Dünya imtihanlarla dolu bir gaflet yeridir. Burada nefis ve şeytan vardır. Onlarla beraber olursak, ne günah işlemekten kendimizi alıkoyarız ne de ölümü hatırlarız, yani hiç ölmeyecek gibi yaşarız. Ruhen gaflet ve delalet içinde oluruz, kalp hastalanır, hidayet yolu kapanır, isyan ve şirkle, Allah'ın gazabı üstümüzde, münafık olarak yaşarız. Gönül gözümüz göremez. Hakkı tanımadan şeytanın yoluna yol alır, dünyevi hırsla yaşadığımız huzursuzlukla, ölümle beraber yok olup ahiret âlemine gideriz.
Dünyada her şeyden müstağni ve zühd elbisesini giymemiz gerekir. Tüm isteklerimizi Mükevvenat'ın yaratıcısı olan Vacibü'l-Vücud hazretlerinden istemeliyiz. Rabbim'le olduğumuz zaman dünyevi imtihanların ne zaman biteceğini gönül gözümüzle O bize hissettirir. Sabır ihsan edilir. O zaman gönül gözümüzün olduğunu fark eder, ona göre hareket ederiz.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın da dediği gibi:
"Kalb gözünü açıyor. Kalb kulağını açıyor. Maddenin ötesine, aklın verasına, fizik ötesine, yani metafizik dediğimiz dünyaya taşınıyorsun. O zaman diyorsun ki hakikaten "sen bir ömre bedelsin."
Kalp Allah'a yönelince ferahlık ve genişlik olur. Ben olmaktan çıkar, kendini aramaya ve Allah'a kul olmaya başlarız.
Peygamber efendimiz (s.a.a.) şöyle demiştir:
"Dünya Mü'minin zindanı kafirin cennetidir." (Müslim; Tirmizi)
Ahiret Mü'min kul için sonsuz huzur ve Rabbim'e kavuşma yeridir.
Mustafa Hayri Hazretleri (r.a ) şöyle demiştir:
"Dünya servetinin yeri cebindir. Burası, yani kalbin ise Allah'a aittir. Kalbe koydun mu gemi delinir. Gemi batar."
Allah'ı (c.c.) kalbimize koyduğumuz zaman basiret sahibi oluruz. Eğer dünyayı kalbimize koyarsak kör olur, rotayı şaşırır, gemimizi batırırız.
Âlemlerin Rabbi olan Allah (c.c.) buyurur ki:
"Ben yere göğe sığmadım, mü'min kulumun kalbine sığdım." (Kutsi Hadis)
Allah'ın o kalbe sığması için, o kalbin temiz olması gerekir. Nefsi ahlak-ı zemimeden ahlak-ı hamideye taşımamız gerekir. Nefsi tanırsan Allah'ı bilirsin. Nefis benlik duygusudur.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın tespitiyle:
"Yani o özelliği ondan siz yok edemezsiniz. Ama nerede kullanacağının, nasıl kullanacağının ölçüsünü ona verirsiniz."
Bunun için de sözümüz Furkan olmalıdır.
Nefsi terbiyede en büyük yardımcı ölümü hatırlamaktır.
İmam Ali (k.v.) efendimiz şöyle demiştir:
"Eksilen rızık sana bugün gelebilir ama eksilen ömür bir daha gelmez."
Ölüm sana bu dünyanın boş ve geçici olduğunu, ahiretin baki olduğunu hatırlatır.
Kalpler ancak; Allah'ı zikretmekle mutmain olur. (Ra'd 13/28)
Zikir marifetullahtır. Biz zikirle beraber olduğumuz zaman Allah kulunun kalbine tecelli eder. Ruhumuzu tekamül ettirdiğimizde, ruhun diri olduğunu, gönle can verdiğini, o zaman var olduğumuzun kanıtını keşfedip, arif-i billah/Allah'ı bilmek yoluna girer, sonsuz yaşamı her daim yaşar. Böylece varlık âleminde Allah'ı tanımaya, görmeye, hissetmeye başlarız.
Hz. Ali (k.v.) efendimizin hutbesiyle, cümlelerimi bitirmek istiyorum.
Neclü'l Belağa 179. hutbesinde:
H.36 yılında Kûfe Camii'nde irad etmiştir: Ze'leb el-Yemani kendisine sordu:
"Ya Emire'l-Müminin Rabbini hiç gördüm mü?"
O da, "Görmediğime mi ibadet edeyim?" dedi.
"Peki, O'nu nasıl görüyorsun?" diye sordu.
Bunun üzerine şöyle dedi: "Gözler, O'nu açıkça görüp idrak edemez; fakat kalpler, onu iman gerçekleriyle görür."
Kaynakça:
• Hikmet'in Sırları Prof. Dr. Haydar Baş
• Nehcü'l Belâğa
- AV. AHMET HAYDAR İLİK: Türk gençliğine verilen büyük vazife / 26.11.2024
- HAYDAR NECMEDDİN KAZANCI / Çözümsüz vaatler / 24.11.2024
- ÖMER SAY/ Vah ki yurdum evladına vah, vah ki Türk'ün devletine vah... / 23.11.2024
- MELEK KERESTECİ: Kerbela’dan çıkarılacak dersler / 24.07.2024
- MERVE ZIVALI: Yüreklerimize dokunan kahramanlar / 17.05.2024
- CEZMİ YURTSEVER: Ermeni soykırım yalanları -2- ‘Türklere yapılan soykrımı’ anlatan haritanın hikâyesidir / 24.04.2024
- CEZMİ YURTSEVER: Ermeni soykırım yalanları -1- ‘Zeytun’a Ağıt’ olayının gözyaşı hikâyesidir / 23.04.2024
- HİLMİ SALBAŞ: Neden Bağımsız Türkiye Partisi / 25.03.2024
- DİYETİSYEN FATMA ÖZDEMİR: Ramazanda tatlı krizlerine son / 20.03.2024