Tarihin en acı hakikatidir ki, doğru olanı, haklı olanı herkes bilir, itiraf eder ama bir seçim yapma durumu söz konusu olunca dünyalık istek, arzu veya korkulardan ötürü haksızın, batılın yanına geçer.
İmam Hüseyin (a.s) Efendimizde bu kaderi yaşadı. Onun, kim olduğunu, nasıl bir üstünlüğe, seçilmişliğe sahip olduğunu o dönemki Müslümanlar çok iyi biliyorlardı. Birçoğu Hz. Peygamberi görmüş, İmam Ali'nin hilafet ve velayetinin ilan edilişine şahit olmuş, o büyük insanların hikmetlerini bizzat nefislerinde hissetmişlerdi.
İmam Hüseyin (a.s) İslam ümmetinin itikadı korumak, sultanların, zalimlerin esareti altında kalmamalarını, tam bağımsız olmalarını sağlamak için zalime, zulme, sapmışlığa, sapkınlığa karşı ayağı kalktı.
İslam ümmetini, gasp ettikleri tahtan yöneten Emevi ailesinden Yezid melunu da, İmam Hüseyin hakikatinin farkındaydı. Bu haklı ses onun, koltuğu, iktidarı için tehlikeliydi, susturulması gerekiyordu.
Yezid'in görevlendirdiği resmi veya gayrı resmi kişilerce entrikalar başladı. İmam Hüseyin (a.s) ya öldürülecek, ya Yezid'e biat edecek, ya da Medine'den uzaklaştırılacaktı.
Tabi Medine halkı da Hz. Muhammed'i, Gadir Hum'u, Sakife'yi, sonraki halife atamalarını, şura'yı, Emevilerin kalleşliğini vs. hepsini biliyorlardı. İmam Hüseyin'in haklılığını da çok iyi biliyorlardı.
Ama iktidar sahipleri halka, siyasi, ekonomik ve hukuki yaptırımlara başladı. İmam Hüseyin'e, 'sen haklısın', dediler ama desteklemediler, arkasında durmadılar.
İmam Hüseyin (a.s) Mekke'ye gitti. Mekke halkı sevinç içerisinde karşıladı Peygamber Torununu. Yezid elini Mekke'ye de uzattı. Mekke halkı yine korktu iktidar sahiplerinden. İmam Hüseyin, Mekke'den ayrılmaya karar verdi. Mekke halkı, İmamın ayrılacağına çok üzülüyorlardı ama sonuna kadar seninleyiz, kurtuluş senin yolundadır, seninle birlikte olmaktır, demiyorlardı.
İmam Hüseyin, Mekke'den de ayrıldı. Basra'nın beş büyük aşiretine mektup yazdı. Kendi yanında olmalarını istedi.
Basra Valisi Ubeydullah b. Ziyad melunu olayı duyunca aşiret reislerine gözdağı verdi. Onlarda, iktidar sahiplerinden korktular.
İmam Hüseyin (a.s) bu sefer 'her ne pahasına olursak olalım Senin yanındayız' diyerek, kendisini 18 bin mektupla davet eden Kufe'ye yöneldi.
Melun Yezit telaşlandı. Hemen Basra Valisi melun Ubeydullah'ı, Kufe'ye vali olarak atadı. Kufe'ye gelen Ubeydullah bir entrika ile hemen koltuğu oturduğu gibi Hz. Müslüm'ü de şehit etti.
Can veririz, diyen Kufe halkı bir anda sözlerini unuttu. İmam Hüseyin ise Kerbela'ya yaklaşmıştı. Ubeydullah melunu bin kişilik bir kuvvet ile İmam Hüseyin'in kervanını takip ettiriyordu. Bu kuvvetin komutanı Hür'dür.
Komutan Hür, nefsi ile çetin savaşlara girmişti. Ve kazandı. Güç, iktidar sahiplerini, mal, makam ve rütbelerini bir anda elinin tersiyle iterek hakikatin adamı İmam Hüseyin'in safına geçti. İşte kurtuluş…
Ve o gün geldi. İmam Hüseyin yalnızdı. Allah ve Resulüne iman ettim, diyenler İmam Hüseyin'i yalnız bırakmışlardı.
Bu yalnız bırakışın, zulme sessiz kalışın bedelini çok ağır ödediler. Medine talan edildi, Müslümanlar katledildi, binlerce Müslüman kadının ırzına geçildi.
Bedel bitmemişti. Mekke'ye yöneldiler ve Ebrehe'nin yapamadığını yaptılar. Kabe'yi yaktılar. Müslümanları katlettiler.
Kim yaptı bu zulmü biliyor musunuz?
Müslümanları halifesi, Müslümanların önünde eğildikleri, alimlerin, fetvacıların etrafını kuşattığı kişi; Melun Yezit.
İşte zalimin yanında durmanın bedeli. İşte zulme sessiz kalmanın bedeli.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025