Bir toplumu değiştirmek, kültüründen geleneklerinden vazgeçirmek oldukça zordur. Çünkü gerek birey, gerek toplum olarak insan, doğası gereği değişime ayak direr. Bir diğer deyişle farklılıklara ve hatta yeniliklere karşı gelir. Toplumu değiştirme işini aşikâr yaparsanız zor olur ama fark ettirmeden, genel bir kabul ile yaparsanız durum değişir. Algı yönetimi işte orada devreye giriyor, sessiz ve derinden.Modayı ele aldığımızda nasıl yönlendirildiğimizi görebiliriz. Birileri çıkıyor ve "Bununla bunu giyeceksiniz" diyor. Kitleleri etkileyip onu milyonlarca kişiye giydirmeyi başarıyor. Bundan 10 yıl önce çıkıp "Erkekler ayak bileğinden dört parmak kısa ve daracık pantolonlar giyecek" deselerdi hemen hemen kimse bunu kabul etmez ve bu görünüşle dalga geçerdi. Bakıyoruz ki önce Batı'dan yayılan bir akımla ülkeye giriş yapan, sonrasında ünlülerin de desteğiyle halka inmiş komik bir kıyafet var şu an ülkemizde. Zamanla gözlerimiz de alışıyor işin kötüsü. Önce komik gelen zamanla bize de güzel ya da normal gelmeye başlıyor. İşin tuhafı, maddi ve manevi zarara uğramanın yanı sıra, bir de modaya uymaya zorlanıyorsunuz. Fazla da seçenek bırakmıyorlar zira. Konuya bağlı olarak şimdilerde mantar gibi türeyen moda programlarını da göz önünde bulunduralım. Modaya uygun olup olmadığı ya da zevkli giyinip giyinmediğini söyleyen bir mekanizma var. Bir de bunu otorite kabul eden sürülerce insan... Bu tabloya bakarak "Zevkler ve renkler tartışılmaz" diyebilir miyiz? Yani özellikle gençlerimizin kendi kıyafet seçimlerini yapabildiğini söyleyebilir miyiz? Bana sorarsanız örfüne, ananesine sahip çıkmayı bırakın; kendi fikirlerine, zevklerine sahip çıkma gibi bir gayrette dahi bulunmuyorlar gibi.Durup düşünelim yine? Dizi filmlerin bombardımanı altında olan milletimize verilen mesajlar nedir? Dramlar, bize "Bakın ne acılar var. Siz kendi hayatınıza ve şartlarınıza şükredin" diyor. Bu tip dizilerin genel izleyici kitlesi olan annelerimiz de memleketin ve kendi ailesinin maddi-manevi eksikliklerini düşünmekten, bunlara kaygılanmaktan vazgeçiyor. Bir diğer yandan da "Lüks içinde yaşamak için çalıp çırpmak gerektiği ya da kötü olmak gerektiği" mesajı veriliyor. Hemen her dizide kötü karakterlerin zengin ve güçlü olması sizce bu annelerin birlikte TV izlediği evlatlarına yanlış modeller, idealler oluşturmuyor mu? Yine dizi filmlerde "Güzel budur, kahraman budur" diye dayatılan gerçekte güzel-yakışıklı bile olmayan oyuncular ve onların giyim kuşamı gençlere örnek olarak sunuluyor. Hâlbuki bize iyi-kötü, güzel-çirkin, zengin-fakir algısını subliminal olarak yani fark ettirmeden dayatıyorlar. Toplumun çoğu da bunu kabul ediyor ve takip ediyor.Topluma yön veren en önemli unsurlardan biri de eğlence sektörüdür aslında. Gülmeyi de güldüreni de severiz. Peki ya gülerken fark etmeden maruz kaldığımız fikirlerini? Yetenekli olup olmadığımıza, zeki olup olmadığımıza karar veren kim?Evlerimizin en güzel yerinde baş köşede yer verdiğimiz televizyon, bilgisayar, internet vasıtasıyla eğlence sektörü, diziler, filmler, spor programları, yarışma programları, haberler ve hatta reklamlarla yön veriliyor hayatımıza. Beğenilerimizi, giydiklerimizi ve hatta düşüncelerimizi etkiliyorlar. Öyle tatlı zehirli bir sarmaşıkla sarılmış ki dört bir yanımız öz değerlerimizi yavaşça yitirirken ve toplumca yönetilirken algılarımız, gülücükler saçıyoruz etrafa. Hal böyleyken toplum olarak nereden nereye geldiğimizi, getirildiğimizi ortaya koyarak bu gidişi durdurmayı amaçlamalıyız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İlay Sultan / diğer yazıları
- Ehl-i Sünnet İmamları'nın Ehl-i Beyt sevdası / 19.06.2017
- Atatürk ve 19 Mayıs üzerine / 21.05.2017
- Gadir-i Hum'un önemi / 03.05.2017
- Gadir-i Hum / 28.04.2017
- Yalan dehlizinde sürüklenen millet / 19.04.2016
- Bu kaçıncı kara sabah? / 08.02.2016
- Uzaylı taşlama / 23.06.2015
- Milli Mücadelede Akif'in safı / 29.05.2015
- Sokağın nabzı / 28.04.2015
- O gözlükleri çıkarın / 21.04.2015
- Atatürk ve 19 Mayıs üzerine / 21.05.2017
- Gadir-i Hum'un önemi / 03.05.2017
- Gadir-i Hum / 28.04.2017
- Yalan dehlizinde sürüklenen millet / 19.04.2016
- Bu kaçıncı kara sabah? / 08.02.2016
- Uzaylı taşlama / 23.06.2015
- Milli Mücadelede Akif'in safı / 29.05.2015
- Sokağın nabzı / 28.04.2015
- O gözlükleri çıkarın / 21.04.2015