Deve Güreşleri'ndeydik. Yağmura rağmen binlerce Yörük, kadınlı erkekli, çoluk-çocuk güreş alanındaydı!Bir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı'nın, tek resmî koruması olmadan, ucuz kalabalıkları ücretle yanında taşımadan; tek sermayesi yüreği ile tek başına aralarına dalmalarına önce şaşırdılar! Sonra öyle bütünleştik ki Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı İzmir köylüleriyle görülmeye değerdi...Dünyada, sahte evrak ile temizlikçi çalıştırdığını fark edince istifa eden salaklar varken bizde; "Dost başa, düşman ayağa bakar!" atasözünü; "Dost ayağa, yandaş kıyağa bakar!" a çeviren Haçlı Müslümanları hatırlayınca üzüleyim mi, sevineyim mi bilemedim!Türk sabrı ve İslam tevekkülü ile hesaplaşma gününü bekleyen Türk Köylüsü; gelenlerin önce ayakkabılarına bakıyor ve ayakkabı yeni ise; "Ayakkabı kutun nerede?" diye soruyor, eğer kutu varsa; "İçinde ne var?" diye sorup, öfke ile kahkaha patlatıyor!Bu vakûr millî öfke karşısında; bin BOP Eş Başkanı olsa, Bin-ali değil, onlarca Trilyon-ali olsa dayanamazlar! Ya kaçacaklar, ya da kaçacaklar!Bir de karşılarında Baştürk Haydar Hoca'nın, Efeler kınalasın diye meydana sürdüğü ve Baştürk'ün selâmını getiren Kurbanlık Koç'u görünce selamı alışları ve mukabelesi, ancak görülmeli!Milletin efendisi Türk Köylüsü; başın başa, başın da BAŞ'a bağlı olduğunu görüyor artık ve gördüğünü, bildiğini de saklamıyor!Her; "Var mısınız?" sorumuza; "Varız!" cevabını öyle bir coşku ile alıyoruz ki sanki Türk'çe gök gürlüyor...İş, BAŞ'a düşmüş ve millet de farkında... TÜRK, TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...