İngiltere'nin eski sömürgesi ABD
ABD'ye bir de yeni dünya denmektedir. Bu yeni dünya, çok hızlı bir ivme ile birkaç yüzyılda, sıfırdan dünyanın zirvesine ulaşmış durumdadır.
Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı İmparatorluğu'nun, yani dünyadaki en büyük devletin başında bulunmaktaydı. Şu andaki ABD'den de, tabii ki zamanına uygun olarak, Osmanlı İmparatorluğu daha güçlü durumdaydı. Osmanlı'nın elindeki toprakların bir kısmı, Ege ve Akdeniz kıyılarını saran topraklar onları adeta imparatorluğun gölleri haline getirmişti. Ortadoğu Kafkaslar ve Afrika Kıtası'nın belli başlı toprakları Osmanlı'nın elindeydi. Süveyş Kanalı bölgesi de tamamen osmanlı'nın hakimiyetindeydi.
İngiltere, İspanya, Portekiz ve diğer İmparatorluklar Hindistan'a gitmekte ve ticarette zorluk çekiyorlardı. O tarihlerde dünyanın yuvarlak olduğu da artık biliniyordu. Onun için Akdeniz'den değil de Atlantik'ten, Batı'ya devamlı yol alırlarsa, dünyanın yuvarlaklığı sayesinde, nasılsa Hindistan'a gidebileceklerini biliyorlardı. Bu yolla özel ekipler gönderdiler. Denize açılan bu ekipler, uzun bir deniz yolculuğundan sonra karaya uaştılar. Ama o ulaştıkları kara aslında, zannettikleri gibi Hindistan olmayıp, yeni dünya "Amerika" topraklarıydı.
Gemi yolcuları sevinerek Hindistan'a vardıklarını zannetmişlerdi, taki orasını başka bir seferde Amerigo Vespuci adında başka bir denizci tarafından bulununcaya kadar, o keşif bilinmemekteydi. Böylece Amerika topraklarının esas keşfi ve adı bu 2. keşiften sonra tam olarak tespit edilmekteydi.
ABD uzun zaman İngiltere kolonisi Mostemlekes olarak kaldı. Sonra oradaki göç nüfusu çoğalınca, önce yerlileri Kızılderilileri öldürerek tam bir Jenosid uygulayarak yok etmişlerdi. Daha sonra ise İngiltere ve isyan ederek, Fransa'nın da yardımlarıyla bağımsızlıklarını kazanmışlardı. Tahminen iki yüz elli yıl kadar önce bağımsız devlet topluluğu olmuşlardı.
Şimdi ise, ABD demokrasi banisi rolünü oynamaktadır. Bütün dünyaya hür ülke imajını vermeye çalışmaktadır. Ama ABD'nin oraya yerleşimine bakılırsa ilk dedelerinin dedeleri, oradaki toprakları kızılderililerin elinden, zorla aldıkları açıkça bilinmektedir. Sadece topraklarını almadılar.
Şimdilerde ise, o tarihlerdeki olaylar, birçok Kızılderili romanları ve çocuk dergilerinde hala yayınlanmaktadır. Değişik 'Kowboy' filmlerinde hep kızılderilileri vahşi, kendilerini ise kahraman göstermektedirler.
Aynı şimdiki gibi Ortadoğu'ya (Irak'a) medeniyet ve demokrasiyi getirmek istedikleri gibi, davranmaktadırlar. Şu anda da olaylar gözlerimizin önünde cereyan etmektedir. Sadece ortalık daha değişik ve yerler ile silahlar daha gelişmiştir.
Demek ki temelleri zorbalıklarla dolu bir devletin medeni gelişmesiyle iç yapısı fazla değişmemektedir. İlk fırsatta bütün gücünü kullanarak dünya zenginliklerine el koymak için hiç tereddüt etmemektedir.
Şu anda ABD'de her milletten insan vardır. Ama lisanları İngilizcedir. Tabiiki kültürleri de İngiliz kültürünün bir parçası sayılmaktadır.
Şu anda ABD'nin nufusu yaklaşık olarak 280 milyon kadardır. Aynı zamanda yer altı ve bazı yer üstü zenginliklerine de sahip durumundadır. Ama bu zenginliklerin tükenmesi ancak 10-15 yıl sürebilecektir. Çünkü ABD dünyanın enerji tüketiminin nerdeyse 1/3ünü kapsamaktadır. İşte bu olayların başlıca nedenlerden bir de bu enerji mücadelesidir.
ABD'ye bir de yeni dünya denmektedir. Bu yeni dünya, çok hızlı bir ivme ile birkaç yüzyılda, sıfırdan dünyanın zirvesine ulaşmış durumdadır.
Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı İmparatorluğu'nun, yani dünyadaki en büyük devletin başında bulunmaktaydı. Şu andaki ABD'den de, tabii ki zamanına uygun olarak, Osmanlı İmparatorluğu daha güçlü durumdaydı. Osmanlı'nın elindeki toprakların bir kısmı, Ege ve Akdeniz kıyılarını saran topraklar onları adeta imparatorluğun gölleri haline getirmişti. Ortadoğu Kafkaslar ve Afrika Kıtası'nın belli başlı toprakları Osmanlı'nın elindeydi. Süveyş Kanalı bölgesi de tamamen osmanlı'nın hakimiyetindeydi.
İngiltere, İspanya, Portekiz ve diğer İmparatorluklar Hindistan'a gitmekte ve ticarette zorluk çekiyorlardı. O tarihlerde dünyanın yuvarlak olduğu da artık biliniyordu. Onun için Akdeniz'den değil de Atlantik'ten, Batı'ya devamlı yol alırlarsa, dünyanın yuvarlaklığı sayesinde, nasılsa Hindistan'a gidebileceklerini biliyorlardı. Bu yolla özel ekipler gönderdiler. Denize açılan bu ekipler, uzun bir deniz yolculuğundan sonra karaya uaştılar. Ama o ulaştıkları kara aslında, zannettikleri gibi Hindistan olmayıp, yeni dünya "Amerika" topraklarıydı.
Gemi yolcuları sevinerek Hindistan'a vardıklarını zannetmişlerdi, taki orasını başka bir seferde Amerigo Vespuci adında başka bir denizci tarafından bulununcaya kadar, o keşif bilinmemekteydi. Böylece Amerika topraklarının esas keşfi ve adı bu 2. keşiften sonra tam olarak tespit edilmekteydi.
ABD uzun zaman İngiltere kolonisi Mostemlekes olarak kaldı. Sonra oradaki göç nüfusu çoğalınca, önce yerlileri Kızılderilileri öldürerek tam bir Jenosid uygulayarak yok etmişlerdi. Daha sonra ise İngiltere ve isyan ederek, Fransa'nın da yardımlarıyla bağımsızlıklarını kazanmışlardı. Tahminen iki yüz elli yıl kadar önce bağımsız devlet topluluğu olmuşlardı.
Şimdi ise, ABD demokrasi banisi rolünü oynamaktadır. Bütün dünyaya hür ülke imajını vermeye çalışmaktadır. Ama ABD'nin oraya yerleşimine bakılırsa ilk dedelerinin dedeleri, oradaki toprakları kızılderililerin elinden, zorla aldıkları açıkça bilinmektedir. Sadece topraklarını almadılar.
Şimdilerde ise, o tarihlerdeki olaylar, birçok Kızılderili romanları ve çocuk dergilerinde hala yayınlanmaktadır. Değişik 'Kowboy' filmlerinde hep kızılderilileri vahşi, kendilerini ise kahraman göstermektedirler.
Aynı şimdiki gibi Ortadoğu'ya (Irak'a) medeniyet ve demokrasiyi getirmek istedikleri gibi, davranmaktadırlar. Şu anda da olaylar gözlerimizin önünde cereyan etmektedir. Sadece ortalık daha değişik ve yerler ile silahlar daha gelişmiştir.
Demek ki temelleri zorbalıklarla dolu bir devletin medeni gelişmesiyle iç yapısı fazla değişmemektedir. İlk fırsatta bütün gücünü kullanarak dünya zenginliklerine el koymak için hiç tereddüt etmemektedir.
Şu anda ABD'de her milletten insan vardır. Ama lisanları İngilizcedir. Tabiiki kültürleri de İngiliz kültürünün bir parçası sayılmaktadır.
Şu anda ABD'nin nufusu yaklaşık olarak 280 milyon kadardır. Aynı zamanda yer altı ve bazı yer üstü zenginliklerine de sahip durumundadır. Ama bu zenginliklerin tükenmesi ancak 10-15 yıl sürebilecektir. Çünkü ABD dünyanın enerji tüketiminin nerdeyse 1/3ünü kapsamaktadır. İşte bu olayların başlıca nedenlerden bir de bu enerji mücadelesidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006