Yüzyıllar geçti, nice kuşaklar değişti, nesiller gitti yeni nesiller geldi, giden nesiller hem o acıyı yüreklerinde taşıyarak gittiler hem de kendilerinden sonraki nesillere miras bıraktılar.
Son Peygamberin evladının ve ahfadının Kerbela çölünde katliama uğramasının acısı asırlar geçtikçe arttı, katmerleşti ve büyüdü.
Nice yüzyıl geçti geçmedi acı.
Yetmiş iki kişilik o kutlu kervanın yolu, o günün güçlü devletlerinden olan mesela Bizans ordusu tarafından kesilip katliama tabi tutulmuş olsaydı belki bu kadar acıtmazdı yürekleri, bu çapta incitmezdi gönülleri.
Başta Hz. Hüseyin olmak üzere şehitlere yapılan hunharca, gaddarca ve alçakça muamele, herhangi bir küffar ordusu tarafından yapılmış olsaydı belki böyle asırlarca kanayan ve kanadıkça derinleşen bir yaraya dönüşmezdi.
O kutlu kafilede yer alan Hz. Hatice'nin, Hz. Fatma'nın torunlarından Fatmalar, Zeynepler, Rukayyeler, herhangi bir küffar ordusu tarafından o çirkin davranışlara, gaddarca hakaretlere muhatap olsaydılar belki sinelerde bu denli derin yaralara sebep olmazdı.
Nice yüzyıl geçti geçmedi acı.
Son Peygamberin evlad u iyaline, kutlu Ehl-i Beyt'inin fertlerine böylesine akıl almaz, böylesine hiçbir inanca sığmaz, hiçbir iz'an ve idrakle izah edilemez çirkinlikleri ve gaddarlıkları reva gören güruh ne yazık ki Müslümanlık iddiasında olan bir güruh idi ve yine ne yazık ki Müslümanlığı temsil etme iddiasında idi.
Velayetin Şahı Hz. Ali'yi şehit ettikten sonra ve oğullarına, kızlarına da Kerbela'da böyle muamelede bulunduktan sonra o malum aile, çeşitli entrikalar ve fırıldaklar çevirerek asırlarca Yüce İslam'ın sırtında kambur olmaya devam etmiş ve aynı kamburluğunu sürdürmektedir.
Sen son Peygamberin aile fertlerinin canlarına kastet, peygamberin soyunu kurutmak için akla gelmez filmler ve fırıldaklar çevir, ahirete irtihalinden yaklaşık yarım asır sonra da zehirli kılıcını Peygamberin torunlarına uzat ve insanlığın kanını donduracak cinayetlere imza at, sonra da hiç utanmadan ve sıkılmadan o Peygamberin mihrabına geç ve minberine çık…
Nice on yıllar boyunca suyun bendini keserek, gözenin başına çöreklenerek İslam coğrafyasının kaynaklarını da tepe tepe kullanarak, Emevi hanedanını aklayacak, gerçekleri tersyüz edecek bir fıkıh oluşturmuşlar ki Hicri 1443 yılına girdiğimiz şu vakitlerde dahi İslam coğrafyası üzerindeki etkilere hala kara bulutlar gibi dolaşmaktadır.
Nice yüzyıl geçti geçmedi acı.
- Biraz da yoksullar gülse ne olur / 17.02.2025
- Tek seçenek dürüst olmak / 15.02.2025
- Deprem öncesi yıllar ve deprem sonrası anlar... / 13.02.2025
- Serveti belli ellerde toplayan sistem / 12.02.2025
- Dilim, dilim dilim olsun / 09.02.2025
- Meğer ilan edilen imar kâbusu imiş / 07.02.2025
- Et kokarsa tuz dökerler, tuz kokarsa… / 06.02.2025
- Ay bitmeden buharlaşan artışlar / 05.02.2025
- Neden karanlıkta kaldı dünyamız? / 02.02.2025