Ülkemiz, ne yönden bakarsanız bakın içler acısı durumdadır. Ekonomisi bitmiş, siyaseti çürümüş, insanımız sosyal ve psikolojik yönden çökme noktasına gelmiştir. İktidar ülkeyi yönetmeyi bırakmış, polemiklerin içine dalmıştır. Her gün yeni bir polemikle karşı karşıya bulunmaktayız. Biriken gaz sıkışmış ve patlak vermeye başlamıştır.Ülkemiz bu acı gerçeklerle yüz yüze iken, Türkiye'yi yöneten zihniyet ülkemizi bir kuşatma ile yalnız başına bırakmıştır. Bitme noktasına gelen ABD ve AB'nin sözleri dışına çıkamamıştır. Bundan dolayı ülkemiz kabuğunu bir türlü kıramamıştır. Halkımız her geçen gün bir önceki günü arar duruma getirilmiştir. Çizilen pembe senaryoların da sonu gelmiştir. İcraat yapamayan iktidar örtbas ettiği, halının altına süpürdüğü konulardan nasibi almaya başlamıştır.Daha acı bir durum var ki! Ülkemiz insanı evine ekmek götüremez olmuştur. Çiftçinin malı para etmez olmuştur. Gençliğimiz işsizlikten ne yapacağını şaşırmış, geleceğinden endişe eder duruma gelmiştir. Memur çaresiz bırakılmıştır. İşte ülkemiz ve halkımız bu durumda iken; ülkemizi yöneten zihniyet ve ana muhalefet partisi eforlarını ülke yönetmek yerine boş polemiklerde harcamaktadırlar. Ülke yönetmekten başka her şeyi yaptıklarını görmekteyiz. Bu da ülke için bir icraat ortaya koyamamalarından kaynaklanmaktadır. Eğer iktidar insanımızın sorunlarına çözüm bulabilseydi. Bu polemiklere girmezdi. Polemik boş insanların işidir. Ülkemizi düzlüğe bunlar mı çıkaracak? İnsanımıza rahat bir yaşam şekli bunlar mı sağlayacak? İdare etsin diye ülkemizi bunlara mı teslim ettiniz? Halkımız artık ellerini başının arasına koyup ve iyice düşünmesi gerekmelidir.Ülkemizi idare eden zihniyetlerin aralarında yaşananlara dikkat ederseniz, bunlara değil ülke yönetmeyi bir dönüm toprak bile teslim edilmez. Ülke insanını nasıl rahat ettirip hayat seviyelerini yükseltmek amacı olması gereken zihniyetler halkımızın cebini rahat ettirmek yerine, kendi cepleri ile uğraşmaktan öteye gidememektedirler. Sözleri birbiri ceplerinde dolaşmaktadır. Artık her sözlerinde bu mesajları çok rahatlıkla duymaktayız. Bu tartışmaların seviyesinin iyice düşmesi ülke gerçeğini ortaya koymaktadır. Siyasetin çürüdüğünün, ülkeyi idare eden zihniyetin ülke ve halkımız için bir şeyler üretemediğinin açık ve seçik bir ispatıdır. Ülkemiz ve halkımız polemiklere dayalı bir ülke yönetimi ile karşı karşıya kalmıştır.
İktidar çözüm üretemiyorİktidar ülke için çözümler üretemedikçe ne yapacağını şaşırmış dalga gibi sağa sola yalpa yapmaktadır. İktidarın girdiği polemiklerin hepsi bozacı - şıracı ilişkisinden başka bir şey de değildir. Hatırlarsanız Doğan Grubu'nun 271 trilyon borç öteleme olayını bu ülke yaşadı. Devletin alacağı ve kasasına gireceği bu parayı o zaman neden ötelediniz? İktidarın bunun izahını halkımıza yapmasını rica ediyorum. Halkımızın şunu çok iyi bilmesini istiyorum. Bu iki zihniyet de ABD tarafından yönetilmekte ve yönlendirilmektedir. Sakın bu oyunlara gelmeyiniz. İktidar su yüzüne çıkarttığı meseleleri daha önce bilmiyor muydu? Bu nasıl zihniyet, bu nasıl ülke yönetimi! İşine geleni konuş, işine gelmeyeni konuşma, işine geldiği zaman konuş? Hani hortumlar kesilmişti? Demek ki, hortumlar kesilmemiş. Ayrıca; kesilmiş gibi gösterilen hortumlar vanasından başka tarafa yönlendirmiş?Ülkeyi idare edecek, insanımızın sorunlarına çözüm bulacak bir plan ve projesi olmayan iktidar, varlık gösteremez durumdadır. Bundan dolayı önüne gelenle tartışmaya girmeye başlamıştır. Varlık gösteremeyen zihniyet boş polemiklerle gününü geçirmektedir. Polemiklerle yönetilen ülke ancak bu kadar olur. İktidarın insanımızı rahatlatacak bir çözüm bulması çok zordur. İktidarın kurtuluş kapısı olarak gördüğü Avrupa Birliği, çareyi Milli Ekonomi Modeli'nde aramaya başladı. İktidarın güvendiği ABD ise batma noktasına geldi. ABD, Milli ekonomi Modeli'nden 2 - 3 adet projeyi aşırmaya çalıştı. Ama yanlış ve yarım yamalak uygulamasından dolayı fayda göremedi. Kapıdan girmeye çalıştı ama anahtarın sahibi olan Prof. Dr. Haydar Baş'tan icazet almadığından dolayı tutmadı. Önce işin erbabına bu iş nasıl olur diye sorulması gerekmektedir. Yoksa bu kadar olur. Siyaset çürümüştür. Çürümüş siyaset ülkemize de yansımaktadır. Bu çürümüşlük doğrultusunda ülkemizde çürümeye terk edilmektedir. Ülkemizin ve insanlığın ekonomik olarak kurtuluşu artık netleşmiştir. Kapitalizmin merkezi olan ABD'nin durumu ortadır. İnsanlık çözümü "Milli Ekonomi Modeli"nde arayama başlamıştır. Yarısı da uygulama yönünde adımlar atmaya başlamıştır. Ülkemiz insanında artık gerçeklerden hareket ederek Rusya, ABD ve AB'nin selam durduğu "Milli Ekonomi Modeli"ni ülkemizde uygulama vakti gelmiştir. İktidarın ülkeyi yönetemediği ve eline yüzüne bulaştırdığı ortadır. Ülkemizin birliği, dirliği ve ekonomik açıdan rahatlamamız, istediğimiz ve arzuladığımız hayat seviyesine ulaşmak için, dünyanın lideri olmamız için "Milli ekonomi Modeli'ni iktidar etmekten başka çaremiz kalmamıştır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İsmail Çetin / diğer yazıları
- Geç kalmadan İsmail Kartal gelmeli / 24.10.2024
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023