Prof. Dr. Haydar Baş’ın Almanya’da Ehl-i Beyt sempozyumunda Suriye savaşı ile ilgili yaptığı önemli tahlillerden AKP ve Pensilvanya kuyruğuna takılıp BOP’çuların ‘fetvacılığına’, NATO’nun ‘hınk’ deyiciliğine soyunan sarıklı cübbeli klik fena halde rahatsız olmuş.
İşte Haydar Baş Bey’in onları rahatsız eden ve şaşkın ördeğe çeviren sözleri: Suriye’de korkunç projelerin hayata geçirileceğini daha önceden ifade ettiğine işaret eden BTP Lideri, burada birçok Kerbela’ların yaşanacağını dile getirdiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bunların hepsi de Esad’a mal edilecek. Esad şu anda Hz. Hüseyin’in rolünde. Bunu hiç unutmayın. Hz. Hüseyin’in kahramanlık rolüne soyunanlar da Yezid rolünde. Türkiye’dekiler başta olmak üzere. Size soruyorum: Esad’ın iktidardan gitmesini kim istiyor? ABD, İsrail. Eğer Esad ABD’ye ve İsrail’e ‘evet’ deseydi, bu belalar başına gelecek miydi? Gelmeyecekti. O halde ölçü ortada... Onlara karşı dimdik durduğu için sonuç böyle cereyan etti. İsrail diyor ki, Güneydoğumuz da içinde olmak şartıyla ‘o topraklar bize ait, sen orada bulunamazsın. Hizbullah’a destek veriyorsun, Hizbullah bizim başımızın belası kesiliyor. Filistinlilere destek veriyorsun, onlar da bizim başımızın belası kesiliyor’. (Yeni Mesaj gazetesi, 26 Kasım)
Hangi mezhep, hangi meşrep, hangi ülkeden olursa olsun Müslümanı kardeş, Arzı Mev’ud’cu Siyonistleri ve Haçlı ordusunu kalleş gören milyonlarca Müslüman bu sözlere alkış tutarken kim rahatsız olabilir sizce?
ABD adına Suriye’ye cihat fetvaları veren şaşkın ördeklerle, dua için kiliseye, can güvenliği için Pensilvanya çadırına ya da Patriot tekerine sığınan şaşkın ödlekler! Bir de sözü en başta söylediğim gibi Erbakan’ın ölümünden sonra Milli Görüş katarını Haçlı trenine çeviren ‘hınk’ deyiciler.
Nitekim de öyle olmuş. Giyimleri cüppe, kuşamları zünnar, suretleri Vahdet, siretleri vahşet olan Milli Görüş klikinin fetvacıları Haydar Baş şaştı diye tezvirata girişmişler.
Vahdet maskesini indirdiğiniz zaman vahşetleri saçılan bu kliğin kıblesini çözmek için size basit bir ipucu: Haydar Baş’ın bu sözlerine şaşıran Milli Görüş fetvacıları, İsrail, ABD ve AKP goygoycusu Yahudi iş adamının ağzından İsrail otoritesine itaat etmek lazım diyen Fethullah Gülen’e övgüler diziyor.
Alaton’un katipliğine soyunan Milli Görüşçü Vahdet’çilere göre Fethullah Gülen’in üç önemli özelliği mest ediyormuş: Birincisi, Sayın Gülen Amerika’ya gitmeden önce Türkiye’de ezberleri bozdu, tabuları yıktı, birbirinden çok uzak kesimleri bir araya getirdi, ayrı bir platform oluşturdu. Mesela üç bin kişinin katıldığı Lütfü Kırdar Spor ve Sergi Sarayı’nda yer alan etkinlikte, salona bir yanında Hıristiyan din liderleri, Ermeni ve Rum patrikleri, diğer yanında Musevi Hahambaşı, Süryani Metropoliti olduğu halde girdi. O gece verilen mesaj çok açık ve netti; Dinler arası diyalog, sevgi, hoşgörü ve yakınlık...
Milli Görüş fetvacılarından soralım bakalım: Gülen Müslümanların hangi ezberini bozdu, İslam’ın hangi tabularını yıktı? Şaşkın ördekler unutmuş olabilir. Biz söyleyelim. Kelimeyi şahadet ezberini yıkmış olmasın? Müminlerin kalbindeki “Allah katında yegâne hak din İslam’dır” imanını yıkmış olmasın?
Yahudi Alaton devam ediyor: İkincisi, Benim Fethullah Gülen’le olan diyalogumda, yani karşılıklı konuşmaların bende bıraktığı intibadır. Ben insanları tartabilen biriyim. Yani o kadar da tecrübeliyim. Hangi insan samimi, hangisi değil ayırt edebiliyorum. Gülen’in kendi inanç dünyası içinde barışı ön planda tutan, iyilik isteyen, insanların daha iyi, daha huzurlu olması için çaba gösteren samimi bir insan olduğunu düşünüyorum.
Yine Milli görüş fetvacılarına soralım. Yahudi Alaton’un güvendiği diyalogcu Gülen’e sizin de güveniniz tam mı?
Yahudi Alaton hızını alamıyor, devam ediyor. Üçüncüsü: Bence bu iki maddeden daha da önemlisi Fethullah Gülen’e atfedilen bir hareket var. Bu hareket büyük bir eğitim hareketi. İnsanı eğitiyor, hayata bakışını değiştiriyor ve onu donanımlı bir dünya insanı haline getiriyor.
Alaton Gülen hareketi İslam insanını değil dünya insanını yetiştirdiği için Gülen’i göklere çıkarıyor.
Yahudi Alatonu arkasına, diyalogcu Gülen’i önüne alıp BOP safında Yahudi’nin, NATO şemsiyesinde Haçlının kucağına oturan Mili Görüş klikinden Haydar Baş’a övgüler dizmesini mi bekliyordunuz?
Sözüm sadece Kâbe’ye gittiğini zannedip Milli Görüş trenine binip Vatikan kapısına bırakılan, AB vatandaşlığı için takdis edilen hacı amcalara, hoca teyzelere.
Nereye böyle? Her gün okuduğunuz ilahi kelamın ikazlarını hiç mi düşünmezsiniz?
Dostunuz kim, düşmanınız kim, hiç mi bilmezsiniz?
Bir sözüm de Haydar Baş’tan rahatsız olan hem camiye hem kiliseye koşuşturan sarıklı cüppeli BOP fetvacılarına: Sizin kızgınlığınızı anlıyoruz. Haydar Baş takkenizi düşürüp Haç’ınızı açığa çıkardığı için çıldırıyorsunuz. Ama ne yapalım. İlk Peygamber Adem’den (as) son peygamber Allah Resülü’ne (sav), Hz. Ali’den (ra) Hz. Mehdi’ye kadar tüm Hak elçilerinin ve onların varislerinin de misyonu bu: Hakkı onurlu temsil ile batılı açığa çıkarıp onlara karşı mücadele etmek.
Onun için artık size buradan ekmek çıkmaz. Haydi, çok sevdiğiniz kilise kapısına. Çok güvendiğiniz BOP safına.
İşte Haydar Baş Bey’in onları rahatsız eden ve şaşkın ördeğe çeviren sözleri: Suriye’de korkunç projelerin hayata geçirileceğini daha önceden ifade ettiğine işaret eden BTP Lideri, burada birçok Kerbela’ların yaşanacağını dile getirdiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bunların hepsi de Esad’a mal edilecek. Esad şu anda Hz. Hüseyin’in rolünde. Bunu hiç unutmayın. Hz. Hüseyin’in kahramanlık rolüne soyunanlar da Yezid rolünde. Türkiye’dekiler başta olmak üzere. Size soruyorum: Esad’ın iktidardan gitmesini kim istiyor? ABD, İsrail. Eğer Esad ABD’ye ve İsrail’e ‘evet’ deseydi, bu belalar başına gelecek miydi? Gelmeyecekti. O halde ölçü ortada... Onlara karşı dimdik durduğu için sonuç böyle cereyan etti. İsrail diyor ki, Güneydoğumuz da içinde olmak şartıyla ‘o topraklar bize ait, sen orada bulunamazsın. Hizbullah’a destek veriyorsun, Hizbullah bizim başımızın belası kesiliyor. Filistinlilere destek veriyorsun, onlar da bizim başımızın belası kesiliyor’. (Yeni Mesaj gazetesi, 26 Kasım)
Hangi mezhep, hangi meşrep, hangi ülkeden olursa olsun Müslümanı kardeş, Arzı Mev’ud’cu Siyonistleri ve Haçlı ordusunu kalleş gören milyonlarca Müslüman bu sözlere alkış tutarken kim rahatsız olabilir sizce?
ABD adına Suriye’ye cihat fetvaları veren şaşkın ördeklerle, dua için kiliseye, can güvenliği için Pensilvanya çadırına ya da Patriot tekerine sığınan şaşkın ödlekler! Bir de sözü en başta söylediğim gibi Erbakan’ın ölümünden sonra Milli Görüş katarını Haçlı trenine çeviren ‘hınk’ deyiciler.
Nitekim de öyle olmuş. Giyimleri cüppe, kuşamları zünnar, suretleri Vahdet, siretleri vahşet olan Milli Görüş klikinin fetvacıları Haydar Baş şaştı diye tezvirata girişmişler.
Vahdet maskesini indirdiğiniz zaman vahşetleri saçılan bu kliğin kıblesini çözmek için size basit bir ipucu: Haydar Baş’ın bu sözlerine şaşıran Milli Görüş fetvacıları, İsrail, ABD ve AKP goygoycusu Yahudi iş adamının ağzından İsrail otoritesine itaat etmek lazım diyen Fethullah Gülen’e övgüler diziyor.
Alaton’un katipliğine soyunan Milli Görüşçü Vahdet’çilere göre Fethullah Gülen’in üç önemli özelliği mest ediyormuş: Birincisi, Sayın Gülen Amerika’ya gitmeden önce Türkiye’de ezberleri bozdu, tabuları yıktı, birbirinden çok uzak kesimleri bir araya getirdi, ayrı bir platform oluşturdu. Mesela üç bin kişinin katıldığı Lütfü Kırdar Spor ve Sergi Sarayı’nda yer alan etkinlikte, salona bir yanında Hıristiyan din liderleri, Ermeni ve Rum patrikleri, diğer yanında Musevi Hahambaşı, Süryani Metropoliti olduğu halde girdi. O gece verilen mesaj çok açık ve netti; Dinler arası diyalog, sevgi, hoşgörü ve yakınlık...
Milli Görüş fetvacılarından soralım bakalım: Gülen Müslümanların hangi ezberini bozdu, İslam’ın hangi tabularını yıktı? Şaşkın ördekler unutmuş olabilir. Biz söyleyelim. Kelimeyi şahadet ezberini yıkmış olmasın? Müminlerin kalbindeki “Allah katında yegâne hak din İslam’dır” imanını yıkmış olmasın?
Yahudi Alaton devam ediyor: İkincisi, Benim Fethullah Gülen’le olan diyalogumda, yani karşılıklı konuşmaların bende bıraktığı intibadır. Ben insanları tartabilen biriyim. Yani o kadar da tecrübeliyim. Hangi insan samimi, hangisi değil ayırt edebiliyorum. Gülen’in kendi inanç dünyası içinde barışı ön planda tutan, iyilik isteyen, insanların daha iyi, daha huzurlu olması için çaba gösteren samimi bir insan olduğunu düşünüyorum.
Yine Milli görüş fetvacılarına soralım. Yahudi Alaton’un güvendiği diyalogcu Gülen’e sizin de güveniniz tam mı?
Yahudi Alaton hızını alamıyor, devam ediyor. Üçüncüsü: Bence bu iki maddeden daha da önemlisi Fethullah Gülen’e atfedilen bir hareket var. Bu hareket büyük bir eğitim hareketi. İnsanı eğitiyor, hayata bakışını değiştiriyor ve onu donanımlı bir dünya insanı haline getiriyor.
Alaton Gülen hareketi İslam insanını değil dünya insanını yetiştirdiği için Gülen’i göklere çıkarıyor.
Yahudi Alatonu arkasına, diyalogcu Gülen’i önüne alıp BOP safında Yahudi’nin, NATO şemsiyesinde Haçlının kucağına oturan Mili Görüş klikinden Haydar Baş’a övgüler dizmesini mi bekliyordunuz?
Sözüm sadece Kâbe’ye gittiğini zannedip Milli Görüş trenine binip Vatikan kapısına bırakılan, AB vatandaşlığı için takdis edilen hacı amcalara, hoca teyzelere.
Nereye böyle? Her gün okuduğunuz ilahi kelamın ikazlarını hiç mi düşünmezsiniz?
Dostunuz kim, düşmanınız kim, hiç mi bilmezsiniz?
Bir sözüm de Haydar Baş’tan rahatsız olan hem camiye hem kiliseye koşuşturan sarıklı cüppeli BOP fetvacılarına: Sizin kızgınlığınızı anlıyoruz. Haydar Baş takkenizi düşürüp Haç’ınızı açığa çıkardığı için çıldırıyorsunuz. Ama ne yapalım. İlk Peygamber Adem’den (as) son peygamber Allah Resülü’ne (sav), Hz. Ali’den (ra) Hz. Mehdi’ye kadar tüm Hak elçilerinin ve onların varislerinin de misyonu bu: Hakkı onurlu temsil ile batılı açığa çıkarıp onlara karşı mücadele etmek.
Onun için artık size buradan ekmek çıkmaz. Haydi, çok sevdiğiniz kilise kapısına. Çok güvendiğiniz BOP safına.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014