logo
12 NİSAN 2025

Nasıl bir ayı geride bıraktık?

11.04.2024 00:00:00
Bir rahmet, bereket ve mağfiret ayını daha tamamladık. Ne mutlu bu ayın hakkını layıkıyla yerine getirenlere.
 
Evet, rahmet ayı bitti ama Yüce Allah'ın rahmeti, bereketi, mağfireti mahlukat var olduğu müddetçe devam edecektir. Ahirette ise iman ehlinin üzerine olacaktır.
 
Bu vesileyle Rabbim, tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namazları, yaptığımız ibadetleri kabul eylesin. Ramazanı da bizden hoş eylesin. Bayramımız mübarek olsun.
 
Nasıl bir Ramazan geçirdik, sorusuna gelirsek maddi ve manevi sıkıntıların öne çıktığı, siyasi öfke ve kindar söylemlerinin dillerden düşmediği, seçim sürecinde paylaşmanın değil haram ve israfın tavan yaptığı, 'dini' kimliğiyle öne çıkan kişi ve kurumların ayet ve hadislere rağmen kınayıcı, nefret ettirici, horlayıcı söylem ve eylemlerini bu Ramazan'da da gördük.
 
Birde lanetlenmiş kavmin gerçekleştirdiği Müslüman katliamlarına sessiz kalan ve de zalimlerle işbirliğine devam edenleri ve bu işbirliği karşısında susan çakma din önderlerine de şahit olduk.
 
Diğer taraftan hemen her kanalda iftar ve sahur programları yapıldı. Programların konukları Kuran'dan, Hz. Peygamberden örnekler verdiler.
 
Ama günümüzde yaşanan bireysel, toplumsal, siyasal, iç ve dış politika uygulamalarını Kuran ve Sünnet terazisine koyma cesareti gösteremediler. Rabbim, milletimizi ve devletimizi muhafaza etsin.
 
Birkaç yıl önce 'Bize, bakıp Müslümanlıktan soğuma olursa bunun vebalini biz taşıyamayız' diyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, söylediği sözü gerçekleştirdi ve insanımızı el birliği ile İslam'dan soğuttular.
 
Biz, dinimize sarılalım
 
Onları, kendi haline bırakalım, kendimize bakalım ve dinimize sarılalım. Hiçbir günah Allah'ın mağfiretinden büyük değildir. Yeter ki o mağfiret kapısını ısrarla çalalım.
 
Allah-u Teala yapılan hiçbir ameli karşılıksız bırakmaz. Yeter ki amellerimizde ısrar edelim.
 
Allah-u Teala, kendisine açılan elleri boş çevirmez. Yeter ki O'na el açalım, dua edelim.
 
"Sen (o zaman), sırf Allah'ın rahmetiyle onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi." (Ali İmran 159)
 
"Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve kendini bilmezlere aldırma." (A'râf süresi 199)
 
Peygamber Efendimiz: "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, ürkütmeyiniz." Buhâri, İlim 11, Edeb 80, Cihâd 164; Müslim, Cihâd 6-7)
 
"Yumuşak davranamayan kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış sayılır." Müslim, Birr 74-76. Ebû Dâvûd, Edeb 10; Tirmizî, Birr 67; İbni Mâce, Edeb 9)
 
'Seni yaratan Rabbinin adıyla oku'
 
Kuran'ın ilk ayeti "oku" diye başlıyor. Bu ayeti hep İslam'ın ilme, bilime verdiği önemi anlatmak için örnek verirdik. Tabii ki İslam Dini ilme, bilime önem veriyor.
 
Bu ayetle ilgili Sayın Baş'ın bir sohbetini dinlerken düşünmeye başladım. Hz. Muhammed (sav) okuma yazma bilmiyordu. Ama Hz. Muhammed'i ve onun hürmetine mahlukatı yaratan, her şeyi bilen Yüce Allah, "oku" diyordu. Oku, oku da, okuma bilmeyen Hz. Muhammed neyi okuyacaktı?
 
Muhterem Hocam Sayın Baş şöyle diyordu; Allah-u Teala, Hz. Muhammed'e, oku, derken Beni oku, Beni tanı, Beni bil, diyordu."
 
İyi de! Allah-u Teala nasıl okunur? Nasıl tanınır? Nasıl bilinir? Bu soruların cevabını Sayın Baş şöyle veriyordu; "Allah'ı bilmek, tanımak ancak ibadetle mümkündür… "
 
Zaten başka bir ayette Alla-u Teala, insanları ve cinleri yaratmasının sebebini açıkça belirtmişti; "Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat 56)
 
"Kendini bilen, Rabbini bilir" sözünü hepimiz biliriz. Peki, kendimizi nasıl bileceğiz? Biz kimiz? Nerden ve niçin geldik? Nereye gideceğiz? İşte bu soruları düşününce ilk emrin "oku" olmasının mahiyeti de ortaya çıkıyor.   
           
Merhum Haydar Baş Hocam konuya şöyle bir bakış açısı daha getiriyordu; "İnsanın yaratılışının sebebi Allah'ı (c.c) bilmek, bulmak ve tanımaktır. Nitekim ilk ayette "seni yaratan Rabbinin adıyla oku." (Alak 1) buyrulmaktadır.
 
"Rab" kelimesi terbiye eden, demek olduğuna göre görmek, işitmek, koklamak ve hissetmeyi sağlayan organların bu vazifeyi kusursuz yapmalarının hikmeti, Allah'ın (c.c) onlara verdiği terbiyedendir.
 
Aklın, beynin, kalbin çalışmalarının noksansız ve kusursuz olmaları da Allah'ın (c.c) koyduğu esasa kesinlikle itaatlerini ifade etmektedir. Böylece insanın maddi ve manevi bünyesine bu kabiliyeti verenin yani 'Rabbin' adıyla denmesinin hikmeti, Allah'ın (c.c) sanatını düşünerek bizi, kendi zatını tanımaya davet etmesidir" (Rahmet-el lil Alemin Hz. Muhammet (sav) -1- sh:81)
 
İlk emirle başlayan tebliğ tam 23 yıl sürdü. Müşrikler, Hz. Peygamber'i (sav) bu yoldan çevirmek için saltanat teklif ettiler. Kabul etmeyince bin bir işkenceye maruz bıraktılar. Ona tabi olanları vahşice katlettiler. Ölüm kararı aldılar. Yurdundan çıkardılar.
 
Allah Resulü yolundan dönmedi. Medine'de tebliğine devam etti. Müşrikler, Yahudiler ve Hıristiyanlar Medine'de de bin bir oyun, entrika ve iftiralar ortaya koydular. Ama Hz. Peygamberi ve Ona sarılanları asla saptıramadılar.
 
Ve Peygamberimiz Veda Haccını gerçekleştirdi. Açıkça bir daha aranızda olamayacağım, diyerek artık öbür aleme gideceğinin haberini verdi. Mekke'den ayrılmıştı ki, Gadr-ı Hum denilen yerde Kuran'ın sondan bir önceki ayeti geldi.
 
Yüce Allah, 23 yıl her türlü zulme, cefaya, eziyete karşı görevini eksiksiz yerine getiren Habibine diyordu ki; "Ey şanlı Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O'nun peygamberlik görevini yapmamış olursun. Allah, seni insanlardan korur." (Maide 67)
 
Allah'tan inen tebliğ neydi? Bu tebliğe karşı insanlar nasıl bir tehlike oluşturacaklardı ki, Allah (c.c) Habibine koruma garantisi veriyordu?
 
İşte bu ve daha birçok sorunun cevabını da yine Muhterem Hocamın, İmam Ali ve Ehl-i Beyt külliyatını okuyunca anladım.
 
Yüce Allah, Habibi Muhammed'den (sav) kendinden sonra hilafet ve velayetin sahibinin İmam Ali olduğunu ilan etmesini istiyordu. Hz. Peygamberde bu emri Gadr-i Hum'da gerçekleştirdi.
 
İmam Ali'nin, Hz. Muhammed'in vasisi, halifesi, velayetin başı olduğu ilan edilince Allah (c.c) son ayeti gönderdi; "Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslam'ı beğendim."
 
Demek ki, dinin kemale ermesi, İslam nimetinin tamamlanması İmam Ali'nin hilafet ve velayetinin açıklanmasıyla olmuş. O halde bize düşen bu yola teslim olup, bu yolun hizmetkarlarına sadık kalmaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
İİT-Arap Birliği Gazze Temas Grubu'ndan ortak bildiri
Kalıcı barış çağrısı
Trump, Çin’e vergiyi yüzde 84'e ardından da yüzde 125'e yükseltmişti
Çin ‘gördüm’ dedi ve ABD mallarına uygulanan vergileri yüzde 125'e çıkardı
Galatasaray'dan kritik galibiyet
Samsun deplasmanında 3 puan
Erdoğan Şara ile görüştü
Antalya'da biraraya geldiler
Samsun-Ankara karayolu yoğun kar yağışıyla birlikte felaketi yaşadı
Toplam 21 araç birbirine girdi, 4 kişi yaralandı
Bahçeli'den Erdoğan'a destek
'Görüşme takdire şayandır'
'Türkiye olmadan Avrupa güvenliği düşünülemez'
Antalya Diplomasi Forumunda konuştu
'Baskı ortamı bilinçli'
'Yarın bir şey yapmak için bugün...'
Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası hakkında bilgi verdi
"Günlük 9,5 milyon metreküpe ulaşacak"
Yangın faciaları devam ediyor... Bu sefer ki adres Sakarya
1'i kız, 1'i erkek iki çocuk hayatını kaybetti
Hakim karşısına çıktı
16 Haziran tarihine ertelendi
İspanya'nın Çin hamlesi ABD'yi gerdi
Sanchez Pekin'de Çin lideriyle görüştü
Çin, hava, deniz ve uzayda ABD'yi geride bıraktı
ABD'li general itiraf etti
Ürünler toplatıldı, Şenpiliç özür diledi
Şenpiliç ürününde ölümcül bakteri
Panama ABD üslerine 'hayır' dedi
Pentagon Şefi Hegseth teklif etmişti
İİT-Arap Birliği Gazze Temas Grubu'ndan ortak bildiri
Kalıcı barış çağrısı
Trump, Çin’e vergiyi yüzde 84'e ardından da yüzde 125'e yükseltmişti
Çin ‘gördüm’ dedi ve ABD mallarına uygulanan vergileri yüzde 125'e çıkardı
Galatasaray'dan kritik galibiyet
Samsun deplasmanında 3 puan
Erdoğan Şara ile görüştü
Antalya'da biraraya geldiler
Samsun-Ankara karayolu yoğun kar yağışıyla birlikte felaketi yaşadı
Toplam 21 araç birbirine girdi, 4 kişi yaralandı
Bahçeli'den Erdoğan'a destek
'Görüşme takdire şayandır'
'Türkiye olmadan Avrupa güvenliği düşünülemez'
Antalya Diplomasi Forumunda konuştu
'Baskı ortamı bilinçli'
'Yarın bir şey yapmak için bugün...'
Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası hakkında bilgi verdi
"Günlük 9,5 milyon metreküpe ulaşacak"
Yangın faciaları devam ediyor... Bu sefer ki adres Sakarya
1'i kız, 1'i erkek iki çocuk hayatını kaybetti
Hakim karşısına çıktı
16 Haziran tarihine ertelendi
İspanya'nın Çin hamlesi ABD'yi gerdi
Sanchez Pekin'de Çin lideriyle görüştü
Çin, hava, deniz ve uzayda ABD'yi geride bıraktı
ABD'li general itiraf etti
Ürünler toplatıldı, Şenpiliç özür diledi
Şenpiliç ürününde ölümcül bakteri
Panama ABD üslerine 'hayır' dedi
Pentagon Şefi Hegseth teklif etmişti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.