Vezir; "Müsâdenle mi girelim, yoksa zorla mı?" dedi. "Müsâdem yok, ama zorla girecekseniz, siz bilirsiniz." buyurdu. Hârûn Reşîd içeri girdi.
Fudayl, kimsenin yüzünü görmemek için kandili söndürdü. Karanlıkta Hârûn Reşîd'in eli Fudayl'ın eline değdi. Fudayl; "Bu el ne yumuşaktır, Cehennem'den kurtulursa..." buyurunca, Hârûn Reşîd ağladı ve nasîhat olacak bir söz daha söylemesini istedi. O şöyle buyurdu: "Senin büyük baban hazret-iAbbâs, Peygamber efendimizin amcasıydı. Peygamberimize; "Beni bir kavme emir (başkan) yapınız." demişti.Peygamberimiz de; "Ey amcam! Seni nefsin üzerine emir ettim." yâni nefsinin Allahü teâlâya tâat ve ibâdetle meşgûl olması, insanların bin senelik tâatından iyidir, buyurdu. Çünkü; "Bir emirlik (başkanlık) kıyâmette pişmanlıktır." buyurmuştur. Hârûn Reşîd; "Biraz daha söyle." dedi. O yine; "Ömer binAbdülazîz'i halîfe yaptıkları zaman, Sâlim bin Abdullah, Recâ bin Hayve ve Muhammed bin Kab'ı çağırdı ve; "Ben bu işe düştüm, kurtuluş çârem nedir?" diye sordu. Onlar da; "Yarın kıyâmet gününde azaptan kurtulmak istiyorsan, müslümanlardan yaşlıları baban yerine koy, gençleri kardeş kabûl eyle, çocukları da kendi çocukların gibi düşün! Kadınları ise kız kardeşin ve annen kabûl eyle. Onlara babana, annene, kardeşine ve çocuklarına yaptığın gibi muâmele eyle!" dediler."
Fudayl, kimsenin yüzünü görmemek için kandili söndürdü. Karanlıkta Hârûn Reşîd'in eli Fudayl'ın eline değdi. Fudayl; "Bu el ne yumuşaktır, Cehennem'den kurtulursa..." buyurunca, Hârûn Reşîd ağladı ve nasîhat olacak bir söz daha söylemesini istedi. O şöyle buyurdu: "Senin büyük baban hazret-iAbbâs, Peygamber efendimizin amcasıydı. Peygamberimize; "Beni bir kavme emir (başkan) yapınız." demişti.Peygamberimiz de; "Ey amcam! Seni nefsin üzerine emir ettim." yâni nefsinin Allahü teâlâya tâat ve ibâdetle meşgûl olması, insanların bin senelik tâatından iyidir, buyurdu. Çünkü; "Bir emirlik (başkanlık) kıyâmette pişmanlıktır." buyurmuştur. Hârûn Reşîd; "Biraz daha söyle." dedi. O yine; "Ömer binAbdülazîz'i halîfe yaptıkları zaman, Sâlim bin Abdullah, Recâ bin Hayve ve Muhammed bin Kab'ı çağırdı ve; "Ben bu işe düştüm, kurtuluş çârem nedir?" diye sordu. Onlar da; "Yarın kıyâmet gününde azaptan kurtulmak istiyorsan, müslümanlardan yaşlıları baban yerine koy, gençleri kardeş kabûl eyle, çocukları da kendi çocukların gibi düşün! Kadınları ise kız kardeşin ve annen kabûl eyle. Onlara babana, annene, kardeşine ve çocuklarına yaptığın gibi muâmele eyle!" dediler."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.