‘Salih olanların yolundan git’
Hz. Ali vasiyetinde Hz. Hasan'a buyurdu ki: "Vasiyetimden alacağın şeylerden benim için en sevimli olanı, Allah'tan korkman, sadece farz ettiği şeylerle yetinmen, senden önce gelip geçen atalarının ve hanedanından salih olanlarının yolundan gitmendir"





Hz. Ali (a.s.), Sıffin'den dönerken oğlu Hz. Hasan'a Hadirin'de yazdığı vasiyetnamesine şöyle devam etti:
"Ey yavrum, yaşlandığımı, zaafımın gevşekliğinin arttığını gördükten hemen sonra sana vasiyetimi yazdım. Gönlümdekileri aktarmadan ecelim gelir, bedenimdeki gibi görüşümde de bir zayıflık olur, dünya seni kandırır yahut da heva ve heveslerine mağlup olur, buyruk dinlemez serkeş bir deveye dönersin ve öğütlerimin sende hiçbir etkisi olmaz korkusuyla önceden vasiyetimi anlatmaya koyuldum. Gencin kalbi ekilmemiş tarlaya benzer, oraya ne eksen tutar, yeşerir. Kalbin katılaşmadan, öğütleri reddetmeden ve aklın başka şeylere yönelmeden sana edepten bir şeyler öğretmek istedim ki ciddi bir kararla o işlerin peşine düşesin, tecrübe sahiplerinin istediği ve kendilerinde denediği şeylerden nasiplenesin ve yeniden denemeye ihtiyaç duymayasın. Böylece sana edepten sadece sıkıntılara katlanarak elde ettiklerimiz ulaşacak ve bizim için karanlıkta kalan birçok mesele senin için aydınlığa kavuşmuş olacaktır.
Yavrucuğum, ben benden öncekiler gibi ömür sürmediysem de, onların yaptıklarına baktım, haberleri üzerinde düşündüm, bıraktıkları eserlerini gezdim, böylece, onlardan biri gibi oldum; belki de başlangıçtan sonuna kadar onlarla birlikte yaşamış, ömürleri benimle sona ermiş gibi oldu. Safını bulanığından, faydalısını zararlısından ayırdım. Her işin özünü ve mühim olanını senin için özetledim, en güzelini seçtim. Bilinmeyenlerini ve şaşkınlığına sebep olacakları da senden uzak tuttum. Oğlunun işlerine bakan şefkatli bir baba gibi senin işlerine baktım. Öğrenmen ve amel etmen için senin için edepten bir şeyler biriktirdim. Çünkü sen henüz ömrünün baharındasın ve önünde uzun bir yol var, iyi niyetli, temiz, pak bir ruha sahipsin.
Her şeyden önce sana ilk olarak üstün ve yüce olan Allah'ın Kitabını tefsir ve tevili ile İslam'ın şeriat ve ahkâmını, helal ve haramı ile öğretmeyi kararlaştırdım. Başka şeylerle ilgilenmedim.
İnsanların simdi ihtilafa düşmesine ve görüşlerinin bulanmasına sebep olan şeylerin seni de hataya düşürmesinden korktum. İlk önce seni bu yola çekmek istemedim. Ama seni kurtuluşun olmadığı birtakım işlere teslim etmektense, inançlarını sağlam kılmak için çalışmayı daha uygun gördüm. Allah'tan doğru yolu bulmada, yöneldiğin hedefe ulaşmakta sana başarı vermesini dilerim. İşte bu, sana bıraktığım vasiyetimdir.
Ey oğlum! Şunu bil; vasiyetimden alacağın şeylerden benim için en sevimli olanı, Allah'tan korkman, sadece farz ettiği şeylerle yetinmen, senden önce gelip geçen atalarının ve hanedanından salih olanlarının yolundan gitmendir. Tıpkı senin kendi görüşlerini gözden geçirmen gerektiği gibi, onlar da kendi görüşlerini gözden geçirmişler ve senin düşündüğün gibi düşünmüşlerdir. Sonra iyi olarak bildikleri şeyleri yerine getirdiler, sorumlu olmadıkları şeylere sarılmaktan vazgeçtiler. O halde nefsin onlara uymak istemez de, onlar gibi bizzat gerçekleri bulmak isterse, her şeyi ilim ve anlayış üzere elde etmeye çalış; şüphelere, faydasız çekişmelere koyularak değil. Bu yola girmeden önce, Allah'ın yardımını iste; başarı elde etmek için O'na yönel; seni şüpheye düşüren ve sapıklığa sürükleyen her şeyden sakın. Kalbinin saflığa ulaştığına iyice inanırsan, boyun büker ve bütün gücünle bu konuya odaklanırsan, sana açıklayıp anlattıklarıma bak. Sevdiğin şeylere erişemez ve görüşüne fikir esenliğine kavuşamazsan; gözü görmeyen deve gibi bilmeden adım attığını, karanlıklara dalıp gittiğini bil. Hataya düşen ve hak ile bâtılı karıştıran kimse, dini talep etmemektedir; bu gibi şeylerden de el çekmesi daha iyidir."
(devam edecek...)