İki sevgili uzun süre flört etmektedir. İşi o kadar ilerletirler ki artık bir çocuk beklemektedirler.
Hanım tarafı işkillenince düğün ve nikah diye tutturur.
Alacağım vaadi ile kızı hamile bırakan oğlan bu duruma içerler.
"Yahu artık çoluğumuz çocuğumuz olacak nikaha ne gerek var" diye çıkışır.
Zor durumda olan kız, işvesini cilvesini kullanarak oğlanı razı etmeye çalışır: "Ne yapayım ailem illa da evlilik cüzdanını görmek istiyor, düğün yapmazsak etrafta dedikodu olur."
ABD ile hükümet arasında son dakikada yürütülen pazarlık tam da bu hikayeye "cuk" diye oturuyor.
Hükümet, ABD'nin Türk üs ve limanlarına yerleşmesine izin veriyor. Başbakan'dan öğreniyoruz ki, bu anlaşma yapılmadan ABD'ye yapılan bir jestmiş.
Yani nikahı kıymadan ABD'yi koynumuza sokmuşuz.
Ama, ABD bununla yetinmiyor hükümeti yasak ilişkiye zorluyor.
Mersin limanına 500 ağır silah yüklü araç iniyor. ABD askerleri henüz tezkere çıkmadan Silopi'den Kuzey Irak'a taşınıyor.
AKP lideri Erdoğan ise tribünlere dönük, ABD ile yapılan müzakerelerin ABD tarafından en üst düzeyde imza atılarak yazılı belge halinde sunulması halinde tezkerenin Meclis'e getirilmeyeceği yönünde esip gürlüyor.
Milletin gözüne saman çöpü dikilerek yanan orman gizleniyor.
Tezkere, mezkere, belge melge işin tiyatro tarafı. Kız tarafını yani milleti kandırmaya dönük cilveler.
Biz ne yazılı belgeler gördük. Aynı oyunu geçen iktidar döneminde Ecevit ile AB oynamıştı.
AB'nin Helsinki Belgesi'nde Kıbrıs AB'nin ön şartı olarak sunulmuş, Türkiye'nin itirazı üzerine İngiltere devreye girerek yazılı belge sunmuştu Türkiye...
Belgede Kıbrıs'ın AB için ön şart olmadığı taahhüt ediliyordu.
Peki ne oldu? Şu an Türkiye Kıbrıs'ı kaybetmek üzere değil mi?
AKP lideri belge ile milleti ikna edeceğini düşünüyor. Neymiş ABD Kürt devleti kurmaktan bu pazarlıklar sonucu vazgeçmişmiş?
Yazık, çok yazık. AKP bu romantizmle masada yer alacağını sanıyor.
Oysa ABD Kürtleri silahlandırdığına göre bu savaş sonrasında Irak'ın iki ayrı ordulu devletlere bölünmesi değil mi?
Hani Irak'ın bütünlüğü? Hani silahsız Türkmenler, silahlı Kürtlerin ABD gölgesinde çarpıştırılması halinde Türk ordusu nerde olacak?
Sadece K.Irak'ın kuzeyinde zaten Türk ordusu orda. Bunun için savaşa girmeye gerek yok ki?
Belgeyi melgeyi bırakın da şu soruya cevap verin.
Hükümet ABD'nin kirli savaşına destek veriyor mu vermiyor mu? Savaşa katılıyor mu katılmıyor mu? Cevabı biz verelim.
Maalesef evet.
Hanım tarafı işkillenince düğün ve nikah diye tutturur.
Alacağım vaadi ile kızı hamile bırakan oğlan bu duruma içerler.
"Yahu artık çoluğumuz çocuğumuz olacak nikaha ne gerek var" diye çıkışır.
Zor durumda olan kız, işvesini cilvesini kullanarak oğlanı razı etmeye çalışır: "Ne yapayım ailem illa da evlilik cüzdanını görmek istiyor, düğün yapmazsak etrafta dedikodu olur."
ABD ile hükümet arasında son dakikada yürütülen pazarlık tam da bu hikayeye "cuk" diye oturuyor.
Hükümet, ABD'nin Türk üs ve limanlarına yerleşmesine izin veriyor. Başbakan'dan öğreniyoruz ki, bu anlaşma yapılmadan ABD'ye yapılan bir jestmiş.
Yani nikahı kıymadan ABD'yi koynumuza sokmuşuz.
Ama, ABD bununla yetinmiyor hükümeti yasak ilişkiye zorluyor.
Mersin limanına 500 ağır silah yüklü araç iniyor. ABD askerleri henüz tezkere çıkmadan Silopi'den Kuzey Irak'a taşınıyor.
AKP lideri Erdoğan ise tribünlere dönük, ABD ile yapılan müzakerelerin ABD tarafından en üst düzeyde imza atılarak yazılı belge halinde sunulması halinde tezkerenin Meclis'e getirilmeyeceği yönünde esip gürlüyor.
Milletin gözüne saman çöpü dikilerek yanan orman gizleniyor.
Tezkere, mezkere, belge melge işin tiyatro tarafı. Kız tarafını yani milleti kandırmaya dönük cilveler.
Biz ne yazılı belgeler gördük. Aynı oyunu geçen iktidar döneminde Ecevit ile AB oynamıştı.
AB'nin Helsinki Belgesi'nde Kıbrıs AB'nin ön şartı olarak sunulmuş, Türkiye'nin itirazı üzerine İngiltere devreye girerek yazılı belge sunmuştu Türkiye...
Belgede Kıbrıs'ın AB için ön şart olmadığı taahhüt ediliyordu.
Peki ne oldu? Şu an Türkiye Kıbrıs'ı kaybetmek üzere değil mi?
AKP lideri belge ile milleti ikna edeceğini düşünüyor. Neymiş ABD Kürt devleti kurmaktan bu pazarlıklar sonucu vazgeçmişmiş?
Yazık, çok yazık. AKP bu romantizmle masada yer alacağını sanıyor.
Oysa ABD Kürtleri silahlandırdığına göre bu savaş sonrasında Irak'ın iki ayrı ordulu devletlere bölünmesi değil mi?
Hani Irak'ın bütünlüğü? Hani silahsız Türkmenler, silahlı Kürtlerin ABD gölgesinde çarpıştırılması halinde Türk ordusu nerde olacak?
Sadece K.Irak'ın kuzeyinde zaten Türk ordusu orda. Bunun için savaşa girmeye gerek yok ki?
Belgeyi melgeyi bırakın da şu soruya cevap verin.
Hükümet ABD'nin kirli savaşına destek veriyor mu vermiyor mu? Savaşa katılıyor mu katılmıyor mu? Cevabı biz verelim.
Maalesef evet.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014