2019 yılındaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde, 'Seçimde hiçbir şey olmamışsa bile kesinlikle bir şeyler oldu' sözüyle Türk siyasi tarihine geçen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, bu defa partisinin seçmenlerine hitaben ifade ettiği, 'Erdoğan'a destek verdiğimiz için hanemize sevap yazılmaya devam ediyor' sözleriyle gündem oldu.
Aslında bu sözler, elle tutulur, gözle görülür vaatlerde bulunamayacak duruma düşen politikacıların en kolaylıkla yaptıkları şey olan din sömürüsünden başka bir şey değil.
Aynı zamanda bir siyasi anlayışın millete hizmet bağlamında tükenmişliğinin de göstergesi…
Vatandaşların canını yakan problemler konusunda söyleyecekleri hiçbir söz yoksa ülkemizdeki 'muhafaza-kâr' politikacıların hemen daldıkları kulvardır din.
Burası çok elverişli koşullar barındırır onlar için.
Karşınızca sorgusuz sualsiz inanmış bir topluluk olduğu için ne söyleseniz söyleyin mutlaka bir müşterisi bulunur.
İşte Sayın Ali İhsan Yavuz da bu kulvarda at koşturmakta.
Ak Parti'yi ortaya çıkaran ekolün taşıdığı zihniyetin dışa vurumudur aslında Ali İhsan Yavuz'un bu açıklaması.
Yıllar önce de Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan da partisine oy vermeyenlerin 'patates dininden' olduklarını iddia etmemiş miydi?
Erdoğan'a oy vermenin sevap olduğunu iddia eden Ali İhsan Yavuz'a sormak isterim,
Erdoğan'dan başkasına oy verenlerin hanesine günah mı yazılmaktadır?
Günah-sevap ya da haram-helal sınırlarını artık Ak Parti mi belirlemektedir?
Ali İhsan Yavuz'un ağzından çıkan bu saçmalıkları bir kenara bırakıp, asıl demek istediklerine odaklanalım.
Aslında Ak Partili isimler bu sözlerle; 'asgari ücretin erimesini, Türk lirasının dünyanın en fazla değer kaybeden parası olmasını, enflasyonun yüzde 50'lere dayanmasını, pahalılığın artık dayanılmaz bir hâle gelmesini, 5 milyon Suriyelinin Türkiye'nin başına bela olmasını, fakirlik ve yoksulluğun katlanmasını, yolsuzlukların ayyuka çıkmasını, işsizliğin patlamasını, itibardan tasarruf edemeyen Ak Partililerin astronomik maaşlarla devlet hazinesine hortum takmasını umursamayın, siz sevabınız artıyor ona bakın' demek istiyorlar.
Oysa millete sevapla yetinmesini tavsiye ettikleri halde kendileri bırakın sevapla yetinmeyi, bir tek maaşla yetinmeye dahi 'hayır' dediler.
Ekim ayı sonunda TBMM'ye muhalefet partili milletvekillerinde getirilen Kamu görevlilerinin birden fazla maaş almasının engellenmesini öngören kanun teklifi, Cumhur İttifakı'nı oluşturan milletvekillerinin oyları ile reddedildi.
Hülasa, Ak Parti'nin artık vatandaşlara söyleyecek söz dahi kalmamış bir durumdadır. Bu aşamadan sonra temsil ettikleri ekolün 'patates dini' benzeri ifadelerini daha da ileriye götürmeleri dahi şaşırtıcı olmayacaktır.
Milletimiz inşallah artık bu istismar söylemlerine prim vermez, çünkü bütün bedelleri eninde sonunda kendisi ödemektedir.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024