Ramazan ayı girince meleklerin oruç tutanlara dua ettikleri konusunda Hz. Ali (k.v) şu hadisi rivayet eder:
"Ramazan ayı girdiğinde Yüce Allah, Arş'ın taşıyıcısı olan meleklere şu emri verir: Haydi kendi tesbihlerinizi bırakın artık, Muhammed ümmeti için istiğfarda bulunun!" (Râmuzu'l-Ehâdîs, Hadis no: 584).
Sehl ibn-i Sa'd (r.a)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Oruç açmakta acele ettikleri sürece müslümanlar hayır üzere yaşarlar."
Sahâbeden Selmân ibn-i Âmir ed?Dabbî (r.a) rivayet edildiğine göre Nebî (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Herhangi biriniz iftar etmek istediği zaman orucunu hurma ile açsın. Hurma bulamazsa, su ile iftar etsin. Su temizdir."
Bir hassasiyet:
Ömer Nasuhi bilmen Hoca'nın ilmihalinden aktarıyorum:
"Yolcu, hasta, hayız ve lohusa halinde bulunanların kendilerini oruçlu gibi göstermeleri gerekmez. Yolcu ile hasta aşikâre yiyebilir. Ancak kendilerini yolcu veya hasta tanımayan insanlara karşı açıkta yemeleri uygun değildir. Suçlamadan kurtulmak ve din kardeşlerine saygı göstermek için meydanda yememelidir. Hayız ve lohusa için de, gizli yiyip içmek edebe daha yakındır." (Oruç kitabı, madde: 163)."
"Yine, imsak vaktinden sonra sağlığa kavuşan bir hasta, aklını kaybettikten sonra kendine gelen bir mecnun, buluğa eren çocuk, İslam'ı kabul etmekle ihtida eden kimse ve herhangi bir sebeple orucu bozulan için gerekli olan, günün geri kalan kısmını oruçlu olarak geçirmektir. Din terbiyesi bunu gösterir. Hatta böyle davranmak, sahih olan görüşe göre vaciptir. Diğer bir görüşe göre müstehabdır." (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Oruç kitabı, madde: 164, s.289).
Öyle kadınlar ki, bir ömür Ramazanda oruç tutamadıkları günlerde, yemek yedikleri görülmemiştir. Bir edep ve hürmet ile yuvalarına saygı göstermiştir.
İtikâf:
Bir mescidde veya mescid hükmündeki yerde ibadet niyetiyle durmak... Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Medine'ye hicretinden sonra vefatına kadar Ramazan'ın son on günü itikâf ederlerdi.
Bu yönü ile müekked sünnettir. Bir beldede bir kimsenin itikâfa girmesi kifayet eder.
İbn-i Abbâs (r.a)'dan, Allah Resûlü (s.a.v) buyurdu:
"İtikâfa giren kişi, günahları hapsedip, sevapların tümünü elde eden kişi gibi, kendisine sevaplar kazandıran kişidir." (İbn Mâce).
İtikâfın edepleri:
Müslüman, halis niyetle, devamlı ibadet ile meşgul olmalı. Zikir, namaz, Kur'an-ı Kerim okuma, dua, tefekkür, tevbe? Hayır, üzere, güzel ahlaka bürünmeli. Güzel elbiseler giyinmeli, güzel koku sürünmelidir. Günah sayılan şeylerden uzak kalmalıdır.
Vacip olan itikâfın şartları ayrıdır. Nafile ve sünnet olan itikâfın şartları vardır. Lütfen ilmihal kitaplarından geniş bilgilere bakalım.
"İhlâs ile olan itikâf, amellerin pek şereflisi sayılmaktadır. Bu sayede kalpler bir müddet olsun, dünya işlerinden uzak kalır ve Hakka yönelir, birer Beytullah olan mescidlerden birine devam eden bir mümin çok kuvvetli bir kaleye, Kerim olan Mabudunun feyiz ve yardım kapısına sığınır?
İtikâf sayesinde insan maneviyatı yükselir, kalbi nurlanır, simasında kulluk nişanları parlar, İlahi feyizlere kavuşur.
Ne mübarek ne güzel hayat anı." (a.g.e.).
"Ramazan ayı girdiğinde Yüce Allah, Arş'ın taşıyıcısı olan meleklere şu emri verir: Haydi kendi tesbihlerinizi bırakın artık, Muhammed ümmeti için istiğfarda bulunun!" (Râmuzu'l-Ehâdîs, Hadis no: 584).
Sehl ibn-i Sa'd (r.a)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Oruç açmakta acele ettikleri sürece müslümanlar hayır üzere yaşarlar."
Sahâbeden Selmân ibn-i Âmir ed?Dabbî (r.a) rivayet edildiğine göre Nebî (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Herhangi biriniz iftar etmek istediği zaman orucunu hurma ile açsın. Hurma bulamazsa, su ile iftar etsin. Su temizdir."
Bir hassasiyet:
Ömer Nasuhi bilmen Hoca'nın ilmihalinden aktarıyorum:
"Yolcu, hasta, hayız ve lohusa halinde bulunanların kendilerini oruçlu gibi göstermeleri gerekmez. Yolcu ile hasta aşikâre yiyebilir. Ancak kendilerini yolcu veya hasta tanımayan insanlara karşı açıkta yemeleri uygun değildir. Suçlamadan kurtulmak ve din kardeşlerine saygı göstermek için meydanda yememelidir. Hayız ve lohusa için de, gizli yiyip içmek edebe daha yakındır." (Oruç kitabı, madde: 163)."
"Yine, imsak vaktinden sonra sağlığa kavuşan bir hasta, aklını kaybettikten sonra kendine gelen bir mecnun, buluğa eren çocuk, İslam'ı kabul etmekle ihtida eden kimse ve herhangi bir sebeple orucu bozulan için gerekli olan, günün geri kalan kısmını oruçlu olarak geçirmektir. Din terbiyesi bunu gösterir. Hatta böyle davranmak, sahih olan görüşe göre vaciptir. Diğer bir görüşe göre müstehabdır." (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Oruç kitabı, madde: 164, s.289).
Öyle kadınlar ki, bir ömür Ramazanda oruç tutamadıkları günlerde, yemek yedikleri görülmemiştir. Bir edep ve hürmet ile yuvalarına saygı göstermiştir.
İtikâf:
Bir mescidde veya mescid hükmündeki yerde ibadet niyetiyle durmak... Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Medine'ye hicretinden sonra vefatına kadar Ramazan'ın son on günü itikâf ederlerdi.
Bu yönü ile müekked sünnettir. Bir beldede bir kimsenin itikâfa girmesi kifayet eder.
İbn-i Abbâs (r.a)'dan, Allah Resûlü (s.a.v) buyurdu:
"İtikâfa giren kişi, günahları hapsedip, sevapların tümünü elde eden kişi gibi, kendisine sevaplar kazandıran kişidir." (İbn Mâce).
İtikâfın edepleri:
Müslüman, halis niyetle, devamlı ibadet ile meşgul olmalı. Zikir, namaz, Kur'an-ı Kerim okuma, dua, tefekkür, tevbe? Hayır, üzere, güzel ahlaka bürünmeli. Güzel elbiseler giyinmeli, güzel koku sürünmelidir. Günah sayılan şeylerden uzak kalmalıdır.
Vacip olan itikâfın şartları ayrıdır. Nafile ve sünnet olan itikâfın şartları vardır. Lütfen ilmihal kitaplarından geniş bilgilere bakalım.
"İhlâs ile olan itikâf, amellerin pek şereflisi sayılmaktadır. Bu sayede kalpler bir müddet olsun, dünya işlerinden uzak kalır ve Hakka yönelir, birer Beytullah olan mescidlerden birine devam eden bir mümin çok kuvvetli bir kaleye, Kerim olan Mabudunun feyiz ve yardım kapısına sığınır?
İtikâf sayesinde insan maneviyatı yükselir, kalbi nurlanır, simasında kulluk nişanları parlar, İlahi feyizlere kavuşur.
Ne mübarek ne güzel hayat anı." (a.g.e.).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Feyyaz inanç / diğer yazıları
- İnsanı bilmek insanca davranmak / 09.06.2019
- Eski Boğaziçi'nden Türkiye'ye baktım? / 30.06.2017
- Dini, menfaate alet etmek / 29.06.2017
- Çok şükür bayrama eriştik / 24.06.2017
- Elveda yâ Şehr-i Ramazan / 23.06.2017
- Zekât kimlere verilmez? / 22.06.2017
- Kadir gecesine erişmek / 21.06.2017
- Zekât kimlere verilir? / 20.06.2017
- Zekat kimlere, nelerden verilir? / 19.06.2017
- Bir hatırlatma ve sadakanın fazileti / 18.06.2017
- Eski Boğaziçi'nden Türkiye'ye baktım? / 30.06.2017
- Dini, menfaate alet etmek / 29.06.2017
- Çok şükür bayrama eriştik / 24.06.2017
- Elveda yâ Şehr-i Ramazan / 23.06.2017
- Zekât kimlere verilmez? / 22.06.2017
- Kadir gecesine erişmek / 21.06.2017
- Zekât kimlere verilir? / 20.06.2017
- Zekat kimlere, nelerden verilir? / 19.06.2017
- Bir hatırlatma ve sadakanın fazileti / 18.06.2017