Nevruz'a şenlik "asimetrik akıl"

Nevruz kutlamalarında su yüzüne çıkan manzaralar, artık AB ve Amerikancı iç ve dış politikalarla Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü sağlamanın zor, belki de imkansız olduğunu gösterdi.Bahar şenliğinde ve ilgili konuşmalarda dışa yansıyan şu argümanlara bakın Allah aşkına:"Apo siyasi irademiz..." "Apo affedilmeli, etnik-kültürel haklar verilmeli..." "Başbakan R. T. Erdoğan'ın AB hayalinin yandaş devleti İtalyan'dan misafir Donetollo Bengetti'in üstünde Kürdistan haritalı tişört..." "Başbakan Erdoğan'a 'hani devlet özür dileyecekti' hatırlatması..." "Bugüne kadar 28 Kürt isyanı bastırıldı, 29'uncusu 22 yıldan beri devam ediyor, açıklaması..." "ABD'nin Irak'taki Kürdistan Bölge Başkanı Barzani'nin 'hassas dengeler' sebebiyle şenliğe katılamayacağı mesajı..." "Türkiye'de sanki 'terör örgütü listesi'nden çıkartılmış gibi arz-ı endam eden PKK'nin siyasi şovları..." Ve nihayet "MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır'ın, PKK'nin siyasi versiyonu DTP'nin Nevruz kutlamalarına kendini davet ettirmeye çalışması ve Sırrı Sakık'ın bile bu işe şaşırması..."Bütün bu olup bitenlere karşı gözü kapalı bir AB'ci ve Amerikan'ın stratejik ortakçısı bir siyasi irade var Ankara'da.AKP'nin stratejik ortağı ABD tarafından "başına çuval geçirilmiş askerimiz" ise, Başbakan Erdoğan'ın "BOP'un yıldızı" yapma planına aldığı Diyarbakır'ımızın semalarında jet uçuruyor.Bu 'manzara-i umumiye'nin, Türkiye'nin geleceği bakımından iç açıcı olduğunu söyleyebilen varsa beri gelsin.Genelkurmay Başkanı Özkök Paşa, genç subaylara "Bir deli kuyuya bir taş atmış, 40 akıllı çıkaramamış. Bu sözün tersi bir yaklaşımla, bazen problemlerin çözümünde bir deliye de ihtiyaç duyulabilir. 40 akıllının bile karmaşa içinden doğru çözümü bulmak için yeterli olamadığı bir durumda, içinizden birinin aklına gelen ve sizlere başlangıçta oldukça sıra dışı gelen bir fikir çözümün anahtarı olabilir. Bu bağlamda tavsiyem, hiçbir zaman herhangi bir konuda ileri sürülen bir fikre karşı ön yargıyla hareket etmeyiniz. Çok aykırı fikirlerle karşılaşabilirsiniz, hele bu fikirlere Vatan haini bir düşünce' gibi çok iddialı bir önyargı ile yaklaşırsanız, fikirlerden istifade marjını daha başlangıçta sıfırlamış olursunuz. Asimetri yaratacak fikirlerden ürkmeyiniz. Unutmayınız ki, uygarlık karşı fikirlerin çarpışmasıyla gelişmiştir" tavsiyesinde bulunmuş... Hükümetin medyatik payandası diyalogcu Zaman'dan Mustafa Ünal, Özkök Paşa'nın "asimetrik vurgusu"ndan dört köşe olmuş vaziyette "Umarım Özkök'ün arkasından gelenler 'Birinci Sınıf Genelkurmay Başkanı' çıtasını aşağı düşürmez daha da yukarıya çıkarır" diyor.Nevruz şenliklerinde su yüzüne çıkan manzaranın tahlili ve çözüm yolları için, Özkök Paşa'nın tavsiyesi üzere "bir deli bulmak" mı gerekiyor? Devleti yöneten irade, bu manzara-i umumiyeyi okuyamıyor, çözüm getiremiyor ise, o halde "kuyuya taş atan bir deli"yi bulup çözüm önerilerini mi almamız lazım?Özkök Paşa'ya göre öyle, Zamancılara göre öyle, AB'cilere göre öyle...Bunu yapmak herhalde AKP'nin işi olsa gerektir.Madem ki, Ankara'daki 40 akıllı güneydoğu kuyumuza atılan taşı çıkarmakta bir türlü yeterli olamıyor, o halde Ankara "bir deli bulsun", "bir deliden asimetrik akıl alsın"... Öyle mi?Ankara'daki 40 akıllı güneydoğu kuyumuza atılan taşı çıkarmakta yeterli olsaydı, 22 seneden beri 30 bini aşkın can vermezdik. Ankara'daki 40 akıllı güneydoğu kuyumuza atılan taşı çıkarmakta yeterli olsaydı, hala şehitlerimizin tabutlarıyla karşılaşmazdık. Ankara'daki 40 akıllı güneydoğu kuyumuza atılan taşı çıkarmakta yeterli olsaydı, Nevruz şenliği "bir nevi federasyon şovları"na dönüşmezdi. Demek ki 40 akıllının aklı, yıllardan beri şol taşı kuyudan çıkartmaya yetmiyor. O halde Güneydoğumuza taş atan bu deli kim?ABD mi, Apo mu, PKK mı?Hangi "deli"den akıl alması gerekiyor Ankara'nın?Yanlış yerde akıl arıyorlar.Ne ekonomide, ne siyasette, ne iç ve dış güvenlikte Türk milletinin aklı ve basireti tükenmemiştir. Türkiye'nin yönetiminde kendilerinin veya Türk milletinin akıllarını yeterli görmeyip "bir deli"den veya "bir ecnebi"den veya yıllardan beri güneydoğu kuyumuza taş atmakla yetinmeyip "başımıza çuval geçirenler"den akıl dilenenler, yanlış yerden akıl bekliyorlar. Çanakkale harbi, şayet bu "asimetrik mantık"la yapılsaydı, bugün ne Türkiye olurdu, ne de Türk milleti...Ekonomide, siyasette, iç ve dış güvenlikte Türk milletinin aklı ve basireti, "milli modeller" ve reel "milli çözümler" üretiyor. BTP'nin ve Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın nâmı dünyayı tutmuş "milli modelleri ve milli çözüm önerileri", işte bu aklın ve bu basiretin meyvesidir. Bunu göremezsek, kendimizi ve ülkemizi ya "bir deli"nin ya da "bir ecnebi"nin aklına mahkum ederiz... Türkiye ise, böyle bir lüksü kaldıracak düzlemde değil.