Şemdinli olaylarının patlak verdiği günün ertesi, herkesin bir koldan provokasyonu körüklediği, askeri Susurluk senaryolarının elden ele dolaştırıldığı bir ortamda "Şemdinli provokasyonu" başlıklı yazımızda, provokasyonun şifrelerini vermeye çalışmıştık. Şemdinli'deki bombalama hadisesinin yıkılmak istendiği Jandarma İstihbarat Teşkilatı'nın (JİTEM) böyle bir eylemi, bu kadar acemice yapmayacağı ortada. Karambol yorumcuları ve komplocularının "mal bulmuş mağribi" misali, acemice organize edilmiş bu tezgaha sarılmaları, Türk askerinin bölgede iyice azalan operasyon yetkilerini sıfıra indirmek maksadını taşıyor. Olayın üzerinden birkaç gün geçtikten sonra, olay üzerindeki pus ve dumanların dağılmasının ardından daha sağlıklı bilgiler ve yorumlar gelmeye başladı. Bu bilgi ve yorumlar, görmek istemeyenler ve "ille de Susurluk olacak" diye diretenler için bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak başta Başbakan olmak üzere "bu olayda bedel ödeteceğiz" diye AB istekleri doğrultusunda bazı kurumların yetkilerine darbe indirme hevesinde olanların bu bilgileri görmezden gelme lüksleri bulunmuyor. Şimdi bu bilgileri aktaralım?Şemdinli'de işyeri bombalanan kitapçı, geçmiş dönemde PKK için çalışmış ancak sonra PKK'ya ait bazı bilgileri itiraf ederek kurtulmuş birisi. Askeri tabirle "PKK itirafçısı", PKK tabiriyle "hain".Yani bombalanan işyeri ilk günlerde Susurluk medyasının ısrarla uydurduğu gibi, askerin hedefi olabilecek bir hedef değil, aksine PKK'nın hedef alabileceği özellikleri haiz bulunuyor. Bombalama olayından sadece iki dakika sonra Danimarka'dan yayın yapan PKK televizyonu Roj TV Şemdinli'den canlı yayına geçiyor. Patlama anı ve sonrasına dair haberleri tüm dünya medyasından önce PKK medyası veriyor. Tıpkı 1996'da Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasının ardından yirmi dakika içinde tüm medyanın Abdullah Çatlı haberleriyle çalkalanması gibi, Şemdinli'de de daha olayın ne olduğu anlaşılamadan Roj TV olayla ilgili senaryoları paylaşmaya başladı. İşte bu yönüyle Susurluk'la Şemdinli olayları arasında ciddi benzerlikler bulunuyor! Ama sadece bu yönüyle?Bir diğer önemli bilgi de, şu anda medyanın ısrarla görmeyip, duymayıp söylemek istemediği askeri istihbaratın elindeki telsiz kayıtları. PKK'nın sözde askeri kanat sorumlusu Murat Karayılan'ın telsiz konuşmalarında Şemdinli olaylarıyla ilgili önemli ipuçları bulunuyor. Ayrıca Sakarya Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Gürses'in de işaret ettiği gibi, "patlamadan 15-20 saniye sonra büyük bir kalabalığın meydana toplanmasının" esrarı ancak, yabancı istihbarat ve PKK organizasyonuyla açıklanabilir. Gürses bu konuda şunları söylüyor: "Kuzey Irak'ta yabancı istihbarat ile PKK ortak örgütlenme çalışmaları yapıyor. Maalesef her tarafa sızmışlar. Trabzon'da meydana gelen olaylarda da PKK izi vardı. Bunlar telefon konuşmalarıyla tespit edildi. İhbarı yapan PKK'lı. Araba patlama yerinin karşısında duruyor. İçinde iki kaleşnikof var. Bütün bunlar bu kadar acemice yapılmaz. Bu bir provokasyondur? Başbakan Erdoğan ve bazı çevrelerin söylediği, 'Derin Devlet' bana göre orada terör örgütü PKK ile bazı istihbarat örgütlerinin kurduğu 'Derin Devlet'tir." Başbakan Erdoğan ve çevresindekilerin kastettiği tabii ki, PKK ve yabancı istihbarat örgütlerinin derin devleti değil. AB istekleri doğrultusunda Türk ordusunun bölgedeki operasyonel yetkilerini tırpanlamakla vazifeli zümrelerin bu inançta olmalarını da beklemiyorum açıkçası. Zaten dünyada "derin"liğiyle nam salmış bir devlet ve bir istihbarat örgütü bulunuyor. Hem Emin Gürses'in isim vermeden işaret ettiği bu devletin Kuzey Irak'ta "amca çocukları"yla ilişkilerini bilmeyen kalmadı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012