Dünyayı saran - Neo emperyalizmTürkiye şu anda yeni emperyalizmin kucağına adeta son süratle girmektedir. Atatürk'ün kurduğu tüm milli kuruluşlar birer birer büyük sermayelere satılmakta ve Atamızın hayati boyunca onları satın almak için uğraştığı ve verdiği çabalar adeta boşa gitmiş sayılmaktadır. Bazı siyasilerimiz bu satışları adeta zafer olarak görmektedirler. Dış sermayenin girişini ve içimizde onları yerleşmesi ve büyümesini Türkiye'nin gelişmesi olarak görmektedirler. Kısacası eski bilinen fikirlere bu tamamen ters kabullenmeler şu anda ülkemizin üzerinde bir nevi kara bulutlar estirmektedir. Neo-Emperalizmin tüm özelliklerini taşıyan dış sermayeye teslimiyet özelliğini taşıyan bu hareketler Türkiye'mizin dışa açılma özelliği olduğunu, adeta başarı olarak dünyaya yaymaktadırlar. Bu hareketleri medeniyet olarak ilan etmektedirler. Kısacası Türkiye'nin şu andaki kuruluşları gittikçe dış sermaye hakimiyetine verilmekte ve satılmaya çalışılmaktadır. Bunun başlıca nedeni de Batı tarafından kendi menfaatlerine dönük olan, bir nevi "KÜRESELLEŞME İDEOLOJİSİ" şeklinde batıyı bir bulaşıcı hastalık olarak saran - sarmalayan inanış olmaktadır. Batının ABD ve AB'nin inandırıcılığı Şimdi, Batı ve bunları temsil eden güçleri ABD ve AB'nin uyguladıkları "DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI" anlayışlarını ele alalım ve gerçeklere bir göz atalım. Batı Demokrasi'yi ve İnsan Haklarını sadece kendisi ve kendi milleti için uygulamaya çalışmaktadır. Diğer taraftan başka Devletlere korkunç zarar veren TERÖRİSTLERE bile bazen destek vermektedir. Bunun dışında: 1 - Batı kendi dışındaki tüm dünyadaki devletleri bölmektedir kendi içindekileri ise güçlendirmek için birleştirmeye çalışmaktadır. (Kıbrıs bunların canlı örneğidir). Mesela : A - Çeko - Slovakya'yı böldü ondan sonra AB'ye aldı, B - Yugoslavya'yı böldü ve Slovenya'yı AB'ye aldı. Şimdi de Hırvatistan'ı almaya çalışmaktadır. C - Koskoca Sovyetler Birliğini böldü ve şimdi kısmen rahatladı. (Demir Perdeyi çökertti ve ABD tek dünya Lideri oldu) D- ABD Afganistan'ı işgal etti ve kendi idaresini kurdu, E - Irak'ı işgal etti yüz binlerce insanı evsiz barksız bıraktı, bazı yerleri yaktı yıktı, şimdi de kendi kukla idaresini getirerek oraya demokrasi getiriyorum dedi. (Diğer taraftan Irak'ta her gün onlarca insan ölmekte ama buna batı aldırmamakta!) F - Kendi şirketlerinin sermayesine Pazar bulabilmek için dünyadaki yeni Emperyalist sistemi icat ederek GLOBALİZASYON - KÜRESELLEŞME sistemini dünyaya ilan etti ve ona karşı gelenlere adeta hayat hakkı tanımamaya başladı. G - Orta Doğu'ya bir "BOP" (Büyük Orta Doğu Projesi) planı hazırlayarak uzun vadeli uygulamaya başladı. (Bu gayeyle tüm Orta Doğu ülkelerinin içlerinde huzursuzluklar oluştu - oluşturuldu!) H - Tüm Orta Doğu ve kısmen de Orta Asya Petrollerine el koydu. Petrol fiyatları 70 $'ın üstüne çıkarıldı. Petrolü olmayan ülkelere (Japonya -kısmen de AB ile ÇİN' e) karşı adeta bir yakıt savaşı ilan etmiş olundu. Bu durum böyle devam ederse Türkiye de yaklaşık olarak 8-10 milyar $ kadar fazladan ödemeye mecbur olacaktır) İ - Orta Doğu'da IRAK'ı işgal ederek ve kendine bağlı bir "KÜRT Devleti" kurdurarak oradaki halk arasına nifak soktu ve karışıklıkların bir nevi devamını sağlamaya çalıştı, J - Filistin'de İsrail'in tüm isteklerini yerine getirmeye çalıştı, K - PKK'ya karşı Türkiye'nin af yasalarını çıkarmasını tavsiye ederek orada onlara adeta kol-kanat gererek onları bir nevi korumaya çalıştı ve çalışmaktadır, L - Bazı Avrupa Devlet Başkanları Türkiye'ye geldiklerinde Güneydoğumuz için şimdi "KÜRDİSTANA" gidiyorum sözlerini kullanmaktadırlar. (Bazı askeri haritalarda o bölge Kürdistan olarak zaten gösterilmektedir.) M - Sonunda DÜNYANIN ADALETSİZ hakimiyetini kurdular ancak IRAK'ta bir nevi batağa saplandılar ve "İKİNCİ VİETNAM" sendrom'una yakalandılar... N - Ayrıca İran'a ve Suriye'ye devamlı tehditler savurarak Dünyada huzursuzluk oluşturmaktadırlar. Sonuç olarak Zafer Bayramının 83. yılını kutluyoruz. Gerek içimizde batının güdümlü taraftarları gerekse dıştan ve içten misyoner ve siyasi baskıları tüm güçleriyle Türkiye'yi yıpratmaya ve zayıflatmaya çalışmaktadırlar. Türkiye'de bazı "AYDIN" zannedilen zümreler, var güçleriyle ülkemizin altını oymaya çalışıyorlar. Fakat Türk halkı ve Türk Milleti tüm gücüyle iman ve milli kuvvetiyle bunlara karşı mücadele vermektedir. Kışkırtılar bazı kardeşleriz dağlara çıkarak Türkiye'ye karşı savaşa bile çıktılar. Türk Ordusu ve güvenlik güçleri 35 - 40 bin şehit vererek onları bir müddet susturmayı başardı. Şimdi bazı kıpırdanmalar oluşmaktadır. ABD Türk dostu görünmesine rağmen onları adeta korumaktadır. AB'deki bazı devletlerinin birçoğu, zaten ebedi tarihi düşmanlarımız olduklarını defalarca ispat etmişleridir. O bakımdan attığımız her adımımızın çok dikkatli olması gerekmektedir. Çünkü Türkiye'mizi çökertmek ve yeniden SEVER'e (SEVR) dönmek isteyenler etrafımızda cirit atmaktadırlar. Cenab-ı Hak onların saldırılarından şimdiye kadar bizi korudu. Şimdiden sonra da bize mücadele gücü ve inancı vererek ve onların şerrinden kurtararak bize daha nice Zafer kutlamaları nasip edecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006