Arenada, kölelerin kan-revan içinde döğüşlerini seyretmek için koltuğuna kurulmuş kodamanlar gibi, kavgadan, döğüşten, kandan ve kemik sesinden zevk alan tipler türemiş bu toplumda.
Tipler, bir acayip tipler…
Kavgayı, şiddeti hem de ilim mahfellerinden kutsayan tipler…
Hangi ara, hangi mevsimin hangi yağmur çeşitleri etkisinde boy vermiş bu tipler?..
Bir kum torbasına karşı sallanan bir yumruk karşısında dahi, her insaf sahibinin; 'biraz insaf' diyebileceği noktada, aynı yumruğun bir meslektaşına sallanmasını alkışlayan, kutsayan tipler…
Mesela, doğaya şiddetin her çeşidinden, yeşilin yok edilmesinden, insanlarla, meskun mahaller ile denizin ve ırmağın arasında, beton duvarlar örülmesinden müthiş zevk alan tipler…
Akarsuların çağlayarak akmasından, derelerin bin bir avaze eşliğinde coşmasından, kuş sesleri ile böcek seslerinin eşsiz notalar ahengi ile vadilerin çınlamasından rahatsız olup, bu yerlere dozerlerle ve kepçelerle dalan tipler…
Şahsi hırslarını, ihtiraslarını tatmin etmek için karşı tarafın devasa zararlarını bir nokta kadar dahi görmeyen zevk zebunu tipler…
Canlılara, doğaya, yeşile, denize, dereye ve ırmağa karşı bu kadar sert, bu kadar şiddet yanlısı olan bu tiplerden, hemcinsi olan insana karşı şefkat ve merhamet beklemek elbette abesle iştigal olur.
Bataklıkta bal arısı yetişmez imiş, yetişse bile yaşamaz imiş, yaşasa bile asla ve kesinlikle bal yapamaz imiş.
Hayli zamandan beridir ki bu millet, bilmem hangi akla hizmet için, hangi aklın yönlendirmesi ile, bataklıklarda üreyen sivrisineklerden bal bekleyip duruyorlar.
Bataklık… Sivrisinek ve bal…
Bir arada asla düşünülemeyecek üç kelime.
Şiddet yanlısından mantıklı bir düşünce, şiddeti kutsayanlardan merhametli bir davranış ve yüreklere su serpecek bir açıklama…
Bekleyenler, belli ki daha çok bekleyecekler.
İnanmayacaksınız ama bir insan, inanmakta zorlanacaksınız ama hem de bir Profesör, Milletin Meclisinde bir meslektaşını bir yumrukta komalık eden bir adamı zevkle alkışlıyor.
Gerçekten inanması çok zor…
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025