'Saltanata erişen diktatör olur'
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Ya Ali, dört şey, dört şeyi beraberinde getirir: Saltanata erişen diktatör olur. İstişare etmeyen pişman olur. Davrandığın gibi sana davranılır. Yoksulluk en büyük ölümdür." "Maksat dinar ve dirhem (mal) yoksulluğu mu?" denilince, "Hayır, maksat din yoksulu olmaktır" buyurdu.
06.01.2018 00:00:00
Resûlullah (s.a.v.), Hz. Ali'ye vasiyetinde şöyle buyurdu:
"Ya Ali, üç kimse kıyamet günü Arş'ın gölgesi altındadır: Kendisi için sevdiği şeyi, kardeşi için de seven; bir işle karşılaştığında, Allah'ın o işi sevip sevmediğini bilmeyinceye kadar, o iş için herhangi bir girişimde bulunmayan ve kendi nefsinde de bulunan ve henüz ıslah etmediği bir kusurla kardeşini ayıplamayan. Kendisini ıslah etmeye kalkışan bir insan ise, ıslah ettiği her kusurunun ardından bir diğeriyle karşılaşır ve bu, insanı kendisiyle meşgul etmeye yeter. (Artık başkalarının ayıplarıyla uğraşmaktan geri kalır).
Ya Ali, üç şey iyi olmanın yollarındandır: Cömert olmak, güzel konuşmak ve eziyetlere karşı sabırlı olmak.
Ya Ali, Tevrat'ta dört şeyin, dört şeyi beraberinde taşıdığı yazılıdır: Dünyaya haris olan, Allah'a öfkelenir. Duçar olduğu bir musibetten yakınan, gerçekte Allah'tan yakınmaktadır. Zenginin karşısında (zenginliği için) tevazu eden kimsenin, dininin üçte ikisi yok olur. Bu ümmetten cehenneme giden kimse, Allah'ın ayetleriyle alay edip, onlarla oynayan kimselerdendir.
Ya Ali, dört şey, dört şeyi beraberinde getirir: Saltanata erişen diktatör olur. İstişare etmeyen pişman olur. Davrandığın gibi sana davranılır. Yoksulluk en büyük ölümdür. 'Maksat dinar ve dirhem (mal) yoksulluğu mu?' denilince, 'Hayır, maksat din yoksulu olmaktır' buyurdu.
Ya Ali, kıyamet günü üç gözden başka bütün gözler ağlar: Allah yolunda geceleri uykusuz kalan göz, Allah'ın haram kıldığı şeylere bakmayan göz ve Allah korkusundan ağlayan göz.
Ya Ali, Allah'tan başkasının haberdar olmadığı günahlarına ağladığı halde, Allah'ın nazar ettiği yüze ne mutlu!
Ya Ali, şu üç şey (insanı) helak eder: Heva ve hevese uymak, cimrilik yapmak ve insanın kendisini beğenmesi. Şu üç şey de (insanı) kurtuluşa götürür: Hoşnutluk ve öfke halinde adaletli davranmak, zenginlikte ve fakirlikte orta halli olmak, gerek gizlide ve gerekse açıkta Allah'ı görürcesine O'ndan korkmak. Çünkü sen O'nu görmesen de O seni görür.
Ya Ali, üç yerde yalan konuşmak iyidir: Savaşta (düşmanı) aldatmak için, hanımına (bir şey alacağına dair) söz vermede, halkın arasını ıslah etmede.
Ya Ali, üç yerde doğru konuşmak kötüdür: Söz gezdirmede; erkeğe, ailesi hakkında hoşlanmayacağı haberleri vermede ve hayır işlerini açıklayan bir kimseyi yalanlamada.
Ya Ali, dört şey boşunadır: Doyduktan sonra yemek, ay ışığında kandil yakmak, çorak yerde tohum ekmek ve layık olmayan bir kimseye iyilik yapmak.
Ya Ali, dört kimse herkesten daha çabuk ceza görür: Yaptığın iyiliğe kötülükle karşılık veren, senden zulüm görmeden sana zulüm yapan, aranızdaki antlaşmaya sen sadık kaldığın halde hıyanet eden ve sıla-i rahim (akrabalara iyilik) yaptığın halde (sana karşı) onu terkeden kimse.
Ya Ali, dört şeye sahip olanın Müslümanlığı kâmil olur: Doğruluk, şükür, hayâ ve güzel ahlak.
Ya Ali, halka az el açmak peşin zenginliktir ve halka çok el açmak zillettir. Peşin fakirlik de işte budur." (Hasan b. Ali el-Harranî, Tuhef'ul-Ukul'den).
OKAN EGESEL
"Ya Ali, üç kimse kıyamet günü Arş'ın gölgesi altındadır: Kendisi için sevdiği şeyi, kardeşi için de seven; bir işle karşılaştığında, Allah'ın o işi sevip sevmediğini bilmeyinceye kadar, o iş için herhangi bir girişimde bulunmayan ve kendi nefsinde de bulunan ve henüz ıslah etmediği bir kusurla kardeşini ayıplamayan. Kendisini ıslah etmeye kalkışan bir insan ise, ıslah ettiği her kusurunun ardından bir diğeriyle karşılaşır ve bu, insanı kendisiyle meşgul etmeye yeter. (Artık başkalarının ayıplarıyla uğraşmaktan geri kalır).
Ya Ali, üç şey iyi olmanın yollarındandır: Cömert olmak, güzel konuşmak ve eziyetlere karşı sabırlı olmak.
Ya Ali, Tevrat'ta dört şeyin, dört şeyi beraberinde taşıdığı yazılıdır: Dünyaya haris olan, Allah'a öfkelenir. Duçar olduğu bir musibetten yakınan, gerçekte Allah'tan yakınmaktadır. Zenginin karşısında (zenginliği için) tevazu eden kimsenin, dininin üçte ikisi yok olur. Bu ümmetten cehenneme giden kimse, Allah'ın ayetleriyle alay edip, onlarla oynayan kimselerdendir.
Ya Ali, dört şey, dört şeyi beraberinde getirir: Saltanata erişen diktatör olur. İstişare etmeyen pişman olur. Davrandığın gibi sana davranılır. Yoksulluk en büyük ölümdür. 'Maksat dinar ve dirhem (mal) yoksulluğu mu?' denilince, 'Hayır, maksat din yoksulu olmaktır' buyurdu.
Ya Ali, kıyamet günü üç gözden başka bütün gözler ağlar: Allah yolunda geceleri uykusuz kalan göz, Allah'ın haram kıldığı şeylere bakmayan göz ve Allah korkusundan ağlayan göz.
Ya Ali, Allah'tan başkasının haberdar olmadığı günahlarına ağladığı halde, Allah'ın nazar ettiği yüze ne mutlu!
Ya Ali, şu üç şey (insanı) helak eder: Heva ve hevese uymak, cimrilik yapmak ve insanın kendisini beğenmesi. Şu üç şey de (insanı) kurtuluşa götürür: Hoşnutluk ve öfke halinde adaletli davranmak, zenginlikte ve fakirlikte orta halli olmak, gerek gizlide ve gerekse açıkta Allah'ı görürcesine O'ndan korkmak. Çünkü sen O'nu görmesen de O seni görür.
Ya Ali, üç yerde yalan konuşmak iyidir: Savaşta (düşmanı) aldatmak için, hanımına (bir şey alacağına dair) söz vermede, halkın arasını ıslah etmede.
Ya Ali, üç yerde doğru konuşmak kötüdür: Söz gezdirmede; erkeğe, ailesi hakkında hoşlanmayacağı haberleri vermede ve hayır işlerini açıklayan bir kimseyi yalanlamada.
Ya Ali, dört şey boşunadır: Doyduktan sonra yemek, ay ışığında kandil yakmak, çorak yerde tohum ekmek ve layık olmayan bir kimseye iyilik yapmak.
Ya Ali, dört kimse herkesten daha çabuk ceza görür: Yaptığın iyiliğe kötülükle karşılık veren, senden zulüm görmeden sana zulüm yapan, aranızdaki antlaşmaya sen sadık kaldığın halde hıyanet eden ve sıla-i rahim (akrabalara iyilik) yaptığın halde (sana karşı) onu terkeden kimse.
Ya Ali, dört şeye sahip olanın Müslümanlığı kâmil olur: Doğruluk, şükür, hayâ ve güzel ahlak.
Ya Ali, halka az el açmak peşin zenginliktir ve halka çok el açmak zillettir. Peşin fakirlik de işte budur." (Hasan b. Ali el-Harranî, Tuhef'ul-Ukul'den).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.