Sadece ‘fazla Atatürkçü’ değil fazlasıyla da Müslümanız

6'lı masa 7'li olur mu, tartışmasının yapıldığı günlerde birileri BTP camiasını 'fazla Atatürkçü' olarak tariflendirmiş. 

Teşekkürler. Doğru ama eksik tarif. Kendini Atatürkçü, Sünni, milliyetçi, Alevi, Şii, Caferi olarak tanıtan arkadaşlardan özür diyerek diyorum ki, biz fazlasıyla Atatürkçü olduğumuz gibi fazlasıyla da Müslümanız, Aleviyiz, Sünni'yiz, Cafer'iyiz, Şii'yiz. 

Neden fazla Atatürkçüyüz? 

Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız 'Hoş Geldin Atatürk' eserini ortaya koydu. Bizler o eserdeki belgelerden, kaynaklardan ve tanıklardan bilen, bilmeyen herkese Atatürk'ü anlatmaya başladık. 

Milletimiz hep birden, 'Hoş Geldin Atatürk' demeye başladı. Bu tablo hem kendi sapkın ideolojilerini, Atatürk'ün arkasına saklanarak varlık sürdürme gayretinde olanların hem de saltanat hayranlıklarını, İslam kılıfına koyarak Atatürk'e saldıranların zoruna gitti. 

Atatürk, Hz. Peygamberin (s.a.a) soyundan geliyor, dedik. Osmanlı arşivlerini ortaya koydu. 1494 yılında 2. Beyazıt tarafından kurulan Nakibüleşraflık müessesini gösterdik. 

Atatürk'ün soy ağacında hem anne, hem de baba tarafından birçok 'Allah Dostunun' olduğunu anlattık.

Zübeyde Hanımın soyu, beş nesil geri gidildiğinde, Ali Rıza Bey'in soyuyla birleşiyor. Bunlar Karaman'dan Balkanlara gelerek o coğrafyayı Türkleştiren (İslamlaştıran) kutlu soy, dedik.

Feyzullah Efendiler, Sarı Saltuklar, Kızıl Hafızlar, Şeyh Mehmet Aliler, Şeyh Ali Rızalar, Şeyh İbrahim Ethemler, Emine Mollalar, Fatma Mollalar, Şeyh Mehmet Eminler gibi daha nice kutlu kişiler, Atatürk'ün öz dede ve nineleri olduğunu anlattık.

Aldığı aile terbiyesini, 7 yaşında hatim indiğini, 8 yaşında hafız olduğun anlattık. 

İslam'a nasıl vakıf olduğunu, savaşta ve barışta Allah'a (c.c) olan güvenini, yakarışını, Peygamberimize olan övgülerini, O'nu (s.a.a) nasıl analiz ederek anlattığını bizde bugün anlatıyoruz.

Atatürk'ün bir 'Meydan Dedesi' olduğunu, cumhuriyet kararının bir dergahta alındığını anlatıyoruz.

Cumhuriyetten sonra Atatürk'ün, İslam dinini şahsi, siyasi ve ekonomik çıkarları için kullananlarla karşı verdiği büyük mücadeleyi anlatıyoruz.

'İslam' adına insanımızın aldatılmasına karşı yaptığı mücadele, bizzat yazdırdığı tefsirler, hadis külliyatları, hutbeler, din eğitim müfredatları, askere temel dini bilgiler kitaplarını anlatıyoruz.

Atatürk'ün namazını, orucunu, devlet malına gösterdiği hassasiyetini, misafirlerinin giderlerini kendi geliri ile karşıladığını anlatıyoruz.

Atatürk'ün fikriyatı ne batı ne de Bolşevik temellidir. Atatürk'ün fikriyat ve icraatları tamamen milli ve manevi değerler üzerine kuruludur, diyor ve belgelerini ortaya koyuyoruz.

Allah'ın (c.c) mülkünde kendi saltanatları için kundaktaki evlatlarını, kardeşlerini katlettirenler cennet mekan. Mustafa Kemal, dinsiz. Hayır, diyoruz.

Hayatında bir haramı helal veya bir helali haram saymayan Mustafa Kemal dinsiz. AB istediği diye NAS'A rağmen kanun çıkaranlar Müslüman. Öyle mi? Hayır, diyoruz.

İşte bunun için bize, 'fazla Atatürkçü' diyorlar. Elhamdülillah.

Fazlasıyla da Müslümanız 

Fazlasıyla Müslümanız, başlığına gelince. Bu iddiam Allah ve Resulünün hükümlerine göre değil, İslam'ı tekelleştirmeye çalışanlara karşıdır.

Evet, fazlasıyla Müslümanız. Çünkü Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ortaya koyduğu Ehl-i Beyt Külliyatı ile İslam Dinini mezheplerden büyük olduğunu söylüyoruz.

Sünni, Alevi, Caferi, Şii kardeştir, diyoruz. Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'tir, diyoruz. Ali (a.s) tevhit kapısıdır ve o kapıya çıkmayan her yol batıldır, diyor ayet ve Sünni kaynaklardan hadisleri ortaya koyuyoruz.

Başka?

'Bizi aldatan bizden değildir' diyoruz. 'Bize kılıç kaldıran bizden değildir' diyoruz. 2Müslüman öldürmek kafir işidir' diyoruz. 

'Adalet ile hükmetmeyenler zalimdir' diyoruz. Devlet malından bir iğneyi bile zarara uğratanlar, tekeline geçirenler cehennemdedir, diyoruz. Rüşvet alanda veren de melundur, diyoruz.

Devletin malı milletindir, yetimindir, fakirindir satılamaz, diyoruz. Faize laf ile değil ekonomi modeli ile karşıyız, diyoruz.

İsrail ile dost olanlar, onlardandır, diyoruz. ABD ve AB ile dost olanlar, onlardandır, diyoruz. 

Irak'ta, Afganistan'da, Yemen'de, Suriye'de kısaca İslam coğrafyasında bir müminin katline yarım kelime dahi katkısı olanların, Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur, diyoruz.  

Daha çok şeyler diyoruz. Ama bu dediklerimizin hiç biri şahsi veya siyasi fikir ve bakış açıları değildir. 

Kaynağımız Kuran ayetleri, Peygamberimizin söz ve icraatlarıdır. 

Keşke hep beraber fazlasıyla Atatürkçü ve fazlasıyla Müslüman olabilseydik.