Tevbe, bir mânâda kabahati nefiste aramaktır. Dolayısıyla tevbesinde samimi olan kimse, nefsinin terbiye ve tezkiye edilmesini, ruhunun yüceltilmesini gerekli görür.
"Kul kimi kez işlediği günah vesilesiyle cennete girer." 'Bu nasıl olur?' diye sorulduğu zaman Efendimiz (sav), "Zira kul, işlediği bir günaha öyle tevbe eder ve pişmanlık duyar ki üzerinde hatâdan eser kalmaz. Bu sayede cennete girer." buyururlar.Güzel ahlâkın kazanılmasında teşvik edici güç tevbedir. Zira tevbe, kulu hem temizler, hem de mütevazi kılar. Bütün güzel huyların kazanılmasında ilk adım tevbedir. Bu sebeple kul, tevbeye sarılmalı, bütün hayırların bunda toplandığını bilmelidir. Bu cümleden olarak Peygamberimiz (sav), günde yüz kere tevbe ettiğini beyan ederek ashabını ve bütün ümmetini tevbe etmeye yöneltmiş, ısrarla teşvik etmiştir. İşte ilâhî ve nebevî eğitimin temeli bu hakikattir. Bir hadis-i şerifte, "Çoğu zaman, hoşlanmadığınız şeye sabretmekte büyük hayırlar saklıdır." buyurulmuştur.Nitekim Kur'an-ı Kerim, Hz. Eyyüb'ü (as), sabrı, Hakk'a olan yakarışı ve yakınlığı sebebiyle övmektedir. "Biz, onu hakikaten sabırlı bulduk. O ne güzel bir kuldur. Gerçekten O, daima Hakk'a dönen bir kul idi."Resulullah (sav) şöyle buyurur: "Cennetin bütün kapıları iki kanattır. Yalnız sabır kapısı tek kanatlıdır. Buradan ilk girecekler, bela ile imtihan edilmişlerdir. En önde ise Hz. Eyyüb (as) bulunacaktır." "Allah Teala buyuruyor ki: Kulumu bir bela ile ibtila ettiğim vakit, sabreder ve ziyaretçilerine beni şikayette bulunmazsa, ona etinden iyi et, kanından iyi kan veririm. İyileştiği vakit, günahsız olarak iyileşir, onu öldürürsem rahmetime yani cennetime gider.""Ancak sabredenlere ecirleri hesapsız ödenecektir.""Serveti kaybolmayan, vücudu hastalanmayan kulda hayır yoktur. Allah Teala bir kulu sevdiği vakit onu belâya müptela kılar, kıldığı zaman da ona sabretmesini öğretir."
RAHMETEN Lİ'L-ÂLEMÎN HZ. MUHAMMED (SAV) / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
"Kul kimi kez işlediği günah vesilesiyle cennete girer." 'Bu nasıl olur?' diye sorulduğu zaman Efendimiz (sav), "Zira kul, işlediği bir günaha öyle tevbe eder ve pişmanlık duyar ki üzerinde hatâdan eser kalmaz. Bu sayede cennete girer." buyururlar.Güzel ahlâkın kazanılmasında teşvik edici güç tevbedir. Zira tevbe, kulu hem temizler, hem de mütevazi kılar. Bütün güzel huyların kazanılmasında ilk adım tevbedir. Bu sebeple kul, tevbeye sarılmalı, bütün hayırların bunda toplandığını bilmelidir. Bu cümleden olarak Peygamberimiz (sav), günde yüz kere tevbe ettiğini beyan ederek ashabını ve bütün ümmetini tevbe etmeye yöneltmiş, ısrarla teşvik etmiştir. İşte ilâhî ve nebevî eğitimin temeli bu hakikattir. Bir hadis-i şerifte, "Çoğu zaman, hoşlanmadığınız şeye sabretmekte büyük hayırlar saklıdır." buyurulmuştur.Nitekim Kur'an-ı Kerim, Hz. Eyyüb'ü (as), sabrı, Hakk'a olan yakarışı ve yakınlığı sebebiyle övmektedir. "Biz, onu hakikaten sabırlı bulduk. O ne güzel bir kuldur. Gerçekten O, daima Hakk'a dönen bir kul idi."Resulullah (sav) şöyle buyurur: "Cennetin bütün kapıları iki kanattır. Yalnız sabır kapısı tek kanatlıdır. Buradan ilk girecekler, bela ile imtihan edilmişlerdir. En önde ise Hz. Eyyüb (as) bulunacaktır." "Allah Teala buyuruyor ki: Kulumu bir bela ile ibtila ettiğim vakit, sabreder ve ziyaretçilerine beni şikayette bulunmazsa, ona etinden iyi et, kanından iyi kan veririm. İyileştiği vakit, günahsız olarak iyileşir, onu öldürürsem rahmetime yani cennetime gider.""Ancak sabredenlere ecirleri hesapsız ödenecektir.""Serveti kaybolmayan, vücudu hastalanmayan kulda hayır yoktur. Allah Teala bir kulu sevdiği vakit onu belâya müptela kılar, kıldığı zaman da ona sabretmesini öğretir."
RAHMETEN Lİ'L-ÂLEMÎN HZ. MUHAMMED (SAV) / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.