Ben yetemem bu milletin sırrına, mutlak sorması gereken soruları sormuyor, fakat gereksiz sorularla hem vakit geçiriyor hem de muhataplarını yoruyor. Mutlaka araştırması-soruşturması gereken konuları es geçiyor fakat üstüne lazım olmayan konuları araştırmak için uzun zaman harcıyor. Mesela? Mesela; BTP lideri Haydar Baş'ın projelerinden olan 500 lira vatandaşlık maaşını nereden ve nasıl vereceğini sorup duruyor. Rize'de bulunan Çayeli bakır işletmelerinin reel değeri 500 milyar dolar olduğu halde sadece ve sadece 49 milyon dolara neden, nasıl ve kime verildiği sormuyor. Bağımsız Türkiye partisi lideri sayın Haydar Baş'ın ev hanımlarına ayrıca 500 lira vereceği vadini gece-gündüz diline doluyor, biraz da dişlerini göstererek "kimin parasını kim e verecek" diye soruyor. Mesela Manisa'da pamuklu Mensucat fabrikasını 90 dönüm arazisi ile birlikte 3 milyar 750 milyon dolara nasıl verildiğini sormuyor, çünkü aynı arazinin sadece 55 dönümü dört ay sonra 13 milyar 750 milyon dolara satılıyor. Ben cidden merak ediyorum; milletin sorması ya da sormaması gereken soruları kendisi mi tayin ve tespit ediyor yoksa birileri milletin eline sorular listesini mi tutuşturuyor? Mesela, BTP'nin programında yer alan 15 bin lira doğum ikramiyesini diline doluyor, bu para verilirse nüfus patlaması olur diye de filozofluk yapıyor ama, Başbakanın asgari ücrete mahkum ettiği ailelerden üç çocuk istemesinin garabetini sormuyor. BTP lideri sayın Haydar Baş'ın hemen her programda günden ettiği madenler meselesini nasıl halledeceğini soruyor, devlet-millet ortaklığı ile nasıl işletileceğini merak ediyor ama, bu ülkenin madenlerinin ecnebi şirketlere yok pahasına zaten verildiğini, ama nasıl, ama neden verildiğini sorup merak etmiyor. Hemen her alanda kotaların devam ettiğini, babasının tapulu tarlasını dilediği şekilde işleyemediğini görüyor, yaşıyor ama bu ihanet yasalarını devam ettirenlerden gidip hesap sormuyor ama, BTP lideri; ürün alım garantisinden, çiftçinin hem kendisinin hem de ürününün sigortalı olacağından, çiftçinin sağlık hizmetlerinden sınırsız yararlanacağından söz edince, hemen nasıl yapacak diye hazır soruyu patlatıyor. Anlaşılıyor ki; millet soruları kendisi sormuyor, birileri eline tutuşturuyor, arkadan söylüyor ve millet de seslendiriyor. Bu yüzden de çok garip bir manzara ortaya çıkıyor. Koskoca vatan topraklarının altındaki ve üstündeki tüm zenginlikleri ile beraber nasıl verildiğini sormuyor da 500 lira vatandaşlık maaşının nasıl verileceğine takılıp kalıyor. Belli ki vatandaş hazır sorularla konuşuyor ve soruları hazırlayan güçler menfaatine ne yazık ki avukatlık yapıyor. Çifte kayıp, çifte zarar? Çok yazık.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025