Ramazan kul olmak için bir fırsattır
Ramazanın, insanlığa, Allah'a kul olma yolunda önemli bir fırsat sunduğunu söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, “Müminlerin bu ayda yaşayacakları coşku ibadetin coşkusudur. İbadetle neşelenen gönüller, müminler arasındaki muhabbet
18.07.2012 00:00:00
YENİ MESAJ - ANKARA
Ramazan ayı öncesinde Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonunda bir basın toplantısı düzenleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan'ın Allah'a yakınlaşma ayı olduğunu belirterek, “Ramazan, İslâm'ın rahmetle yoğrulmuş adaletini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş ahlâkını bütün insanlığa gösteren bir rahmet ve bağışlanma ayıdır” diye konuştu. Günümüzde İslâm dünyasında “Ramazanla değişmekle - Ramazanı değiştirmek” arasında gidip gelen yeni bir takdim formunun dikkat çektiğine işaret eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, doğru olanın “Ramazanla değişmek” olduğunu vurguladı. Ramazanın, insanlığa, Allah'a kul olma yolunda önemli bir değişim fırsatı sunduğuna değinen Başkan Görmez, bu fırsatı değerlendirerek değişmek yerine onu değiştirmeye kalkışmanın doğru olmayacağını kaydetti. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Ramazanın Kur'an ve Sünnetle oluşmuş geleneği göz ardı eden ve onu aşındırmaya yönelik bazı girişimler bulunduğuna dikkat çeken Başkan Görmez, bu tür anlayışların ciddiyetle ele alınması gerektiğini kaydetti. Başkan Görmez, Ramazanla ilgili etkinliklerin de İslâmî âdab ve gelenek içinde yeni bir değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini vurguladı.
Ramazan karnavala dönüşmemeli
Değişmek için Ramazanın ruhaniyetine teslim olunması gerektiğini söyleyen Görmez, “Gösterişli iftar programları, sınıf ve itibar esasına dayalı ihtişamlı davetler, Ramazanı yanlış bir şekilde bir tür eğlence, karnaval ve festival havasında terennüm eden eğilimlerin mevcut gidişatı ciddi olarak dikkat çekmeye başlamıştır. İnsanlık durumumuzu Yüce Rabbimiz indinde tahkim etmenin yolu, lütuf ve ihsan ayı Ramazanın ruhaniyetine ve maneviyatına bihakkın teslim olmak, yeniden yapılanmak ve değişmektir. Ramazanın coşkusu bir eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemeli. Müminlerin bu ayda yaşayacakları coşku ibadetin coşkusudur. İbadetle neşelenen gönüller, müminler arasındaki muhabbeti de pekiştirmelidir. Yoksa Ramazanın coşkusu son zamanlarda ortaya konulduğu şekliyle bir eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemelidir” dedi.
İsrafa dikkat!
“İftarlar kendi mütevazı hâlinde bir ziyafeti barındırmaktadır” diyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ancak bu iftar sofraları asla israf sofralarına dönüşmemelidir. Zira son yıllarda özellikle büyükşehirlerde gerek otel ve gerekse birçok mekânlarda hazırlanan iftar sofraları kendi içinde israfı ve gösterişi barındırmaktadır” uyarısında bulundu. Başkan Görmez şöyle konuştu: “Bu anlamıyla Ramazan gerçekten müminlerin bir ve eşit olarak Allah'ı idrak ettikleri ve kendilerine rızık olarak verilen şeyleri mümin kardeşleriyle paylaştıkları bir aydır. Paylaşımın yoğun yaşandığı bu ayda elde edilen ahlâkî meziyetleri bütün zamanlara yaymak biz müminlerden istenen davranışlardır. Elbette sosyal bir gereksinim olarak değişik mekânlarda da bu iftarları yapmak mümkündür. Ancak asıl maksattan uzaklaşılarak yapılan iftarların Ramazanın ruhuna ve maneviyatına uygun olmadığı unutulmamalıdır.”
Ramazan ayı öncesinde Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonunda bir basın toplantısı düzenleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan'ın Allah'a yakınlaşma ayı olduğunu belirterek, “Ramazan, İslâm'ın rahmetle yoğrulmuş adaletini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş ahlâkını bütün insanlığa gösteren bir rahmet ve bağışlanma ayıdır” diye konuştu. Günümüzde İslâm dünyasında “Ramazanla değişmekle - Ramazanı değiştirmek” arasında gidip gelen yeni bir takdim formunun dikkat çektiğine işaret eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, doğru olanın “Ramazanla değişmek” olduğunu vurguladı. Ramazanın, insanlığa, Allah'a kul olma yolunda önemli bir değişim fırsatı sunduğuna değinen Başkan Görmez, bu fırsatı değerlendirerek değişmek yerine onu değiştirmeye kalkışmanın doğru olmayacağını kaydetti. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Ramazanın Kur'an ve Sünnetle oluşmuş geleneği göz ardı eden ve onu aşındırmaya yönelik bazı girişimler bulunduğuna dikkat çeken Başkan Görmez, bu tür anlayışların ciddiyetle ele alınması gerektiğini kaydetti. Başkan Görmez, Ramazanla ilgili etkinliklerin de İslâmî âdab ve gelenek içinde yeni bir değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini vurguladı.
Ramazan karnavala dönüşmemeli
Değişmek için Ramazanın ruhaniyetine teslim olunması gerektiğini söyleyen Görmez, “Gösterişli iftar programları, sınıf ve itibar esasına dayalı ihtişamlı davetler, Ramazanı yanlış bir şekilde bir tür eğlence, karnaval ve festival havasında terennüm eden eğilimlerin mevcut gidişatı ciddi olarak dikkat çekmeye başlamıştır. İnsanlık durumumuzu Yüce Rabbimiz indinde tahkim etmenin yolu, lütuf ve ihsan ayı Ramazanın ruhaniyetine ve maneviyatına bihakkın teslim olmak, yeniden yapılanmak ve değişmektir. Ramazanın coşkusu bir eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemeli. Müminlerin bu ayda yaşayacakları coşku ibadetin coşkusudur. İbadetle neşelenen gönüller, müminler arasındaki muhabbeti de pekiştirmelidir. Yoksa Ramazanın coşkusu son zamanlarda ortaya konulduğu şekliyle bir eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemelidir” dedi.
İsrafa dikkat!
“İftarlar kendi mütevazı hâlinde bir ziyafeti barındırmaktadır” diyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ancak bu iftar sofraları asla israf sofralarına dönüşmemelidir. Zira son yıllarda özellikle büyükşehirlerde gerek otel ve gerekse birçok mekânlarda hazırlanan iftar sofraları kendi içinde israfı ve gösterişi barındırmaktadır” uyarısında bulundu. Başkan Görmez şöyle konuştu: “Bu anlamıyla Ramazan gerçekten müminlerin bir ve eşit olarak Allah'ı idrak ettikleri ve kendilerine rızık olarak verilen şeyleri mümin kardeşleriyle paylaştıkları bir aydır. Paylaşımın yoğun yaşandığı bu ayda elde edilen ahlâkî meziyetleri bütün zamanlara yaymak biz müminlerden istenen davranışlardır. Elbette sosyal bir gereksinim olarak değişik mekânlarda da bu iftarları yapmak mümkündür. Ancak asıl maksattan uzaklaşılarak yapılan iftarların Ramazanın ruhuna ve maneviyatına uygun olmadığı unutulmamalıdır.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.