Son beş yılda 67 bin 767 bebek ölümü gerçekleşti.Son beş yılda 1045 anne ölümü gerçekleşti. Her yıl 250 bin kişinin anjiyo olduğu ülkemizde bu hastaların yarısından fazlasına stent takılıyor. İşe bakın ki! Bu stentler Çin Malı ve Çin'de kullanımları yasak. Neden? Paslanıyorlarmış. Sahte kanser ilaç pazarına dönmüşüz. Çoğu ithal olmak üzere ilaca günde 50 milyon (trilyon) yılda 40 milyar (katrilyon) ödüyoruz. Depresyon ilaçları kullanan insan sayımız 9 milyona çıktı.Anadolu'nun birçok ilinde, ilçe merkezlerinin genelinde tam donanımlı hastane yok. Köylerdeki "sağlık ocağı" kavramı zaten unutuldu. Hastane kuyrukları, aylar sonrasına ameliyat günleri verilmesi aynen devam ediyor. "Aile hekimliği" projesini (Milli Ekonomi Modeline aittir) ellerine, yüzlerine bulaştırdılar. Aile hekimleri isyanda, iş bırakıyor. Zinayı serbest, kürtaja baskı yapan iktidar anlayışı sayesinde merdiven altı, bodrum hastaneler türedi. Kürtaj ve evlilik dışı doğumlar yanında organ mafyasının işlerini görüyorlar. Yanlış teşhis ve tedavi sonucu ölüm ve sakat kalmalar artı sağlık personelini darp etmeler sıradanlaştı. Sadece geçen yıl 48 bin 374 çocuk bağımlılık yapan madde kullanımı nedeniyle güvenlik birimleri kaydına geçti. Bu çocukların 32 bin 849'unun sigara, 4 bin 439'unun esrar, 213'ünün bonzai, 171'inin hap ve 118'inin de eroin kullandığı tespit edildi. Yaş ortalaması 11.Sadece 2013 yılında 3 bin 189 kişi intihar etti. (TÜİK) Tablo vahim. Öyle ki! Sağlık bakanlığı bile ülkemiz ve sağlık sorunları hakkında hazırlanan rapora baktıklarında hayrete düşmüş.Peki, Sağlık Bakanımız ne iş yapar? Bir insanın işini en iyi şekilde yapması "fıtratındandır" ama bizim bakanımız, kadın konusuna takılmış, doğum yapmasından, anneliğine kadar insanları fıttırtıyor. Başka! Doktor ve sağlık ekipmanı bulamayan bakan, diyanete yöneldi. Hastanelere din görevlisi istiyor. Sabır telkin ettirecek, demek ki.Başka! Sağlık Bakanı, yüce Divana güvenmiyormuş. Neden? Stent mi takacaklar yoksa bağırsaklarınızı mı temizleyecekler?Bir de "felsefe" yapıyor. Hem de TÜRKÇE. "Arkadaşlar şimdi bakın, Cenab-ı Allah milyarlarca beyin vermiş, milyarlarca düşünce tarzı vermiş ve hayat felsefesi, dünya görüşü vermiş. Dolayısıyla Elif Şafak'la ben aynı düşünceye sahip olacağım diye bir şey yok. Birbirimizden farklı düşünebiliriz. Zaten zenginlik buradadır" diyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025