Koronavirüsün yol açtığı petrol talebindeki azalış sebebiyle düşüşte olan petrol fiyatları, Rusya ve Suudi Arabistan arasında petrol üretimini azaltma konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu Suudi Arabistan'ın piyasaya fazla petrol arzetmesiyle birlikte yüzde 30 düşüşle 31 dolara kadar geriledi.
Koronavirüs, petrol fiyatlarının 50 doların altına düşürmüştü.
Bunun üzerine OPEC ülkeleri ile Rusya geçtiğimiz hafta Viyana'da toplanmışlardı ama Suudi Arabistan ve Rusya petrol üretimini azaltma konusunda anlaşamadı.
Ve bunun üzerine Suudi Arabistan bu fiyat düşürme hamlesini gerçekleştirdi. Ham petrol üretimini artırdı ve satış fiyatını düşürdü.
Bu durum başta ABD, Rusya, İran ve Suudi Arabistan gibi tüm üretici ve ihracatçı ülkeleri etkileyecek ama en çok ABD'yi etkileyecek.
Neden mi?
Kaya petrolü üretimiyle birlikte dünyanın en büyük petrol üreticisi olan ABD'de özellikle kaya petrolü sektörü kârlılıkta zorlanıyor.
Bu fiyat düşüşü ile sektörün iyice etkilenmesi bekleniyor.
Kaya petrolü sektöründe elde edilen gelir son derece azdı, şimdi daha da azaldı.
ABD'li enerji şirketlerinin borçları ve banka kredileri var.
Bu ABD ekonomisinin geneli için de büyük bir risk…
Seçim yarışında olan Trump için de petrol fiyatlarının düşmesi ayrıca bir risk...
Trump'ın oy deposu olan Teksas ve Kuzey Dakota eyaletlerinin ekonomisi petrole bağlı ve fiyat düşüşleri o eyaletleri kötü etkileyecek.
Ve petrol fiyatları konusunda ABD'nin tahtını yıkıp, fiyatlar konusunda da belirleyici olmak isteyen Rusya ise böyle bir krize oldukça hazırlıklı…
Bloomberg'in haberine göre, Suudi Arabistan'ın petrol arzını artırarak fiyat kırma hamlesine Rus petrol şirketi Rosneft aynı şekilde cevap verecek.
Rosneft Nisan'da üretimi artırmayı planlıyor.
Rosneft yetkilisi, şirketin her türlü senaryoya hazır olduğunu söyledi.
Şirketin petrol üretimini bir haftada yaklaşık 300 bin varil/gün artırabileceği belirtiliyor.
Neden Nisan?
Çünkü OPEC ile Rusya arasında daha önce imzalanan arz kesintisi anlaşması 1 Nisan'da bitecek.
Rusya bu anlaşmanın süresi bitmeden böyle bir hamle yapmak istemiyor, kuralına göre oynamak istiyor.
Peki, Rusya böyle bir fiyat düşüşüne, diğer ifadeyle petrol savaşına ne kadar dayanabilir?
Bunun cevabını da Rusya Maliye Bakanlığı verdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, petrolde 25-30 dolarlık fiyata 6 ile 10 yıl arasında dayanabilecekleri belirtildi.
Böyle bir fiyata, bu kadar bir süre ABD ve Suudi Arabistan'ın dayanabilmesi asla mümkün değil…
Yani görünen o ki, bu petrol savaşı sonrasında petrolde söz sahibi Rusya olacak.
Önce, dünyayı sömürdüğü kapitalist sistemini, sonrasında da dolar üzerine kurulu kâğıttan imparatorluğunu kaybeden ABD, şimdi petrol hakimiyetini de kaybediyor.
Petro-doların "dolar"ı bitmişti şimdi "petro"su bitiyor.
Çin, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) iç talebi canlandırıcı projeleriyle koronavirüsün etkilerini hızlı bir şekilde ortadan kaldırırken, Rusya yine MEM'in maden ve kamu kuruluşlarını millileştirme ve diğer projeleriyle her sahada söz sahibi olurken, rakiplerini bir bir ekarte ederken, bizler Türkiye olarak sadece bu petrol savaşlarından dolayı petrol fiyatının düşmesinden sevinç yaşıyoruz.
Kanada şirketleri altınımızı götürürken, taş taşımaktan duyduğumuz mutluluk gibi…
Halbuki Prof. Dr. Baş'ın yıllardır ifade ettiği gibi, Türkiye'nin ham halde 3 katrilyon dolarlık maden rezervi mevcut ve yine Sayın Baş'ın belirttiği gibi Türkiye bir petrol denizi üzerinde yüzmekte...
Bizler bağımlı ve borca dayalı bir kapitalist anlayışla, birilerinin kavgasından dolayı petrol fiyatlarının azalmasına sevineceğimize, MEM'i uygulayarak dünyanın en zengin petrol kaynaklarına sahip bir ülke olarak dünyada petrolün belirleyicisi olmalıydık.
Hiç düşünmüyoruz ki, bu fiyat düşüşünün bir de yükselişi olacak, o zaman ne yapacağız?
Şu bir gerçek ki fiyat düşüşlerinin Türkiye'de vatandaşın cebine pek yansıması olmuyor.
Petrolün varil fiyatı 116 dolar iken Türkiye'de benzinin fiyatı 4.73 TL'ydi.
Şimdi petrolün varil fiyatı 31 dolara indi, benzinin litre fiyatı ise 6.75 lira…
Dolar düşmesine rağmen hiç pompaya yansıtılmadı. Hatta fiyat artmaya devam etti, pompa fiyatlarının içindeki vergi oranı artırılmış oldu.
Türk milleti olarak ayıkıp çözümün yanında olmadığımız müddetçe sahip olduğumuz zenginliklerin de hiçbir zaman farkına varamayacağız, kaybeden hep biz olacağız.
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025