Dünyanın gündemine 1980'li yıllarda giren özelleştirme, kısa zamanda çok büyük taraftar topladı. İlkönce İngiltere'de, arkasından Türkiye'de özelleştirme rüzgârları hızla esti. Başı İngiltere çekti ama, orada yapılan özelleştirmeler sınırlı düzeyde kaldı. Stratejik kuruluşlara hiç dokunulmadan, özelleştirme zararsız, kazasız belâsız tamamlandı. Bir zaman sonra, özelleştirme modası da diğer ekonomik modalar gibi tarihe karıştı. Şimdi ise bazı ülkelerde devletleştirme modası başladı. Özellikle kamu hizmetlerini özelleştirenler, pişman oldular ve geriye dönüş yaptılar.Türkiye'de ise özelleştirme hâlâ gündemde, hâlâ ön plânda. Kırık plâk gibi özelleştirmeye takıldık kaldık. Bu bir yana, bir de işi tamamen sulandırdık, çığırından çıkardık. Hazırlayalım, özelleştirmenin amacını: " Zarar eden, verimsiz çalışan, kamunun sırtında kambur olan, stratejik önem taşımayan kuruluşları satılacak ve bu yolla sermaye tabana yayılacaktı". Halbuki tam tersi yapıldı ve halen de yapılıyor. Kâr eden stratejik kuruluşlar satılıyor, sermaye de tabana yayılmıyor, tekelleşiyor. Yeni yeni karteller oluşturuluyor. Dahası, özelleştirmeden elde edilen para, bütçe açıklarını kapatmak için kullanılmayacaktı. KİT'ler kamu malı olduğu için onların satışından elde edilen para, yine kamuya kâr sağlayan yerlere, yani altyapı yatırımlarına harcanacaktı.Bu sözler, bu vaatler unutuldu. Özelleştirme peşkeşe ve talana dönüştürüldü. Artık sıra, ülke ekonomisinde önemli yer tutan Telekom, Tüpraş, Petkim ve Erdemir gibi stratejik kuruluşların satışına geldi, dayandı. Tabiri caizse, özelleştirmede yolun sonundayız, son nokta konulmak üzere. AKP iktidarı, pohpohlamalara kapılıp tarihi hata yaparsa, bilsin ki, tarih affetmez. Gün gelir, bu yaptıklarının hesabı tek tek sorulur. Özelleştirmeyi Türkiye gündemine sokan merhum Turgut Özal bile, stratejik kuruluşlara dokunmaya cesaret edemedi. Kardeşi merhum Yusuf Bozkurt Özal, ağabeyi Turgut Özal ile aralarında şöyle bir diyalogun geçtiğini anlatmıştı: " Ağabeyime, (gücün vardı, neden büyük oranda özelleştirme yapamadın?) diye sordum. Ağabeyim, (KİT'lerin hepsini özelleştirseydik, bizi asarlardı) dedi" Cesur kişiliği ile tanınan merhum Özal'ı korkutan bu olay, AKP iktidarını niçin korkutmuyor? İşte, burası çok mühim. " AKP'liler işin vahametini bilmiyor, onun için böyle davranıyorlar" demek yeterli izah olabilir mi? Zannetmiyorum. Bunu zaman gösterecektir. Öyle veya böyle stratejik kuruluşların satışı ertelendi ve nihayet ihale AKP iktidarına kaldı. En riskli ve en sorunlu satışı AKP iktidarı yapacaktır. AKP iktidarı işin ciddiyetinin farkında mı? Hiç de öyle gözükmüyor. Onlara göre, parayı veren düdüğü çalar. Bu anlayışın yanlış olduğunu söyleyenleri, "dışarıdan gazel okuma" diyerek susturmaya çalışıyorlar. Hadi, diyelim ki, bazı kişiler gerçekten öyle yapıyorlar. Peki, uzun yıllar Erdemir'de genel müdürlük yapmış olan Turhan Onur da mı dışarıdan gazel okuyor? Bakınız, ne diyor: " Erdemir'i yabancılara satarak demir madenleri ve yassı çelik fabrikalarımızın mülkiyeti ve yönetimini tamamen yabancılara vereceğiz. Bunun önemli sakıncaları vardır. Erdemir ile Türkiye'de otomobildeki otomotiv, beyaz eşya, gemi inşa, makine imalatı gibi ana sanayimizin yönetimine de sahip olacaklar". Erdemir'i satın alan yabancı bir şirketin, üretimi azaltma, hatta durdurma ihtimali de vardır. Çünkü yabancı çelik üreticilerinin elinde büyük stoklar oluştu. Bu sebepten, dünya borsalarında çelik üreticisi şirketlerin hisse senedi fiyatları düştü. Bunu yükseltmek için Erdemir'e talip oluyorlar. Diyelim ki, yabancı bir şirket Erdemir'i satın aldı. Başka ülkelerdeki fabrikalarının depolarında stoklar varken, Erdemir'de üretim mi yapacak? Hayır, 'dostlar alış verişte görsün' mantığı içerisinde çalışacaktır. Onun için "Erdemir gibi stratejik kuruluşlar özelleştirilmesin, ama ille de özelleştirilecekse, hiç olsun yabancılara satılmasın" diyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018