Yıllardan beridir sürekli yöneticileri, kanun koyucuları ve yürütme erkini eleştiriyoruz.
Yaptıkları yeni düzenlemelerin, çıkardıkları yasaların zaman içinde sosyal hayatta nice büyük yanlışlara yol açtığını gözlemleyerek derhal bu uygulamalardan dönülmesi gerektiğini ifade ediyoruz.
Eğitimden ekonomiye, tarımdan hayvancılığa, madencilikten tohumculuğa kadar hemen hemen hayatın bütün alanlarında baş gösteren çürümeler, bozulma ve pörsümeler her nereye baksak gözümüze çarpıyor, her ne tarafa yönelsek ayağımıza takılıyor.
On sekiz yıldan beri ülkeyi tek başına yöneten mevcut siyasi iktidarın yapıp-ettiklerini, ülkeye kazandırıp-kaybettirdiklerini değerlendirirken elbette on sekiz yılın hasılasını masaya yatırıp bir sonuca varıyoruz.
Aşırı partizan olmayan, az-çok objektif değerlendirme yapabilen uzmanlar, kendi uzmanlık alanlarındaki gelişmelerin son on sekiz yıllık seyrini değerlendirirken hemen her alanda bir tükenişe doğru gittiğimizi söylüyorlar.
Tarımı tükenmiş, hayvancılığı tükenmiş, sanayide neredeyse üretimden elini-eteğini mecburen çekmiş ve bu yüzden de işsizlik almış başını gitmiş bir ülke durumundayız.
Dış politikada gelinen noktayı hiç dillendirmeye bile gerek yok, bu alanın çıkmaza sokulmasında dün görev alanlar, bugün kurtarıcı rolünde tekrar sahne almaya hazırlanıyorlar ki bu hazin tablo uçurumun derinliğini anlatmak için yeter de artar bile.
Görünen köy kılavuz istemez ise, mevcut manzara hemen her şeyimizi ortaya koyuyor ise, on sekiz yıldan beri hemen her seçimde mevcut siyasi kadroları seçen seçmenin oturup bir muhasebe yapması gerekmiyor mu?
"Biz oy verdik, destekledik, gerektiğinde alkışladık, seçilenler gerekeni yapsaydılar" diyerek kenara çekilmek seçmeni sorumluluktan kurtarır mı?
"Seçtiklerinizin gerekeni yapmadıklarını gördüğünüzde neden bir sonraki seçimde onları seçmeye devam ettiniz?" sorusuna bir cevapları var mı acaba?
Bugün işsizlikten kıvranan genç nice üniversite mezunu gençlerimiz, oğullarımız ve kızlarımız dönüp de ebeveynlerine mevcut olumsuzlukların müsebbiplerini sorduklarında ebeveynler acaba ne cevap veriyorlar?
"Oğlum, kızım! Bizler on sekiz yıldan beri yanıldık, yanlış seçim yaptık, yanlış adamları seçtik, sizler bari bundan sonra yanılmayın" diyebiliyorlar mı yoksa partizanlığa hala devam mı?
Seçmenlerin bir muhasebe vakti gelmedi mi?
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025