Erdoğan ABD ziyaretini tamamladı, döndü. BM Genel Kurulu'nda konuştu, Filistin Devlet Başkanı'nı ayakta alkışladı, Obama ile 90 dakika görüştü. Baştan söyleyeyim; bu ziyaret, yaptığı konuşma ve Obama görüşmesi sonrası açıklamaları, Erdoğan'ın ve AKP iktidarının ülkemizde ve İslam coğrafyasında yaşanan terör, savaş, işgal, tecavüz, vahşet vs. olayların bir itiraf namesidir. Ve Erdoğan İslam coğrafyasında, Büyük Ortadoğu Projesi altında yaşanan savaş, işgal, isyan vs. hareketlerinde ABD ile hem fikir olduklarını, ortak hareket ettiklerini bizzat itiraf etmiştir. Erdoğan ile Obama arasındaki 90 dakikanın konuları başlık olarak; Terör, İsrail, Suriye, Akdeniz, füze kalkanı ve Ortadoğu'daki diğer olaylar? Terörden başlayalım. Erdoğan ziyaretteyken Ankara'da bomba patlatıldı. Ardından bir polis şehit, ardından bir daha. Peşine iki korucu bir polis daha. Artı araç içinde havaya uçurulan dört kadın, kaçırılan vatandaşlar? Hülasa 9 yılda 980'i bulan şehit sayımız. Kaçırılan, akıbetleri belli olmayan vatandaşlarımız, yakılan, yıkılan sokaklar, araçlar. Devletten aldığı maaşla devleti tehdit eden PKK, Apo sözcüleri vs. Ama hala terörle mücadelede istişare ve destek arayışlarını sürdüren bir iktidar anlayışı. Bu arayışta çaldıkları kapı ise "kadim dostları" ABD. Peki, bu kapıdan hayır gelir mi? Gelmez, mümkün değil. Erdoğan'ın bu kaçıncı ABD ziyareti? ABD başkanlarının, terör (PKK) konusunda destek amaçlı verdikleri sözlerin cevabı ve bugün geldiğimiz nokta, Erdoğan'ın hep yanlış kapılar çaldığını, hayrı yanlış kapılarda aradığının ispatıdır. Örnek mi istiyorsunuz? İşte;* Tarih 8 Haziran 2004. Erdoğan ABD'de. George Bush ile görüştü. Görüşmenin ardından yapılan açıklamada, Türkiye ile ABD'nin müttefik olduğu ve teröre karşı ortak hareket edildiği belirtildi.* Tarih 22 Şubat 2005. Erdoğan, NATO Zirvesi'nde (Brüksel'de) ABD Başkanı George Bush ile bir araya geldi ve iki lider yine terörle mücadele konusunda mutabık olduklarını belirtti.* Tarih 2 Ekim 2006. Erdoğan ABD'de. Yine ortak mücadele açıklamaları? * Tarih 5 Kasım 2007. Yine aynı sahne; Erdoğan, Bush bir araya geldi. Terör örgütü PKK'ya karşı yeni bir mücadele yöntemi üzerinde anlaştı? * Tarih 15 Kasım 2008. Erdoğan, ABD temasları çerçevesinde ABD Başkanı George W. Bush'un verdiği yemeğe katıldı. Burada da terör konusunda işbirliğinden söz edildi.* Tarih 7 Aralık 2009. Erdoğan, Obama ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından yapılan açıklamada teröre karşı ortak mücadelenin süreceği belirtildi.* Tarih 13 Nisan 2010. Erdoğan, Obama ile görüştü. Yapılan açıklamada, teröre karşı mücadelede iki ülkenin kararlılığını teyit ettiği belirtildi.Geldik bu günlere. Tarihler değişti, başkanlar değişti ama senaryo hiç değişmedi. Yine Erdoğan gitti. ABD başkanı ile görüştü. Çıktı kameraların karşısına. Yukarıdaki tabloyu görenler Erdoğan'ın ne diyeceğini de, hangi açıklamayı yapacağını da kelimesi kelimesine tahmin eder. Bunun adına da "doğru tahmin" denir. R. T. Erdoğan; "Bizim, PKK ile mücadeleye yönelik olarak kendilerine verdiğimiz bir talepler listesi var."ABD Başkanı Obama, "Bu olaylar bize dünyanın birçok yerinde terörün var olduğunu hatırlattı. Türkiye ve ABD'nin teröre karşı güçlü ortaklığı sürecek"9 yıldır sahnelenen oyundan bir farkı var mı? Yok. Yalnız bir ayrıntı var. PKK sorununu "Kürt sorunu" diye adlandıran, sizlere haklarınızı vereceğiz, diyen, BOP adı altında Diyarbakır'ın bir yıldız olabileceğini savunan, açılım başlatan, açılım mobil mahkemeleri kuran, PKK/devlet (hükümet) görüşmelerinin odağındaki Erdoğan bu anlayışla terörün bitmeyeceği gerçeğini görmüş olacak ki, Obama ile görüşme öncesi şu açıklamayı yaptı. Ama çareyi yine yanlış kapıdan bekledi; Erdoğan, "Tabii terörle mücadele bitirilir mi, denildiğinde, minimize edilir, ama ben bitirilmesi noktasında çok çok iyimser değilim. Fakat bu mücadeleyi birlikte vereceğiz, gerek teknolojik noktada, gerekse planlama, projelendirme noktasında müşterek atmamız gereken adımlar var ki, bu noktada terör örgütlerine karşı müşterek adımımız devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek. Nitekim bugün burada bunları da geniş manada görüşeceğimize inanıyorum."Dünyadaki zulmün, terörün kaynağı, destekçisi, besleyicisi ABD, Türkiye'nin terör konusunu çözmesine çare olabilir mi? Ya çareyi ABD'den bekleyen iktidar anlayışı halkı huzura, sükûna erdirebilir mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025