PKK'nın yeni sözcüleri

Terör örgütü PKK, Türkiye'de sözde aydın kesiminden medya kuruluşlarına kadar geniş bir yelpazede kendisine çok sayıda etkili "pasif yandaş" bulmuş durumda. (Pasif yandaşı şöyle açıklayabiliriz; görünürde PKK'lı olmayıp, söz, yazı ve eylemleriyle örgüte aktif biçimde hizmet eden ve genellikle "demokratikleşme" kılıfını kullanan kişiler?)Önceki gün Milliyet'ten Derya Sazak'a PKK adına haber yollayan Zübeyir Aydar "ateşkesin eşiğinde" olduklarını duyurmuştu. Dün de son noktayı  "dönüş ve dönme"leri itiyad haline getirmesiyle ünlenen Ahmet Hakan koydu. Bu nokta terör örgütü PKK adına konulmuş bir noktadır, bu hususun altını kalın bir çizgiyle çizelim.Ahmet Hakan PKK'nın ateşkes kararını verdiğini ve bunu Cuma günü Brüksel'de yapacakları basın toplantısında duyuracaklarını söylüyor. Ahmet Hakan'a Brüksel'deki toplantının davetiyesi gelmiş ve o da o davetiyeden hareketle Türkiye'ye böyle bir müjde(!) veriyor: Ey Türkiye duyduk duymadık demeyin! PKK ateşkes ilan ediyor, ben de büyük bir zevkle bunu size duyuruyorum!Eminim ki Ahmet Hakan, PKK adına böyle bir misyon üstlenmekten oldukça memnundur. Kolay mı, Türkiye'yi neredeyse çeyrek asırdır uğraştıran, onbinlerce insanımızın canına malolan ve son günlerin en gözde terör örgütü PKK'nın ateşkes kararını Türkiye kamuoyuna ilk kez kendisi açıklıyor.  Türkiye'yi çapulcularla masaya oturtmaya meraklı bu kişilerin kime hizmet ettikleri malum. Türkiye'nin bölgesindeki ağırlık ülke politikasını, sınırları ötesindeki kırmızı çizgilerini ve topyekûn dış politikasını berhava edip, PKK terör örgütüyle pazarlık masasına oturtma gayretkeşliğine girişen zihniyetin en önemli yansımalarından bir tanesi de Ahmet Hakan'dır. AKP'nin iktidar olmasıyla birlikte "yıldızı parlayan prens gazetecilerin en parlağı" olan Hakan, son aydın toplantısıyla birlikte kendisini Türkiye'de terörü bitirecek üç beş kişiden birisi olarak görmeye başladı. Hem yazıları, hem de çıktığı televizyon programlarında "ne var canım, demokratikleşme ve diyalogla bu işi çözeriz" mealinde açıklamalarla terörü bir kalemde bitirebileceğini sanıyor Ahmet Hakan. Dahası, bu ülke için, bu millet için, bu bayrak için evladını şehit vermiş şehit annelerini görünce tüyleri diken diken oluyor Ahmet Hakan ve arkadaşlarının? Şehit anneleriyle aynı televizyon programına katıldıkları zaman "eğer bu kadınlar konuşacaksa biz gidelim" diyebilecek kadar duygusuzlaşmış bu sözde aydınların muhatapları şehit anneleri değil, teröristler olmalı. Zaten öyle de oluyor, PKK ateşkes kararını önce bunların kulaklarına fısıldıyor, onlar da önce Başbakan Erdoğan'a, daha sonra da kamuoyuna açıklıyorlar. Bugünlerde "pasif yandaşların" dillerinden düşürmedikleri bir giriş cümlesi var: Benim yaptığım görüşmelerden çıkardığım sonuç?Nedense bu kişiler, Türkiye'nin yıllardır yakalamak için uğraştığı ve ABD ile de bunların iade edilmesi için sıkı pazarlıklar yürüttüğü terör örgütünün önde gelen isimleriyle her gün telefonda görüşüyorlar. Yaptıkları görüşmeleri de yukarıda belirttiğim giriş cümlesinin ardından vatandaşa empoze etmeye çalışıyorlar. Türkiye'de PKK sözcülüğüne soyunmuş bu kişilerin, PKK terörünü besleyen asıl kaynak AB ve ABD ile ilgili aleyhte tek satır yazısına rastlayamazsınız.Mesela Ahmet Hakan PKK'nın ateşkes kararında Avrupa'nın "terör karşıtı ödünsüz tutumu"nun etkili olduğu belirtirken, o terörü besleyip, büyütüp Türkiye'nin üzerine salanın bizzat Avrupa olduğunu bilerek ve kasten görmezden geliyor?Türkiye'deki "aydın ihaneti" çok tehlikeli boyutlara doğru hızla yol alıyor. Sonumuz hayırlı olur inşallah!