Siyasilerimiz sık sık tekrarlıyorlar "En büyük problem işsizlik" diye.Türkiye'de işsizlik gerçekten büyük bir problem, hatta işsizlik rakamları istatistik kurumlarının belirttiğinden çok daha fazla, ama çalışanların halini hiç hesaba katıyor muyuz?Ülkemizde işçilerimizin büyük bir bölümü, memurlarımızın da azımsanmayacak kısmı, çiftçi, küçük esnaf istatistik kurumlarına göre iş sahibi, ama işsiz bir insan gibi ay sonunu getiremiyorlar.Hadi işsiz bir insan zaten çalışmıyor, bir emek sarfetmiyor, ama büyük bir emek sarfederek durmadan çalışan bu insanlarımızın hakkettiğini alamaması gerçekten üzerinde düşünmemiz gereken bir konu değil mi?Önce 2006 yılı için öngörülen memur maaşlarına yapılan cılız zam açıklandı, ardından da çalışanların çoğunu ilgilendiren asgari ücret zammı ilan edildi.Asgari ücret net 350 YTL iken, yüzde 8.65'lik bir zam yapılarak 380 YTL'ye çıkarıldı. 30 YTL'lik bir zam. 1 Ocak 2006'da devreye girecek.Açlık sınırının 700 YTL olduğu ülkemizde asgari ücret zamlı haliyle açlık sınırının yarısı kadardır.Minimum kira giderinin 350-400 YTL olduğu ülkemizde bir asgari ücretli aldığı maaşı, kiraya mı verecek, gıdaya mı harcayacak, eğitime mi, ulaşıma mı...?Ya aç kalacak, ya da açıkta.IMF programı neticesinde bir taraftan asgari ücretliye, memura, emekliye cılız zamlar yapılarken, diğer taraftan dolaylı vergiler dediğimiz tabana yayılan ve tüketimden alınan vergiler durmadan artmaktadır.Yani vatandaşımıza kaşıkla verilirken, kepçeyle alınmaktadır.Diğer bir husus ise, dar gelirlinin olmazsa olmaz ihtiyaçları üzerindeki gerçek enflasyon rakamını hesaplarsak yüzde 35-40 seviyesinde olduğunu görürüz.Yapılan zamlar ise bu artışın çok çok altındadır.Bunun neticesinde dar gelirli vatandaşlarımızın alım gücü her geçen gün azalmaktadır. Dün yapabildiği market alışverişini yapamamaktadır.Geçici bir çözüm noktasında kredi kartlarına yönelmekte, fakat kullandığı kredinin karşılığı olmadığından bir de onun faiz yükü sırtına binmektedir.Arkasından haciz, aile huzursuzlukları ve cinnet...Gazetelerin 3. sayfaları ve medyanın ana haber bültenlerindeki manzaralar ortaya çıkmaktadır.Görünen o ki, IMF programının bu gidişatı önleyici bir projesi olmadığı gibi, yangına körükle gidilmektedir.Ülkemizin bu sebeple ithal ve uyumsuz projelere değil, kendi özüne uygun çözümlere ihtiyacı vardır.Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ortaya koyduğu "Milli Ekonomi Modeli"nin sıkıntıların ve de ekonomik çöküşün yaşandığı bu günlerde gündeme gelmesi ülkemiz adına büyük bir olaydır.26-27 Kasım'da gerçekleştirilen "Uluslar arası Milli Ekonomi Modeli Kongresi"nde yerli ve yabancı 100'ü aşkın bilim adamı tarafından bu modelin insanlık için tek umut olduğu özellikle vurgulanmıştır.Milli Ekonomi Modeli'nin güçlü ve baba devlet anlayışıyla, sınırsız kaynakları devreye koymasıyla ve gelir dağılımındaki dengesizliği bitirecek olan sosyal devlet projeleriyle hem Türkiye hem de dünya için bir çözüm olduğu belirtilmiştir.Bu modelin çözümleriyle, tam istihdam sağlanabildiği gibi, en düşük maaş alan bir vatandaş bile bütün asli ihtiyaçlarını karşılayabilecek, hayat standartlarını yükseltebileceği bir gelire sahip olabilecek. Yarınına endişeyle değil umutla bakacak. Sizce doğru olan da bu değil mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025