Trabzon'un en önemli tarihi eserlerinden Ayasofya Müzesi'nin çevresinde ikamet eden vatandaşlar, müze çevresinin arkeolojik SİT alanı olarak belirlenmesi sebebiyle yaşadıkları mağduriyeti İngilizce yazılı ilginç pankartlarla dile getirdi.
Trabzon merkezde bulunan ve kentin en önemli tarihi eserlerinden biri olan Ayasofya Müzesi'nin çevresinde yaşayan vatandaşlar, koruma kurulu kararı ile müze çevresinde yapılaşmaya izin verilmemesine, Türkçe 'Tarihi Ayasofya Müzesi harabelerine hoş geldiniz' anlamına gelen 'Wellcome to historical remains of St. Sophia Museum' ve yine Türkçe 'Yabancılar için satılık' anlamına gelen 'Real estate sales for foreing' yazılı İngilizce pankartlarla tepki gösterdi. Ayasofya Müzesi çevresinin Koruma Kurulu kararıyla arkeolojik SİT alanı olarak belirlenmesi sebebiyle müze çevresinde ikamet eden vatandaşlar, kendi mal ve mülklerinde haksızlığa uğrayarak mağdur edildiklerini ileri sürdü. Oturdukları yerlerin SİT alanı içinde olması sebebiyle yeni inşaat veya mevcut evlerinde tadilat yapamadıklarını söyleyen mahalle sakinleri, kendi malları üzerinde hiçbir hak talep edemediklerini, bu konudaki yetkili mercilerin de kendilerine yardımcı olmadığını iddia etti. Bulundukları alanın kentin, yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yeri olduğunu belirten mahalle sakinleri, "Bizim oturduğumuz alanların da kentsel dönüşüm projelerine dahil edilmesini istiyoruz. Bu şekilde bizler de yaşanılabilir bir çevrede yaşamak istiyoruz. Burada ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz. Ev yapmaya kalksak yapamıyoruz, yıkmaya kalksak yıktırmıyorlar. Eski evlerin içinde adeta çöpün ve rutubetin içinde yaşıyoruz" diye tepkilerini dile getirdi. Mahalle sakinlerinden Ali Usta, Ayasofya Müzesi'nin restorasyonunda kendilerinin de emeği bulunduğu belirterek, "Burada müze varsa bunda bizim de emeğimiz vardır. Bu mahallenin sakinleri müzenin restorasyonunda çalışarak müzeyi bu hale getirdi. Ama kendi sonumuzu hazırladığımızı nereden bilebilirdik. Evin damı akıtıyor onu bile tamir edemiyoruz. Onarmaya kalktık 350 YTL ceza kestiler. Bu haksızlığa daha ne kadar dayanabiliriz, bilmiyorum" diye konuştu. Aynı yerde ikamet eden Hüseyin Gören ise 30 yıldır mücadele ettiklerini, ama bir sonuca ulaşamadıklarını dile getirerek, "Bize 'Para yok, ödenek çıkartamayız' diyorlar. Ama başka yerlere gelince parayı nereden buluyorlar, bilmiyorum. Bize takas teklif ediyorlar ama çok az bir para veriyorlar. Artık kendi malımız üzerinde söz söyleme yetkimiz kalmadı. Hakkımızı nerede arayacağımızı düşünüyoruz" dedi. Alican Usta adlı başka bir mahalle sakini ise yetkili merci ve kişilere ulaşamamaktan şikayet ederek, şunları söyledi: "Valiyle görüşmek istedik ama kendisine ulaşamadık. Başbakanlığa derdimizi anlattık bize valiliği adres gösterdi. Sayın Valimizin bizi duymasını istiyoruz. 'Dağda bir kurt bir kuzuyu parçalasa bu Hazret-i Ömer'den sorulur, ondan haberi olur' derler. Ama valimizin bizden haberi yok. Trabzonlu olan bakanımız da bir kere buraya gelip sorunlarımızı dinlemedi. Biz isterdik ki buraya gelip yaşadığımız sıkıntıları görsün. Kültür ve Turizm Bakanlığı bize takas önerdi ama bu işlemler sırasında belediyeyle bir ihtilaf çıktığı için o da çözülemedi. Yerimizi elimizden yok pahasına almaya çalışıyorlar. Artık bu saatten sonra da takası kabul edemeyiz. Tek çaresi bakanlığın burayı istimlak ederek bize bedelini ödemesidir. Ya da Zağanos'taki gibi TOKİ ile işbirliği yapılarak kentsel dönüşüm projesiyle bu alanların dönüştürülmesi gerekir."
Trabzon merkezde bulunan ve kentin en önemli tarihi eserlerinden biri olan Ayasofya Müzesi'nin çevresinde yaşayan vatandaşlar, koruma kurulu kararı ile müze çevresinde yapılaşmaya izin verilmemesine, Türkçe 'Tarihi Ayasofya Müzesi harabelerine hoş geldiniz' anlamına gelen 'Wellcome to historical remains of St. Sophia Museum' ve yine Türkçe 'Yabancılar için satılık' anlamına gelen 'Real estate sales for foreing' yazılı İngilizce pankartlarla tepki gösterdi. Ayasofya Müzesi çevresinin Koruma Kurulu kararıyla arkeolojik SİT alanı olarak belirlenmesi sebebiyle müze çevresinde ikamet eden vatandaşlar, kendi mal ve mülklerinde haksızlığa uğrayarak mağdur edildiklerini ileri sürdü. Oturdukları yerlerin SİT alanı içinde olması sebebiyle yeni inşaat veya mevcut evlerinde tadilat yapamadıklarını söyleyen mahalle sakinleri, kendi malları üzerinde hiçbir hak talep edemediklerini, bu konudaki yetkili mercilerin de kendilerine yardımcı olmadığını iddia etti. Bulundukları alanın kentin, yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yeri olduğunu belirten mahalle sakinleri, "Bizim oturduğumuz alanların da kentsel dönüşüm projelerine dahil edilmesini istiyoruz. Bu şekilde bizler de yaşanılabilir bir çevrede yaşamak istiyoruz. Burada ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz. Ev yapmaya kalksak yapamıyoruz, yıkmaya kalksak yıktırmıyorlar. Eski evlerin içinde adeta çöpün ve rutubetin içinde yaşıyoruz" diye tepkilerini dile getirdi. Mahalle sakinlerinden Ali Usta, Ayasofya Müzesi'nin restorasyonunda kendilerinin de emeği bulunduğu belirterek, "Burada müze varsa bunda bizim de emeğimiz vardır. Bu mahallenin sakinleri müzenin restorasyonunda çalışarak müzeyi bu hale getirdi. Ama kendi sonumuzu hazırladığımızı nereden bilebilirdik. Evin damı akıtıyor onu bile tamir edemiyoruz. Onarmaya kalktık 350 YTL ceza kestiler. Bu haksızlığa daha ne kadar dayanabiliriz, bilmiyorum" diye konuştu. Aynı yerde ikamet eden Hüseyin Gören ise 30 yıldır mücadele ettiklerini, ama bir sonuca ulaşamadıklarını dile getirerek, "Bize 'Para yok, ödenek çıkartamayız' diyorlar. Ama başka yerlere gelince parayı nereden buluyorlar, bilmiyorum. Bize takas teklif ediyorlar ama çok az bir para veriyorlar. Artık kendi malımız üzerinde söz söyleme yetkimiz kalmadı. Hakkımızı nerede arayacağımızı düşünüyoruz" dedi. Alican Usta adlı başka bir mahalle sakini ise yetkili merci ve kişilere ulaşamamaktan şikayet ederek, şunları söyledi: "Valiyle görüşmek istedik ama kendisine ulaşamadık. Başbakanlığa derdimizi anlattık bize valiliği adres gösterdi. Sayın Valimizin bizi duymasını istiyoruz. 'Dağda bir kurt bir kuzuyu parçalasa bu Hazret-i Ömer'den sorulur, ondan haberi olur' derler. Ama valimizin bizden haberi yok. Trabzonlu olan bakanımız da bir kere buraya gelip sorunlarımızı dinlemedi. Biz isterdik ki buraya gelip yaşadığımız sıkıntıları görsün. Kültür ve Turizm Bakanlığı bize takas önerdi ama bu işlemler sırasında belediyeyle bir ihtilaf çıktığı için o da çözülemedi. Yerimizi elimizden yok pahasına almaya çalışıyorlar. Artık bu saatten sonra da takası kabul edemeyiz. Tek çaresi bakanlığın burayı istimlak ederek bize bedelini ödemesidir. Ya da Zağanos'taki gibi TOKİ ile işbirliği yapılarak kentsel dönüşüm projesiyle bu alanların dönüştürülmesi gerekir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.