Emîr Sultan hazretleri Allahü teâlâya şöyle duâ ederek yalvardı... "Ey nîmetler veren ve rızıkları taksim eden Allah'ım! Bu fakîrin ağaçlarını ve ekip diktiği sebze ve meyvelerini eski canlılığına kavuştur." deyip, mübârek ellerini yüzlerine sürdü.
Daha sonra Allahü teâlânın izni ile o fakîrin bahçesinde bulunan ağaçlar ve ekili sebzeler yeşerip canlandı. Sabah olunca, ihtiyarın kalbine, ilhâm-ı ilâhî geldi ve hemen bahçesine gitti. Bahçesine girince ağaçların çiçeklenmiş, tâze yaprakları çıkmış ve sebzelerin de canlanmış olduğunu gördü. İhtiyar adam bu durum karşısında hayrete düştü. Bahçenin bir köşesinden bostana baktı ve;"Ey rızkı veren ve mahlûkâtı yaratan Allah'ım! Yalvarmam ve niyâzım sanadır. Bana bu garip sırrı bildir. Yoksa bostanıma hazret-i Hızır mı geldi de, bahçemin ağaçları ölü iken hayat suyunu içip yeşerdi?" dedi. O esnâda Emîr Sultan, bahçenin bir köşesinden göründü. İhtiyar durumun hakîkatini anlayıp, hemen Emîr Sultan'ın ellerine sarılmak istediğinde, o gözden kayboldu. Emîr Sultan'ın duâsı bereketiyle, bahçedeki ağaçlar ile sebzelerin yeşerip, evvelki gibi meyveli olduğuna şükretti. İhtiyâr, Allahü teâlânın kudretine hayran kalıp, başından geçenleri Buhârâ halkına anlattı. Halk gelip, bahçenin hâlini görünce, hayret etti. Bu kerâmeti görünce insanlar, Emîr Sultan hazretlerinden duâ talebinde bulundular.
Daha sonra Allahü teâlânın izni ile o fakîrin bahçesinde bulunan ağaçlar ve ekili sebzeler yeşerip canlandı. Sabah olunca, ihtiyarın kalbine, ilhâm-ı ilâhî geldi ve hemen bahçesine gitti. Bahçesine girince ağaçların çiçeklenmiş, tâze yaprakları çıkmış ve sebzelerin de canlanmış olduğunu gördü. İhtiyar adam bu durum karşısında hayrete düştü. Bahçenin bir köşesinden bostana baktı ve;"Ey rızkı veren ve mahlûkâtı yaratan Allah'ım! Yalvarmam ve niyâzım sanadır. Bana bu garip sırrı bildir. Yoksa bostanıma hazret-i Hızır mı geldi de, bahçemin ağaçları ölü iken hayat suyunu içip yeşerdi?" dedi. O esnâda Emîr Sultan, bahçenin bir köşesinden göründü. İhtiyar durumun hakîkatini anlayıp, hemen Emîr Sultan'ın ellerine sarılmak istediğinde, o gözden kayboldu. Emîr Sultan'ın duâsı bereketiyle, bahçedeki ağaçlar ile sebzelerin yeşerip, evvelki gibi meyveli olduğuna şükretti. İhtiyâr, Allahü teâlânın kudretine hayran kalıp, başından geçenleri Buhârâ halkına anlattı. Halk gelip, bahçenin hâlini görünce, hayret etti. Bu kerâmeti görünce insanlar, Emîr Sultan hazretlerinden duâ talebinde bulundular.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.